Karadayı Muhittin'in oğlu 'Arap' İsmail Kartal'ın inanamayacağınız sırlarını Sedat Kaya açıkladı
Sedat Kaya / YENİÇAĞ
Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü İsmail Kartal Anadolu Kavağı çocuğudur.
İstanbul'un bu şirin beldesi poyraza kapalı olduğu için balıkçılar için güvenli bir limandı.
Bu yüzden burada yaşayanların çoğu geçimini balıkçılıktan sağlardı.
İsmail de balıkçı bir babanın, Karadayı lakaplı Muhittin Kartal'ın oğluydu.
Ataları Rize'den gelmişti.
Kökleri Karadeniz'deydi.
Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin insanlarıydı onlar.
Ama İsmail'in lakabı "Arap"tı.
Arkadaşları kabadayı tavırları ve ten rengi nedeniyle bu lakabı koymuştu.
Onun doğduğu 1960'lı yıllarda Anadolu Kavağı balık cennetiydi.
İsmail 1950'lerde Marmara'da soyu tüketilen kılıç balıklarını görmese bile çocukluğunda uskumru, kolyoz, orkinos, dil balığı, kırlangıç, tirsi, minakop, zindandelen, zargana, mersin, eşkina gibi onlarca türü avlayabilen usta bir balıkçıydı.
Gün ağarmadan babasıyla küçük takalarına atlar, denizin bereketine "rastgele" diyerek ağ atardı.
Deniz insanları zorluklar karşısında dirençli ve kararlıdır.
Fırtınalara, boranlara kolay teslim olmazlar.
Sonuna kadar mücadeleyi seçerler.
İsmail Kartal'ın hayat hikayesi de aslında onurlu bir mücadele öyküsüdür.
Bu balıkçı çocuk, denize açılmadığı zamanlarda Anadolu Kavağı'nın boş arsalarında futbola merak sardı.
Sert, seri, gözü kara ve inatçıydı.
Bıyığı terlemeye başladığı günlerde bir abisinin aracılığıyla karşı kıyıya geçti, üç yıl Sarıyer forması giydi.
Kısa sürede fark edildi ve Gaziantepspor ile profesyonel sözleşme imzaladı.
İki yıl sonra da gönlünün takımı Fenerbahçe'ye transfer oldu.
1983-1993 yılları arasında Fenerbahçe formasıyla 235 maça çıktı ve 9'u penaltıdan olmak üzere toplam 15 gol attı.
10 yıl boyunca on birin vazgeçilmez isimlerinden biri oldu.
Sakin, kararlı tavrı nedeniyle takımın penaltıcısıydı. Aykut Kocaman ve Tanju Çolak'ın oynadığı dönemlerde de bir sağbek olmasına çok penaltı o kullandı.
Tribünler dahil takımda herkes ona "Arap" diye sesleniyordu.
Hatta Brezilyalı Gerson bile.
Bir gün bir antrenmanda Gerson, "Arap topu at" deyince İsmail "Ulan ben Arapsam, sen Arabın önde gidenisin" diye bağırmış herkes gülmüştü.
84-85 sezonuydu.
Fenerbahçe Ankara'da Gençlerbirliği ile oynuyordu. Dakikalar 86'yı gösterirken Gençlerbirliği 1-0 öndeydi. O anda bir top geldi İsmail'in önüne. Zor pozisyondu. Vursam mı vurmasam mı diye düşünürken, arkadaşları vurma diye bağırdı ama o vur. O vuruş sezonun en iyi golü oldu. Maç sonrası dönemin başbakanı Turgut Özal soyunma odasına inip İsmail'i kutlamış ve "Teşekkür, iddiaya girmiştim, mahçup etmedin beni" demişti.
Özal'ın iddiaya girdiği ismin darbeci cumhurbaşkanı Kenan Evren olduğu kulislerden sızmıştı.
İsmail Kartal Fenerbahçe'nin 1988-89 sezonunda 103 golle şampiyon olduğu tarihi rekorun da sahiplerinden biriydi.
1993-1994 sezonunda Denizlispor'da, 1994-1995 sezonda Adanaspor'da oynadıktan sonra futbolculuk kariyerini noktaladı.
Teknik Direktörlük basamaklarını yuvası Fenerbahçe'de çıkmaya başladı.
1996-1997 ve 1997-1999 sezonlarında Fenerbahçe'nin altyapı takımını çalıştırdı.
2000 yılında Kardemir Karabükspor'da teknik direktörlüğe merhaba dedi.
2004 yılında
Sivasspor'un başına geçen İsmail Kartal, takımını 1. Lig şampiyonu yaparak tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıkarmayı başardı.
2006-2007 sezonunda Mardinspor'u, sonra Malatyaspor'u, ardından da Orduspor ve Konya Şekerspor'u çalıştırdı.
Sonra yine yuvaya döndü.
2010-2014 yılları arasında Fenerbahçe'de yardımcı antrenördü.
2014-2015 sezonunda Ersun Yanal'dan boşalan göreve getirildi.
O yıl Fenerbahçe ligi şampiyon Galatasaray'ın 3 puan gerisinde tamamladı.
Sonra Eskişehirspor ile anlaşan İsmail Kartal, yıllar içinde Anadolu'yu adeta adım adım dolaştı, sırasıyla Gaziantepspor, Ankaragücü, Çaykur Rizespor, Konyaspor ve Erzurumspor'u çalıştırdı.
2021- 2022 yılında Vitor Pereira'dan aradığını bulamayan başkan Ali Koç, 21. haftada İsmail Kartal'ı tekrar takımın başına getirdi.
Fenerbahçe'yi 32 puanla 5. sırada devralan Kartal, sezonu şampiyon Trabzonspor'un 8 puan gerisinde 73 puanla tamamlayarak başarılı bir performansa imza attı.
Pereira döneminde sefilleri oynayan Fenerbahçe, İsmail Kartal ile kendini buldu, 11 maçlık bir yenilmezlik serisi yakaladı.
Arda Güler ilk kez o dönem parlamaya başladı ve 3 gol, 2 asistle göze girdi.
Bu başarılı tablo nedeniyle herkes Fenerbahçe'nin yeni sezona İsmail Kartal ile yola devam edeceğini beklerken, Ali Koç sürpriz bir kararla Jorge Jesus'u getirdi.
İsmail Kartal'a "Sen bizim evladımızsın, güle güle" dediler.
Türk futbolunda "Bizim evlatlar" "Üvey evlat" muamelesi görür genelde.
Elin yabancısı daha değerlidir gözlerde.
İsmail Kartal'a yapılan da "Üvey evlat" muamelesiydi.
O an yıkıldığından, dışarıya akmayan gözyaşlarının yüreğine düştüğüne eminim.
Ve yine eminim ki, "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Beyhude gamlanma divane gönül!" dedi, başka bir şey demedi.
Sonuçta Jorge Jesus geldi, Fenerbahçe'nin bir yılını aldı gitti.
Şimdi kurtarıcı yine İsmail Kartal.
Başarılı olmasını istiyorum.
İstemekten öte inanıyorum.
Yeter ki, Ali Koç ve yönetimi arkasında değil yanında dursun.
İsmail Kartal deniz çocuğudur.
Fırtınalara da, boranlara da karşı durmasını bilir.
Bu karşı duruşa tribünler ve yönetim de katılırsa, bu sezon Fenerbahçe için bahar olur.
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir yuvasından Bodrum'a sürgün edilmişti.
Anadolu Kavağı Balıkçısı İsmail Kartal'ı artık sürgün etmeyin.
Yuvasında kalsın.