İzmir'in dağlarında çiçekler açar
Mustafa Kemal’in askerleri tarafından 26 Ağustos 1922'de başlatılan Kurtuluş Savaşı'nın son safhası “Büyük Taarruz” 5 günde kazanıldı.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa askerlerine 30 Ağustos'ta haykırdı:
*"Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri…”
Yedi düvelin işgal ettiği Anadolu’yu özgürlüğüne kavuşturan Mustafa Kemal’in askerleri 5 gün boyunca cephede savaştıklarını unuttular.
Sanki 5 gün savaşmamış, sanki 5 yıldızlı otelde tatilden çıkmış gibi büyük bir heyecan ve azimle İzmir’e doğru coşku ile sel olup akmaya başladılar
Mustafa Kemal’in askerlerinin en önünde Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu bulunuyordu.
Kolordunun 1’inci, 2’nci ve 14’üncü süvari birliklerindeki Mustafa Kemal’in askerleri İzmir’e ilk girip Yunan Ordusu ile ilk savaşan olmak için birbiri ile yarışıyorlardı.
Kulaklarında Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa’nın Conkbayırı’na ilerleyen güçlü düşman ordusuna karşı 57. Piyade Alayı’na verdiği şu sözler çınlıyordu:
-“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum…”
Mustafa Kemal’in askerleri İzmir’i düşman işgalinden kurtarma yarışında değil sanki şehit olma yarışındaydılar.
Mustafa Kemal’in askerleri 9 Eylül’de Kadifekale, Sarıkışla, Karşıyaka, Paket Postanesi ve Konak’taki Hükûmet Konağı'nda göndere Türk bayrağını çektiler.
İşte o muhteşem gün Mustafa Kemal Paşa Belkahve'deydi.
Kadifekale burçlarında dalgalanan Türk bayrağını gururla seyrediyordu.
18 Eylül 1922’ye kadar Ege bölgesinde tüm Yunan askerleri temizlendi.
11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşması, 24 Temmuz 1923'te İnönü savaşlarının efsane komutanı İsmet Paşa tarafından Lozan Barış Antlaşması imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsızlığını kazandı.
Ve aradan 7 yıl geçti.
23 Aralık 1930 sabahı Menemen'de silahlı 6 kişi sabah namazından sonra ilçe meydanındaki direkte dalgalanan Türk Bayrağını indirip bir camiden aldıkları yeşil şeriat sancağını göndere çektiler.
“Din elden gidiyor, şeriat isteriz” diye isyan başlattılar.
Yüzbaşı Fahri Bey, dağılmalarını söyledi ama isyan büyüyünce 43. Piyade Alay Komutanı Asteğmen Kubilay'ı olay yerine gönderdi.
Mustafa Kemal’in askeri Kubilay, isyancılara teslim olmaları çağrısında bulundu,
Açılan ateşle yaralandı ve kafası kesilerek Şehit edildi.
Mahalle bekçileri Hasan ve Şevki de şehit edildi.
105 isyancı Divanı Harpte yargılandı. 28 kişi idam edildi.
İşte o meşum günden bugüne;
*İzmir'in dağlarında çiçekler açar,
*Altın güneş orda sırmalar saçar,
*Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar,
*Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa,
*Adın yazılacak mücevher taşa…
Vatanın kurtuluşunun ilanıdır 9 Eylül.
102. Yılımız Kutlu olsun.
“Keşke Yunan kazansaydı” diyenleri de şeriat isteyenleri de Allah’a havale ediyorum…