İstenmeyen adam Ersin Özince...
Ersin Özince, İş Bankası'nın Yönetim Kurulu Başkanı.
Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli bir bankacı.
Başında bulunduğu banka ise sadece Türkiye'nin değil aynı zamanda dünyanın sayılı büyük ve itibarlı bankaları arasında.
Bir banka büyük olabilir ama itibarı yaptıklarıyla sıfırlanabilir.
İş Bankası, örnek bir bankacılık kültürü ile bu itibarı her zaman korumuştur.
Ersin Özince, son dönemde doğru bildiklerini haykırması nedeniyle bazı çevreler tarafından adeta istenmeyen adam ilan edildi.
Nedeni bir bankacı olarak söylemleri:
Ersin Özince ne dedi?
Öncelikle tasarruf edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de yaşanan tüketim çılgınlığına son verilmesi gerektiğini her fırsatta söyledi.
Oysa bu çıkışı hükümetin ekonomi politikalarına aykırı.
Hükümet üreterek değil tüketerek Türkiye'yi büyütüyor. Bunu yaparken de halka borçlan diyor. Borçlanması için her türlü kolaylığı sağlıyor.
Paran olmasa bile git bankadan kredi çek ama iphone al, plazma TV al ve 5 yıldızlı tatil köylerinde tatil yap.
Özince başka ne dedi?
Parayı toprağa gömmeyin, sanayiye üretime bu paralar harcansın dedi.
En önemlisi mantar gibi çoğalıp tüketim çılgınlığının bir parçası olan AVM yerine fabrikalar yapılsın bankalar tüketimi değil üretimi desteklesin.
Son olarak "faiz lobisini bırak da enflasyon lobisini hallet" dedi.
Bu en önemli nokta.
Türkiye'de fakirliğin adı aslında enflasyon. Asgari ücrete verilen artış bile bir gecede zam olarak milyonların cebinden geri alındı.
Ersin Özince'nin bu çıkışları son dönemde bir iki gazete ve internet sitesinin dışında haber olarak yer almıyor.
Özince'nin haberlerine adeta ambargo uygulanıyor.
Yıllarca KOBİ'ye ulaşmak için destekledikleri gazetede bile artık Ersin Özince'nin bu haklı açıklamaları maalesef yer almıyor.
Türkiye'de bugün öyle bir akıl tutulması yaşanıyor ki bu ekonomi alanında bile sıklıkla görülüyor. Ersin Özince olayında olduğu gibi.
Türk ekonomisine yönelik eleştiriler ve öneriler yapan bankacılar değil de hokbabaz gibi her taşın altından çıkan bazı banka yöneticilerinin haberleri hep birinci sayfadan veriliyor.
Türkiye'de gerçekten tam bir uyutma politikası uygulanıyor. Kimsenin doğruları söylemesi istenmiyor.
Gerçi bu halkın da davul çalsan uyanacağı yok bu uykudan.
Herkes bir yol tutturmuş gidiyor.
AVM'lerde kişi başı 50 liraya kahvaltı yapıp vize olmadığı için Dubrovnik'e 3 günlük tatile 12 ay taksitle gidiyoruz.
Bu arada Türkiye'de nüfusun 3'te ikisi borçlu ve borcunu ödeyemeyenlerin sayısında patlama var.
Bu çok önemli değil. Nasıl olsa A bankasından alınan krediyi B bankasından aldığımız daha yüksek faizli krediyle şimdilik ödüyoruz.
Böyle giderse eninde sonunda tıkanacağız ama vatandaşın ona da yanıtı hazır:
Hele bir o gün gelsin!