DHA muhabiri Erol Küçükoğlu’nun haberine göre Ordu’nun Aybastı İlçesi’ndeki “İstiklal”, “Hürriyet”, “Cumhuriyet” ve “İnönü” caddelerinin adları, “halk alışamadı” iddiasıyla Belediye Meclisi kararıyla değiştirildi.
İstiklal Caddesi “Hükümet”, Hürriyet Caddesi “Gölköy”, Cumhuriyet Bulvarı ikiye bölünüp “Fatsa” ve “Reşadiye”, İnönü Caddesi ise “Lise Caddesi” oldu.
Belediye Başkanı AKP’li İzzet Gündoğar, vatandaştan gelen talep doğrultusunda isimleri değiştirdiklerini söyledi. İsimleri koyan eski Belediye Başkanı DSP’li Fehmi Küpçük ise, “Bunlar bizim toplumsal olarak en büyük değerlerimiz. Halktan kesinlikle böyle bir talep olduğunu düşünmüyorum. Bunlar ideolojik olarak alınan bir karardır” dedi.
Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar bu eleştirilere, “Belediye meclisinde AK Partili’ler de var, DSP’liler de var. Oy birliğiyle aldık. Bir tek muhalif dahi çıkmadı. Bizim orada yaptığımız şu: Bizden önce bu isimler değiştirilmişti. Biz o eski isimleri verdik. Devletin kurumlarıyla da Cumhuriyet’le de hürriyetle de bir problemimiz yok. Bizden de daha çok bağlı adam göremiyorum” diye cevap verdi.
***
Peki ama, AKP’nin liderinden milletvekiline ve en küçük teşkilat birimine kadar milli değer ve kavramlarla uğraşması tesadüf mü?
Mesela TBMM İnsan Hakları Komisyonunda konuşan AKP’li Ordu milletvekili Dr. İhsan Şener’in “Şimdi bu süreçle ilgili başka şeyler de var. Belki bunlar tartışılacak ama mesela Yunan tarihinde bir Ege savaşı yok. Bunu biliyor musunuz? Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Bizim tarihimizin en önemli savaşlarından biri Yunanlılara karşı verilmiş olan savaştır. Biz milli güvenlik akademisinde oralardaki şehitlikleri dolaştık. Bütün şehitlikler temsili. Bunlar çok önemli, anlayış olarak bir yere gelmek istiyorum. Burada Ankara Hükûmetinin meşruiyetiyle bazı şeyler yapılmış süreç içinde bazı şeyler. O zamanki İngiliz sefirinin telgrafları var, İngiltere’ye çektiği telgraflar. Bunlar bütünleştiği zaman tartışacağımız şeyler çıkıyor” demesi de tesadüf mü?
Veya AKP iktidarının 19 Mayıs ve diğer milli bayramlarla ilgili sorun çıkarması tesadüf mü?
Veya Tayyip Erdoğan’ın Dersim ve Menemen üzerinden Atatürk, İnönü, Fevzi Çakmak ve Celal Bayar ile hesaplaşması, yani kuruluş dönemini karalaması tesadüf mü?
***
Elbette tesadüf değil. AKP’nin Cumhuriyetle bir sorunu var. Bu kesin. Zaten Tayyip Erdoğan, İttihat ve Terakki’yi suçlarken, Amerikan ve İngiliz mandasını savunan Hürriyet ve İtilaf Partisi’ne, Damat Ferit’e hiç dokunmuyor.. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, esas olarak İttihat ve Terakki’den dönüşen Müdafai Hukuk dernekleri kurmuştur.
Bir gece, bütün yurtta İttihat ve Terakki’nin parti binalarındaki tabelalar indirilmiş, yerlerine Müdafai Hukuk tabelaları asılmıştır.
Yani Mustafa Kemal’in Erzurum, Sıvas ve Ankara’da biraraya getirdiği temsilcilerin çoğu eski İttihat ve Terakki Partisi’ndendir. Bu itibarla Cumhuriyeti kuran kadrolar onlardır. Tayyip Erdoğan’ın doğrudan bu kadroları hedef alması ise devletin kuruluş felsefesini değiştirmek istediğinin göstergesidir.
Ayrıca İttihat ve Terakki, Teşkilatı Mahsusa ajanları ile Hindistan, Afganistan ve Mısır dahil bütün Müslüman ülkelerde direniş örgütlemiş, Gandi ve Nehru, bu direnişten doğmuştur. Mısır’ın kahramanı sayılan Cemal Abdülnasır, Cemal Paşa’nın ismini taşır. Sonraki liderlerinden Enver Sedat Enver Paşa’nın, dönemin istihbarat başkanı da Talat Paşa’nın ismini taşır.. Yani Türk Milleti ve Türk Kurtuluş Savaşı, hürriyet ve istiklale sembol olmuş ise temelde bu isimlerin sayesinde olmuştur. Tabii ki meşaleyi büyüterek emperyalistlere karşı bütün istiklal savaşlarına örnek teşkil eden mücadele, Mustafa Kemal Paşa modelidir.
***
İlginçtir, Ordu’da bu isim değişikliği olur ve Ordu milletvekili neredeyse “İstiklal Savaşı yapılmadı” derken, Orduspor-Antalyaspor maçında dokuz bin Orduspor taraftarı başlama düdüğü ile birlikte hep bir ağızdan Gençliğe Hitabe’yi okudu. Orduspor taraftarı demek, Ordu demektir. Yani Ordulular Cumhuriyet değerlerine sahiptir ama onları temsil iddiasında olan AKP’lilerin Cumhuriyetle ilgili sıkıntıları var.
