Karanlık tehditlerinizden korkmuyoruz!

7 Eylül sabahı gazetemiz yazarları başta olmak üzere Ülkücü camianın önde gelen isimlerine yönelik başlatılan kumpas aynı gün çökmesine rağmen, Adnan İslamoğulları Ağabey ve bazı önemli isimler hala içeride tutuluyor.

Açık bir itibarsızlaştırma operasyonu olarak kurguladıkları tiyatroda, daha ilk günden çuvallayanlar bunun hesabını vermek zorundadır.

Ülkücülük birilerinin tekelinde olmadığı gibi, noter onaylı imzaların sümenaltı edilerek, gayri hukuki kararlarla, gözaltılarla, yaftalamalarla bitirilebilecek bir olgu değildir.

İdealleri, hedefleri olan insanları ne zindanlar, ne de karanlık tehditleriniz korkutabilir.

7 Eylül sabahı başlatılan operasyonun figüranlarını biliyoruz. Bize yönetmeni ve senaristi gerekiyor.

Böylesine aşağılık bir operasyonun başladığı dakikalarda "Korsan Kurultayı tertipleyenler FETÖ'den gözaltında" diye başlık atan Genel Merkeze yakın hesaplar, gözaltı kararları sonrasında dalga geçenler, tweet atmaktan başka bir kabiliyeti olmayan sözde makam sahipleri siz bu suçun ortaklarısınız.

Yazarlarımızı, büyüklerimizi sadece kongre istedi diye aylardır FETÖ'cü ilan edip, onlara bu tezgahı kuranlar hesap vereceksiniz.

Tezgahı planlayıp, yürütenler, 2. ve 3.dalgasına hazırlananlar sizler de hesap vereceksiniz.

Hiçbir düşünce, hiçbir kanaat masum insanları toplum nazarında "olağan şüpheli" haline getiremez. İtibarsızlaştırmaya çalıştığınız insanlar; Ülkücülük davası için, milliyetçilik davası için hayatlarından feragat etmişler, şu anda çok daha iyi konumlarda, çok büyük imkanlara sahip olabilecekken, inandıkları değerler uğruna birçok teklifi hiç düşünmeden reddetmişlerdir.

Sizler, makamlarınızda oturup, kafanızı dışarıya çıkarmaya korkarken; kardeşlerinizin cenazesinde onlar vardı.

Sizler, ona, buna sosyal medyadan atıp tutarken, bu insanlar sizin hakkınızı savunmak için sokaklardaydı.

Artık yeter! Yaptığınız karaktersizlik, izansızlık, insani değildir, olamaz.

Kendi çıkarları için siyasi erklerle güç birliği yapanların karşısına yüz binlerce inanmış yürek çıkmıştır.

***

Aslında acınası bir dönemden geçiyoruz. Binlerce insanın katili, dış devletlerin oyuncağı bölücübaşının ailesiyle görüşmesi için bakanlıktan özel izin çıkıyor.

Böylesine akıl almaz olayların yaşandığı günlerde, MHP'nin kendisini oluşturanlar MHP'ye sızmakla suçlandığı için ifadeleri alınmadan, avukatları ile görüştürülmeden gözaltında tutuluyor. Bayramda çocuklarını bile göremiyorlar.

Böyle bir bahane, böyle bir hukuk, böyle bir sistem olamaz.

Türklüğü silmek, milliyetçileri sindirmek için tertiplediğiniz oyun çökmüştür.

Sadece size biat etmedikleri için, sadece milliyetçi oldukları için, insanlarımızın özgürlüklerini engelleme hakkını kimden alıyorsunuz?

Nereden geldiği belli olmayan ihbar mektupları kime aittir?

Bu mektupları esas alarak bu operasyonu başlatanlar talimatları nereden almıştır?

İhbar mektubundaki isimler kimler tarafından hazırlanmıştır?

Haddini çoktan aşmış odaklar bu kumpasın yönlendiricileri, elbet devran dönecek.

Haksız yere içeriye aldığınız ve hala tuttuğunuz her Ülkücü için ayrı ayrı hesap vereceksiniz.

Bu operasyonlara izin verenler, bu kumpası tezgahlayanlar; FETÖ'ye kucak açıp, büyüten bugünlere getirenlerin ta kendisidir.

Bu hain girişim karşısında ellerini ovuşturanlar, destekleyenler; işgal ettiğiniz hafızamızı daha fazla kirletmeden defolun.

Devran dönmüş, cendere kırılmıştır.

Adnan İslamoğulları, Kerim Çoraklık, Mehmet Derebeyoğlu, Ramazan Akgün ve İbrahim Kambur'u serbest bırakın.

Yazarın Diğer Yazıları