Kara Cuma oyunu
Kara Cuma kampanyası nedeniyle Cuma günü internetten alışveriş yaptım. 400 liralık bir saati yüzde 40 indirimli 400 liraya aldım.
Şaka değil! Aldığım saat yüzde 40 indirimli fiyatla satılıyordu.
İnternet sitelerine o kadar büyük talep vardı ki, bir çoğu adeta göçmüştü. Ben Türkiye'nin en büyük gazetesinin günlerdir ballandıra ballandıra anlattığı internet sitesine girdim. Çünkü buranın kıdemli bir yazarı bu sitenin indiriminden bahsediyordu. Hem de birinci sayfadan.
Saatler doldu ve Kara Cuma başladı.
Site göçtü. Dakikalarca siteyi yeniledim ve sonunda açıldı. Açılan sayfadaki ürünlere baktım. En çok indirim olanlara tıkladım.
Müthiş bir indirim. Kredi kartımın limiti yetse ne bulsam alacaktım. Düşünebiliyor musunuz yüzlerce değil binlerce ürün yüzde 40 ve hatta yüzde 50 indirimle satılıyordu.
Harika bir saat dikkatimi çekti. İndirim oranı yüzde 40'dı. Hemen 400 liralık saati tıklayıp sepete ekledim. Sonra sürekli olarak satın aldığım jiletten 5 adet birden sepete ekledim. Çünkü o da yüzde 35 indirimliydi. Bu ürünleri kimse kapmasın diye hemen ödemeye geçtim. Bir an fiyata bakınca, 1 hafta önce süpermarketten 56 liraya satın aldığım 8'li jiletin yüzde 35 indirimli fiyatının 55 lira olduğunu gördüm.
Allah Allah! Bu işte bir gariplik vardı. Yüzde 35 indirim sadece 1 lira mı yapıyordu? Yanlıştır diyerek almaktan vazgeçtim.
Neyse bari saati alayım dedim ve kredi kartı ile ödedim. Banka aşırı yüklenmeden dolayı 3 kez onay vermedi ve sonuncuda oldu. Yüzde 40 indirimle 400 liraya aldığım saatin ertesi günü fiyatını araştırdığımda neredeyse her yerde 400 liraya olduğunu gördüm. Yani 400 liralık saati yüzde 40 indirimle 400 liraya almış oldum.
Neden böyle oluyor?
Sonra oturup bir çok ürünü inceledim. Bazı ürünlerde yüzde 3 ile 5 arasında bir indirim vardı gerçekten ama ona da kargo ücreti binince fiyat zaten normale dönüyordu. Yani Amerikan özentisi, Türkiye'de ticari bir ahlaksızlığa neden olmuştu.
Kara Cuma indirimi adı altında yapılan ticari bir ahlaksızlıktan başka bir şey değil. Bunu belki ahlakı ile yapan internet siteleri vardır ama ben Cuma günü bunu maalesef göremedim.
Bu ticari ahlaksızlık bana İstanbul Güngören'deki bir halıcıda 11 yıldır asılı olan reklamı hatırlattı:
Kapanış nedeniyle zararına satış!
Ne zaman bu halıcının önünden geçsem hep aynı reklam asılı ve insanlar zararına satılan halıları kapış kapış alıyor.
Türkiye'de ticari ahlaksızlık sadece Kara Cuma ve Güngören'deki halıcıda yaşanmıyor.
Mağaza vitrinleri yüzde 50 hatta 70 indirim yazısıyla dolu. Tabii ki küçük bir aldatma ile. 70'in yanında küçük okunmayacak bir 'e varan yazısı. Yüzde 70'e varan indirim. İş yerine giriyorsunuz ve şu yüzde 70 indirimli ürünü görmek istiyorsunuz.
Satıcının yanıtı, kalmadı oluyor.
***
Deveye sorma misali. Neremiz doğru ki...
Yıllardır tüketici aldatılıyor ama caydırıcı yasalar çıkmıyor. Tam tersi tüketiciyi aldatanlara prim veriliyor.
Meclis'te çalışmaları devam eden torba yasa tasarısı içerisinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un cezalarını düzenleyen 77 maddeye '77/A' olarak bir uzlaşma maddesi eklendi. Eğer bu yasa çıkarsa tüketicilerin tur operatörleri, bankalar, GSM şirketleri gibi her türlü hizmeti aldığı şirketler ile yaptıkları sözleşmeler sonucunda mağdur olmaları halinde hizmeti verenlere uygulanan para cezalarının yüzde 50 oranında indirilmesi söz konusu. Bunun Türkçe açıklaması şu; bankalar, GSM operatörleri ve bir çok şirket sizi aldatabilir ve eğer bu tespit edilirse verilecek ceza yarı yarıya düzeltilir. Dünya tüketicinin lehine yasalar çıkartırken Türkiye tam tersini yapıyor.
Böyle bir ülkede elbette insanlar 400 liralık saati yüzde 40 indirimle 400 liraya alırlar.
Bu arada üst kattaki komşum da 3 bin liralık televizyonu yüzde 60 indirimle 3 bin liraya almış.