Kaçak neden arttı?
Son günlerde dikkatinizi çeken bir şey var mı?
Sürekli olarak kaçak haberi yayınlanıyor.
Kaçak elektronik ürün, kaçak sigara, kaçak et…
Daha birçok ürün Türkiye'ye kaçak olarak giriyor.
Kaçak girdiği belirlenen veya yakalanan ürün sayısı komik rakamlarda. Bir de piyasanın gerçekli var. Piyasada kaçak ürün sayısı o kadar çok ki.
Devletin bundan vergi rakamlarla ifade edilemeyecek kadar fazla.
İlk olarak kaçak elektronikte ilk sırada yer alan cep telefonuna dikkat çekmek istiyorum. Cep telefon üzerinde o kadar çok vergi var ki, devlet adeta vatandaşına "git kaçakçıdan al "diyor. Buradan marka vermek istemiyorum ama şöyle kaba bir hesap yaparsak yurtdışında 2 bin 200 liraya satılan bir cep telefonu Türkiye'de 4 bin liraya satılıyor. Bunun kafadan 400 lirası TRT payına gidiyor. Özel tüketim gibi daha birçok vergi ile fiyat neredeyse yüzde 100 artıyor. Bu durum doğal olarak kaçakçıların işine yarıyor.
Devlet kaçak telefona karşı dijital kimlik kontrolü yapıyor. Yani her telefonun İMEİ numarasını kayıt altında tutuyor. Kaçakçılar o sorunu da teknoloji vasıtasıyla çözüyor. İMEİ eski bir telefonun dijital kimliği ile 1 dakikada değiştiriliyor. Adamın elinde 4 bin liralık telefon var, dijital kimliğini sorguladığınızda 200 liralık bir telefon marka ve modeli çıkıyor.
Devletin buradan vergi milyonlarca lira. Vatandaş da doğal olarak bin lira daha ucuza almak için kaçak telefonu tercih ediyor.
Kaçak ürünlerde ikinci sırada sigara geliyor.
Günlük hayatımıza öyle girmiş ki kaçak sigara. Birçok bakkal veya büfe sigara istediğinizde "hangisinden" diye soruyor. Yani kaçak mı bandrollü mü?
Aradaki fark yüzde 30 hatta bazı yerlerde yüzde 40'ı buluyor. Sigara tiryakileri için elbette yüzde 30-40 iyi bir rakam.
Devlet burada vergi alayım derken vergi kaybına neden oluyor.
Gelelim rakıya. Fiyatı her yıl neredeyse yüzde 100 arttırılan bir ürün. Daha önce kaçağı verdi şimdi ise ev yapımı var. Geçen hafta dünyanın önde gelen bir televizyonu bir haber yaptı. Türk halkı pahalı diye rakıyı kendi evlerinde yaptığını görüntüleriyle verdi.
Türkiye'de artık vatandaş rakısını kendi evinde üretiyor. Dün büyük bir süpermarkete gittim. Raflarda rakından çok etil alkol şişesi gördüm. Adeta kapış kapış gidiyor. 1 litre etil alkol 40 liradan satılıyor. Bundan 2 litre gerçek boğma adı verilen rakı imal ediliyor. Ünlü video sitesi youtube rakı hazırlama videosu ile dolu. 125 liralık rakı 20 liraya mal oluyor.
Üstelik kör olma, hastalanma riskinde yok! Bir dönem Rusya'da evde hazırlanan votka haber olurdu. Şimdi Türkiye, evde hazırlanan rakı ile haber oluyor. Vergi kaybını hesaplayın!
Son olarak kaçak ürünler arasında dikkat çeken bir başka ürün kırmızı et.
Kırmızı et de tıpkı kaçak rakı gibi olmuş durumda. İstanbul'dan her hafta sonu Bulgaristan'a et almaya gidenlerin haddi hesabı yok. Bulgaristan'da iyi bir et 4 Euro civarında. Çok daha iyi et ararsanız 6 Euro veriyorsunuz. Tabii ki 6 Euro'ya alınan bu et Türkiye'de 90 liraya kadar satılıyor. Otobüsle ya da kendi arabası ile gidenler 10 ile 20 kilo arasında getiriyor.
Hem yol parasını çıkartıyor hem de hafta sonu tatili.
Bir de bu işin ticaretini yapanlar var. Bir gidişte 100 hatta 200 kilo getirenler. Eşe dosta satıp para kazananlar.
Tabii bir de Edirne, Tekirdağ, Kırklareli gibi illerde yine yurda kaçak olarak sokulmuş etler var. Onların ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Parçalanmış ve paketlenmiş etler 30 liradan satılıyor. Tabii ki, hastalıklı mı, domuz mu yoksa at eti mi bilen yok. Ama ucuz diye kapış kapış gidiyor.
Bütün bunlar neden oluyor?
Yönetilerin becerisizliğinden. Vergi adaleti sağlayamadıklarından. Devlet direk vergi toplayamadığı için mecburen dolaylı vergiye saldırıyor. Vergiler arttıkça kaçak daha da artıyor. Bu kısır döngü sürüyor gidiyor.
Hükümetin her şeyden önce daha adil bir vergi sistemi getirmesi gerek. Bunu sağlayamadığı sürece vergi toplayamadığı gibi Türkiye'yi de kaçak cennetine çevirecektir.