Kara harekâtı
Terörle mücadele kapsamında alınmakta olan tedbirlerin yanında, sınır ötesi kara harekâtının da olabileceği yönünde çeşitli açıklamalar yapılmakta, medyada buna ilişkin haberlere yer verilmektedir.
Mücadelede kesin sonuç alınabilmesi için, terör örgütünün yıllardır üs olarak kullandığı başta Kandil bölgesi olmak üzere, Irak’ın kuzeyinde bulunan birçok üssün ortadan kaldırılması, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi, kaynaklarının kurutulması, eylem yapabilme gücünün, azminin ve iradesinin yok edilmesi gerekir. Bunun anlamı, PKK terör örgütünün, tıpkı 1999 yılına gelindiğindeki durum gibi askeri alanda kesin olarak mağlup edilmesi demektir.
Terörle mücadele, bölücülükle/Kürtçülükle mücadelenin esasını teşkil eder. Bu konuda kesin sonuç alınmadıkça bölücülük tehlikesi devam eder. Bölücü siyaset, sivil toplum hareketleri, buna destek verenler ve sempati duyanlar, gücünü terör örgütünden almaktadır. Terör örgütünün etkisiz hale getirilmesi, onların etkisini ve propaganda olanaklarını ortadan kaldırır. “Terör yapma, siyaset yap” demenin bir anlamı yoktur. Bu, “ülkeyi terörle değil de siyasetle ve diğer vasıtalarla böl, bunun için çalış” demektir. Alınacak tüm önlemlerin yolu, terörün gündemden düşürülmesinden geçmektedir.
Terörle mücadelede, düzenlenmekte olan hava harekâtları da etkilidir. Özellikle son Çukurca baskınından hemen sonra gece yarısı, beklenmeyen bir zamanda baskın tarzında gerçekleştirilen hava harekâtında PKK’nın oldukça zayiat verdiği değerlendirilmektedir. Ancak kesin sonucun kara harekâtı ile alınabileceği de bir gerçektir. Kapsamlı bir kara harekâtından sonuç alınabilmesi için, önce durumun böyle bir harekâta elverişli hale getirilmesi ve harekâtın beklenmedik bir zaman ve şekilde baskın tarzında yapılması gerekmektedir. Durumun elverişli hale getirilebilmesi için de aşağıdaki tedbirlerin alınması gerekli görülmektedir.
Öncelikle çok iyi bir istihbarat elzemdir. İstihbaratın da anlık olması ve buna göre yapılacak operasyonların da baskın tarzında gerçekleştirilmesi esastır. İstihbaratın; keşif uçakları, insansız hava araçları, teröristlerin telsiz konuşmaları, gözetleme ve dinleme radarları, kameralar, özellikle bölgeye, köylere ve içlerine sızdırılacak ajan elemanlarca elde edilmesi mümkündür. ABD vasıtasıyla sağlanacak bilgiler kullanılmalı, ancak güvenilmemelidir.
Edinilen istihbarata göre anında reaksiyona geçebilecek birlikler hazır tutulmalıdır. Bunlar Özel Kuvvetlerin timleri, onu taşıyacak helikopterler ve bu helikopterlere ve timlere destek verecek taarruz helikopterleridir. Harekâtlar küçük çapta, baskın tarzında nokta operasyonları şeklinde gerçekleştirilmeli ve elde edilecek istihbarata göre sürekli olmalıdır. Yakın mesafeler için sızma taktik ve teknikleri uygulanmalıdır. Baskın etkisinin yaratılabilmesi için siyasilerin, kontrolün kendilerinde olduğunu gösterme duygusuyla, yapılması muhtemel operasyonlar hakkında açıklamalar yapmasının mahzurlu olduğu bilinmelidir.
Savunmada kalarak saldırılara karşı tedbir alma yerine, aktif davranarak arayan, bulan ve etkisiz hale getiren bir tutum izlenmeli, inisiyatif kesin olarak ele alınmalı ve elde tutulmalıdır. Irak’taki ABD kuvvetlerinin sözcüsü generalin, Irak güçleri ile koordineli olarak bölgede devriye gezdiklerine ilişkin açıklamalarına itibar edilmemeli, bu ifadenin TSK’nın sınır ötesi harekâtını sınırlamaya yönelik olduğu dikkate alınmalıdır.
PKK terör örgütünün yeteri kadar zayıflatılmasını müteakip, sonuca tam olarak ulaşmak için kapsamlı bir kara harekâtı icra edilmeli, sancak Kandil’e dikilmeli ve kontrol sağlanmalıdır. Harekâtların tümü, hava operasyonlarıyla desteklenmelidir. Daha sonra duruma göre, bir güvenlik koridoru oluşturabilecek bölgeye kadar çekilerek kontrolün sağlanmasına devam edilmelidir.
Sınır ötesi harekâta paralel, içeride şehir ve kırsal alanda da aktif şekilde hareket edilmelidir. Etkisiz hale getirilen teröristlerin fotoğraflarının kamuoyu ile paylaşılması da bir zaruret haline gelmiştir. Medya da sorumluluk duygusuyla, bölücülerin propaganda yapmasını sağlayan haberlere yer vermemelidir.
Bölücübaşı ve PKK unsurlarıyla müzakerenin ve açılımın mücadeleye zarar verdiği, bölücülerin masada güçlü olmak için terörü durdurmak bir tarafa, tam aksine şiddetlendirdikleri hesaba katılmalıdır. Türk Devleti ve Türk Milletinin onuruyla oynanmamalıdır. Ülkenin varlığı, bütünlüğü, güvenliği, egemenliği başka güçlerin ve ayrıca bölücülerin insaf ve inisiyatifine bırakılmamalı, siyasi kararlığın yanında, siyasi ve hukuki destek ile moral faktörünün de önemli olduğu dikkate alınmalıdır.