Kaçağı kim teşvik ediyor?..

Dünyada ilk kez cep telefonlarını kayıt altına alan ülkeyiz. Diğer adıyla İMEİ kayıt sistemi, cep telefonlarının dijital kimlik numaraları kaydediliyor ve kayıtsız telefon kullanılamıyor.
Hükümetin çalıntı cep telefonlarının kullanılmasını önlemek için başlattığı bu sistem elbette yine hırsızların ve büyük ithalatçıların işine yaradı.
Hırsız ile ithalatçının ne alakası var?
İthalatçı bu kanun sayesinde yurtdışından 100 dolara aldığı telefonu burada 300 dolara satabiliyor. Yani bu yasa birilerinin büyük para kazanmasına neden oldu.
Gelelim hırsızlara.
Kapkaççıların belki önü kesildi ama hırsızlar daha çok kazanır oldu.
Hırsız derken illa birilerinin cebinden çalan anlamında değil. Bu hırsızlar yasaları kullanarak yasadışı vurgun yapanlar.
Vurgun nasıl oluyor?
Yurtdışından 100 dolarlık telefondan 5 bin adet ithal ediyor. Ancak satın aldığı telefon 10 bin adet. 5 binin İMEİ numarası yasal olarak bildirilirken geri kalanları programlarla 1-2 dakikada kolayca değiştiriliyor. Bu telefonlar saçma sapan adreslerde bulunan merdivenaltı servis garantisiyle satılıyor.
Telefonların büyük bölümü Eminönü piyasasında ve internette satılıyor. Diğer ithalatçıdan yüzde 25 daha ucuza satan bu ithalatçılar bir anda büyük servetler kazanıyorlar. Telefon arızalanırsa ara ki servisi bulasın. Arızalanmazsa yüzde 25 daha ucuza satın almış olmak senin yanına kâr kalıyor.
Bu da şunu gösteriyor. Çıkartılan bu yasa dürüst vatandaşa hiç bir şey kazandırmıyor.
Kazanç büyük ithalatçılara ve merdivenaltı ithalatçıya gidiyor.
Vatandaş bunu bilerek alıyor. Çünkü arıza yapsa bile aradaki farkın üçte biri para ile tamir ettireceğini biliyor.
Hükümet geçtiğimiz hafta İMEİ kaydı konusunda bir adım daha attı. Yurtdışından getirilen telefonlardan 100 lira vergi alınıyor. Eskiden yurtdışına giden vatandaşın 2 yılda bir cep telefonu getirme hakkı vardı şimdi onlardan da 100 TL alacak devlet.
Peki bu 100 TL’yi vermek ne kadar cazip?
Tabii ki değil.
Örneğin bir iphone 4, Türkiye’de 2 bin liraya satılıyor. Oysa Amerika’da 700 USD. Yani 1200 lira. 100 lira daha vermek belki cazibeyi ortadan kaldırmaz ama fiyatı bin liranın altındaki telefonlarda cazibe bitiyor.
Peki yurtdışından yine de getirilen telefonlardan devlet para kazanacak mı?
Buna kargalar ve kloncular güler.
Çünkü yasak olmasına ve suç olmasına rağmen İMEİ değiştirme olayı hızla yaygınlaşıyor.
Pasaport kaydı ve 100 lira vergi vermek istemeyenler yine Eminönü ve internet piyasasına bakıyor. Ucuz telefonların büyük bir bölümü klon İMEİ. İphone gibiler ise son vergiden sonra “fake İMEİ” adı verilen yani sahte İMEİ yükleme programlarıyla değiştirilmiş cihazlar talep görmeye başladı.
Tabii ki bu işlemler dürüst vatandaşın yapacağı ve yaptıracağı şeyler değil. Ama bir kesim de var ki bu işlerden gerçekten büyük paralar kazanıyor. Mesela eski İphoneler piyasadan toplanıyor ve yeni iphonelere o İMEİ numaraları kopyalanıyor. Kayıt merkezinden kontrol ettiğinizde o İMEİ iphone telefonuna ait görünüyor.
Hükümet bu konuda da yanlış yapıyor. Tıpkı sigara ve akaryakıtta olduğu gibi. Aşırı vergiler yurtdışından Türkiye’ye birileri tarafından yasal olmayan yollardan sigara ve yakıt sokulmasına neden oluyor. Son Uludere olayında bu bir kez daha görüldü. Terörist diye öldürülen köylülerin katırlarla kaçak sigara ve benzin getirdiği ortaya çıkmıştı.
Sonuç olarak, hükümet vergi alma bahanesiyle birilerine büyük kazançlar sağlatıyor.
Son 100 liralık telefon vergisi de bu kaçakçı vurgununun boyutunu daha da büyütecektir.
Bizden söylemesi.

Yazarın Diğer Yazıları