İYİ Parti'nin kongresi
İYİ Parti'nin I. Olağanüstü Kongresi 1 Nisan Pazar günü yapıldı. Kongreyi 1 Nisan şakası zannedenler işin hiç bir suret ve şekilde şakaya gelir tarafının olmadığını gördüler. Ankara belediyesinin ve Valiliğin kongreye gidişleri önlemek için aldığı tedbirler basında yer aldığı şekilde doğruysa, gerçekten elem vericidir. Kongreye ulaşacak metronun durdurulması Ankara Valisi'nin belediyeye ait ağır yük kamyonlarıyla yolları kesmesi utanç vericidir. Ne olmuştur? Davasına inanmış topluluklar başından beri engelleri nasıl aştıysa bu engelleri de aşmış ve 50 bin kişinin taçlandırdığı bir muhteşem kongre yapısı ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki, bütün TV kanalları ve gazeteler bu muhteşem başarıyı görmezden geldi. Bu arada Yeniçağ gazetemiz ve Halk TV ile TELE1'i meslek onuruna sahip çıktıkları için kutluyorum.
Sayın Meral Akşener'in konuşma metni kolay anlaşılır, akıcı ve sağlam bir dokuya sahipti. Çeşitli yurt köşelerinden gelmiş, muhtelif mesleklere sahip insanlarımızın böylesine birleştikleri bir metni her zaman bulamazsınız.
Rüzgâr kadınlardan...
Kongre salonunda kadınların varlığının erkeklerden çok olduğu manzarası fevkalade önemlidir. Kadınların benimsediği bir dava mutlak zafere ulaşır. Kadınlar olmadan başarıya ulaşmak ve kadınsız zafer tacı giymek mümkün değildir. Görünen o ki İYİ Parti'nin yelkenini kadınlar dikmiş ve O'nu zafere götürecek rüzgârı da yine onlar üflemektedir.
Meral Hanım'ın nakledeceğim şu sözleri bittiği zaman adeta bir volkanın kapağı açıldı, ateş denizi ortalığı kapladı. Bu bölüm Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının başına inmiş bir balyozdu: "Şimdi onlara sormak lazım değil mi? Niçin Çanakkale'yi geçecek savaşlar peşindesiniz? Niçin Atatürk'e saygısızlık yapıyorsunuz? Niçin Çanakkale ruhunu incitiyorsunuz? Niçin Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranların, bu devlete emeği geçenlerin yakasını bırakmıyorsunuz? Hangi cüretle İstiklal Marşı'nı değiştirmeye kalkıyorsunuz? Gözünüzü bu kadar karartan ihtiras nedir? Siz, bu yoldan giderek bu ülkeye Başkan mı olacağınızı sanıyorsunuz? Yoksa inancınızı da mı kaybettiniz?"
Bu sözler yoğun tezahürat içinde ayakta alkışlandı. Bazı siyasiler ve Atatürk'e düşmanlıkla şahsiyet sahibi olmaya çalışan kişilik fukaraları bu gerçeği görsün ve anlasın. Atatürk ve silah arkadaşları milletin gönlünde dipdiridir. Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'ni yıkmakla öğünenlere ne yaptıklarını sormak gerekir. AKM'nin yerine yapılacak opera binası ve onun çatısı altındaki bütün çalışmalar kültürün bir alt dalını oluşturur. Kültür bunun çok üstünde geniş bir yelpazedir. Hele Atatürk'ün benimsediği, milletine benimsetmeye çalıştığı kültür çizgisi çok daha zengin ve anlamlıdır.
Sayın Akşener, partisinin üzerindeki propagandaları dile getirirken: "Bize her gün bir parti ile ittifak kurduruyorlar. Yapmadığımızı yaptı olarak yayıyorlar. Cenab-ı Hak Kur'an'da fitne ve zulüm ölümden beterdir buyuruyor. Eğer böyle devam ederseniz bilin ki; adınız tarihe Haccac gibi zalim yazılır." dedi. Akşener, MHP ile AKP'nin çıkar ittifakı kurduğunu söyledi.
Korku ittifak getirdi
Sn.Akşener'in belirttiği gibi başta ekonomi ve dış politika olmak üzere her alanda uçuruma doğru giden şartlar AKP'yi korkutuyor. İttifak da bundan gündeme geldi.
Ülkemizde ne yazık ki güven duygusu kalmamıştır. Güven duygusunun olmadığı yerde yatırım olmaz ve sermaye yurt dışına kaçar. Türkiye'nin bu iktidar döneminde güven duygusu depremi yaşadığı acı bir gerçektir. Adalete olan inanç temelinden yıkılmıştır. Hâkimlik mesleği istisnaları hariç büyük bir erozyona uğramıştır. Ne istediler de vermedik? hitabının hedefi olan FETÖ'ye yargı, emniyet teşkilatı ve askeri okullar başta olmak üzere eğitimin büyük bir bölümü terk edilmiştir. FETÖ'cülerin askeri ayaklanmasından sonra hâlâ askeri operasyonlar bir birini takip etmekte ve bir neticeye ulaşmak mümkün olmamaktadır. Şimdi yapılan, eğitimin muhtelif cemaatlere terk edilmesidir. Cumhuriyet bu felaketli yapıyı görmüş ve eğitimi laik devletin sınırları içinde Tevhidi Tedrisat Kanunu'yla düzenlemiştir. Bugün politikada, sanat ve edebiyatta, ilimde adlarını iftiharla yad ettiğimiz bütün büyük insanlar Cumhuriyetin eğitim anlayışının bereketidir. Şimdi ne haldeyiz? Yüzümüze bir tokat gibi inen uluslararası araştırmalar ve özellikle PISA sonuçları elem vericidir.16 yıldır plandan, programdan özellikle insan gücü planlamasından kaçan anlayışla gençlerimizi heder ediyoruz. Bina dikmekle ekonomik kalkınmanın mümkün olmadığını AKP ilk seçimde diz üstü düşerek öğrenecektir. Bütün bu karanlıklar içinde İYİ Parti'nin büyük kongresi memleket için ümit olmuştur. Bu ümidin gerçekleşmesinde aklın, basiretin, itidalin rehber olmasını diliyor başta Sayın Meral Akşener olmak üzere görev alan bütün kadrolara sağlık ve başarı dileklerimi sunuyorum.