İşte o an
Atatürk’ün hayatı boyunca hiç çocuğu olmadı. Ancak edindiği manevi evlatları ve ülkesinde yeşeren çocuklarla her fırsatında ilgileniyor onları mutlu ediyordu.
Çocuklar, ona göre vatan topraklarının naçize çiçeğiydi ve onlarla ilgili söylediği sözler yıllarca kulaklara kazınacaktı.
"Gelecek için hazırlanan vatan evlatlarına, hiçbir güçlük karşısında yılmayarak tam bir sabır ve metanetle çalışmalarını ve öğrenim gören çocuklarımızın ana ve babalarına da yavrularının öğreniminin tamamlanması için hiçbir fedakârlıktan çekinmemelerini tavsiye ederim." diyen Atatürk, 9 Ağustos 1936 günü Moda Deniz yarışlarındaydı.
Hasan Esat Özkanbay ilkokul öğrencisiydi, ağabeyi ve arkadaşlarıyla sandalla açılmış geziyor kimi zamanda denize atlayıp yüzüyordu.
Atatürk yarışları Ertuğrul Yatı’ndan izliyordu. Hasan, Atatürk ve beraberindekileri görünce arkadaşlarına, “Atatürk, Atatürk!" diye bağırarak sandaldan hızla denize atladı. Hasan’ın görenler de vakit kaybetmeden bedenlerini suya bıraktı. Yata doğru hızlı kulaçlar atan çocukların yüreklerinde Atatürk’ü yakından görme fırsatını yakalamak vardı…
Kısa süre sonra yata kadar gelmeyi başaran çocuklar halata tutunarak güverteye çıkmak istedi…
Saat 16 sıralarıydı.
Hasan’ın bedeni cılızdı. Ağabeyi ve arkadaşları halata tırmanarak güverteye ulaşmayı başardı. Hasan’ın içi içini yiyordu. Arkadaşları ve ağabeyi kendisini denizde unutmuştu…
Atatürk'ü görmek için büyük çaba sarfetse de cılız kolları ve kasları bedenini taşıyamıyor her denemesinde denize düşüyordu. Tam o sırada güvertede bulunan İsmet İnönü’nün sesini duydu:
- Eğer buraya kadar çıkabilirsen seni Atatürk'ün yanına götüreceğim…
O sözler kollarına güç yükledi. Dişlerini sıktı, bir kez daha halata tırmanmaya çalıştı. Bir iki kez deneyip denize düşünce İsmet İnönü’nün sesini bir kez daha duydu.
- Gayret küçük, gayret…
Bir kez daha denedi ve neredeyse güverteye ulaşacak kadar tırmanmayı başardı ancak tam düşecekken avucu İsmet İnönü’nün avucuyla buluştu.
Sevinçten ağzı kulaklarına varıyordu. Diğer ağabeyleri ve arkadaşları güvertede beklerken İsmet İnönü Hasan’ı Atatürk’ün yanına götürdü.
- Bu küçük sizi görmek istiyor Paşam.
Hasan hemen Atatürk’ün eline sarılıp öptü. Atatürk kendisini yanına oturttu, kaç yaşında, hangi mektebe gittiğini, kaçıncı sınıfta olduğunu sordu.
Hasan tüm sorulanları yanıtladı. Heyecandan neredeyse oracıkta düşüp bayılacaktı. O sırada yatta bulunan gazeteciler o ölümsüz anı fotoğraf karesine sığdırdı.
O fotoğraf gazetelerde yayımlandı ve Hasan için unutulmaz bir anı olarak yıllarca benliğinde saklı kaldı…
Kaynak: Selim Özkanbay, (Hasan Esat Özkanbay'ın oğlu).
isteatatürk.com