Karar verin artık...
Tam inanacağız, belki gönlümüz ferahlayacak, yeni bir Bakan yeni bir laf ediyor, başa sarıyoruz..
Oysa ne kadar rahatlamıştım Ekonomi Bakanımız Zeybekci'nin sözlerinden sonra;
-Türk lirası değer kaybetmiyor, Dolar değer kazanıyor..
"Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" sorusu kadar çetrefilli durumumuz..
Millet şaşırıyor tabii; Anti-Amerikancı yanımızla, Dolar'ın değeri artıyor diye rahatsız mı olalım, yoksa, Milliyetçi yanımızla Türk Lirası değer kaybetmiyor diye sevinelim mi?
***
Başbakan da "Sakin olun" dedi zaten.. Dolar inermiş çıkarmış.. Bilenimiz de bilmeyenimiz de rahat nefes aldık.. Demek ki oluyormuş bunlar..
Cumhurbaşkanlığına çevirdik yüzümüzü, verdik kulağımızı.. Ekonomi Danışmanı Cemil Ertem ise bambaşka bir havadaydı;
-Dolar 4 lira demek algı operasyonudur..
Bu lafı ettiğinde Dolar 3.98 liraydı..
***
Tam mevzuyu unutmuşken dün devreye Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek girdi ve ne dedi;
-Türk Lirası'nda bu kadar hızlı bir değer kaybı beklemiyorduk..
Hadi buyrun.. Tam inandık büyüklerimize, rahat nefes aldık, gel çık işin içinden..
***
Ekonomimiz uçuyordu.. Her şey fazlasıyla yolundaydı.. Dolardı, inerdi, çıkardı.. Değer kaybeden bizim paramız değil, değerlenen elin parasıydı.. Zaten dünya da bizi imrenerek izliyordu.. Seçime gidiyoruz, istikrar sürsündü.. Biz olmazsak ekonomi kötüye giderdi.. Falan filan..
Bir pembe gözlüğü gözümüze soktular, sakinledik.. Mehmet Şimşek gerçeği gözümüzün içine sokuyor;
- Türk Lirası'nda bu kadar hızlı bir değer kaybı beklemiyorduk..
***
Döndük mü başa..
İşin latife yanı bir yana, belli ki ekonomide işler sıkıntıda.. Ve hepimiz gemideyiz, sen, ben, o ayırmayacak..
Kendi aralarında anlaşamayan bir ekonomi yönetimiyle yol aldığımıza göre, gel de endişelenme..
Çok daralırsanız, işi makaraya vurun.. Artık 'İner de çıkar da' mı dersiniz, 'Lira değer kaybetmiyor, Dolar değer kazanıyor' mu dersiniz bilemem..
Onlar milleti makaraya aldığına göre siz de işi dalgaya vurun, ferahlayın..
***
Kartal'a da pençe atacaksın?
Bilen bilir.. Ben bir Fenerbahçeliyim.. Ancak, Fuat Bey gerçeği, hayata gerektiği zaman "Siyah-Beyaz" bakabilmemi sağlıyor..
Fenerbahçe maçında yaşananlardan sonra olan biten hepimizin malumu.. Ben o tartışmaya girmeyeceğim..
Ancak, maça çıkmama kararı alan Beşiktaş yönetimi üzerinde kurulan baskı, Hulusi Akar'ın 'İkna Odası' kurmasından farklı mı?
Bi bırakın Allah aşkına.. Hayatın her alanında ahkâm kesmeyi, her işe burun sokmayı, mahalle benden sorulur havalarını..
Bi bırakın Allah aşkına, her işe karışmayı, herkese müdahale etmeyi, her tezgahta dokuma yapmayı..
Beşiktaş, doğru yanlış, bir karar almış.. Kamuoyu tartışabilir, kulüp tartışabilir, hatta siz de tartışabilirsiniz.. Ama kulüp yönetimini arayıp dayatma yapmak akıl kârı mı?
Pençe Kartal'da.. Ona da mı pençe sallayacaksınız..
Benden söylemesi, bir Fenerbahçeli olarak diyorum ki, üstüne gitmeyin, Kartal taraftarına pençeyi kaldırtmayın..
***
Sandıklar güvende olacak...
Herkes gibi benim kafamda da sorular var.. Belki birçoğunuza göre bilgi almada avantajlı konumda olmama rağmen..
Akıllardaki o soru, "Sandıkların güvenliği sağlanabilecek mi?"
Lafı hiç dolandırmayayım.. Ve avantajımı kullanıp size tanık olduklarımı aktarayım;
-Bu seçimde sandıklar güvende olacak..
CHP'li yöneticilerle konuşuyorum.. Saadet Partisi'nde üst düzey isimler var, konuşuyorum.. Herkeste bu konuda hummalı bir çalışma var.. Söz ortak; "Sandıklar namusumuzdur.."
Doğal olarak İYİ Parti'nin bu konudaki çalışmalarına daha da vakıfım.. Ayrıntıları önümüzdeki günlerde paylaşılacaktır..
Ama size şu kadarını söyleyeyim;
-200 bin kişilik bir ekiple..
-Her okulda bir Avukat'la.. (ki 40 bin Avukat demek.)
-Kurulacak seçim üssünde Türkiye'nin her köşesinden akacak 'Islak imzalı' tutanaklarla..
-Seçim Kurullarına hızlı itiraz ve takipler için oluşturulacak ağla..
-Mayıs ayının sonuna doğru yapılacak dev tatbikatla..
Tam bir seferberlik hali var..
"Bu seçimde hile yapacaklar" cümlesinin, umutsuzluk yaratabilmek ve öğrenilmiş çaresizliğe dönüştürmek için çırpınan fısıltı gazetesine itibar etmeyin derim..
Bunu, doğru ve dürüst insanlar hiç bir suretle ağzına almamalı.. Çünkü kulaktan kulağa büyür bu tür söylentiler..
Millet bu seçimin önemini biliyor.. Herkes bir ucundan tutmak için el uzatıyor.. Partiler de bu konuda seferber olmuş durumda..
Ve ben 29 yıldır seçim takip eden bir gazeteci olarak, ilk kez bu boyutta bir seferberlik görüyorum..
Elbette yine hile sokmaya kalkışanlar olacak, elbette film fırıldak kovalayanlar olacak..
Ama emin olun, 24 Haziran'da ve ikinci tur olursa 8 Temmuz'da, sandıklar güvende olacak..
Unutmadan; Hayata emek koyan, üreten insanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu olsun..
Siz de unutmayın; İki gün sonra da 3 Mayıs..