İran'ın yeni tutumu!

Geçtiğimiz Cuma günü, İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ramin Mihmanperest’in basın toplantısı için İstanbul Başkonsolosluğu’na davetliydik.
Mihmanperest, İran’ın eski açıklamalarına göre ılımlı bir konuşma yaptı ama Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın İran’a yönelik “Kendisi 2 bin, 2 bin 500 kilometrelik füzelere sahipken, bu konuda bazı açıklamalar yapması, farklı bir tutum sergilemesi bizim için kabul edilemez” sözleri sorulunca “İran’ın füzelerinin kontrolü yine tamamen İran’da. Ama Patriotların kontrolü NATO’da” diye cevap verdi.
Bu söz yazık ki çok doğru..

***

Mihmanperest, “İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ’PKK’ya yardım ediyorlar’sözleri de çok ilginç bir demeç” dedi. PKK ile mücadelede 5 ayrı düzeyde işbirliği bulunduğunu, bunu da Şahin’in çok iyi bilmesi gerektiğini savunan Mihmanperest “Ya bunu bilmiyorlar ya da niyet farklı” ifadesini kullandı.
Mihmanperest AKP’nin şimdiye kadar kendileriyle en yakın ilişki kuran hükümet olduğunu da söyledi.
Bu arada, Mihmanperest konuşması sırasında, Orta Doğu’da meydana gelen olayları “İslami uyanış” veya “halkların demokratik talepleri” olarak nitelendirince diğer konular da benden önce sorulduğu için, “Bu bir politik söz müdür? Yani Arap Baharı denilen olayların arkasında organizasyon olarak ABD, Türkiye gibi ülkeler yok mudur?” diye sordum. İkinci sorum, “ABD ve İsrail, İran’ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırmak konusunda kararlı. Buna karşılık İranlı yetkililer hatta Sayın Ahmedinecad dahil, kendilerine yönelik böyle bir saldırı olursa İsrail’i haritadan sileceklerini söylüyor. Hatta bir açıklamada, ’Aynı anda 11 bin füze ile İsrail’i vururuz’da denilmişti. ABD ve İsrail’in İran’a yönelik bu niyetlerini hayata geçirmelerini önleyebilecek uluslararası bir projeniz yok mu” şeklindeydi.

***

Mihmanperest, sorulara cevap verirken, “Zeynel Abidin mi ABD yanlısıydı, şimdiki Tunus yönetimi mi? Mısır’ın eski yönetimi mi ABD yanlısıydı şimdiki Mursi yönetimi mi” diye sordu ve ABD’nin, halk hareketlerinin içine girerek hızını kesmeye çalıştığını, ama halkların, diktatörlükleri alaşağı ettiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Hüsnü Mübarek’e destek verdiğini hatırlattı. Yine, “Kadınların araba kullanamadığı ülkede neden demokrasi istemiyorlar? Batı, demokrasiden yanaysa, neden seçimle gelmiş Hamas’ı kabul etmedi” diye sordu ve “Halk Türkiye’de AKP’yi seçti, saygı duyuyoruz, halk Mısır’da Mursi'yi seçti saygı duyuyoruz” diye konuştu. Mihmanperest, İran devrimini kastederek, “Bu hareketler 34 yıl önce İran’dan başladı” dedi.
Bu arada Fethullah Gülen ile ilgili bir soruya da, “Biz ona saygı duyuyoruz” diye cevap verdi.

***

Mihmanperest, ikinci soruma cevap verirken “İran’ı sürekli tehdit ediyorlar, askeri planların hep masada olduğundan bahsediyorlar. Halbuki asla İran’a karşı bir askeri güce sahip değiller. Ama eğer bir akılsız, askeri girişimde bulunacak olursa, bunun bölgede yeni olaylara yol açması da kaçınılmaz olur” dedi ama, İran’ın veya Ahmedinecad’ın “İsrail’i haritadan sileriz” veya “11 bin füze ile vururuz” gibi bir açıklaması olmadığını söyledi. Bunu nereden çıkardığımı sordu. Ben de bu yöndeki haberlerin, İran Dışişleri ve diğer İranlı yetkililere dayalı ve Anadolu Ajansı kaynaklı olarak Türk basınında defalarca çıktığını hatırlattım. Mihmanperest, adımı da zikrederek “Bunlara inanmayınız” diye cevap verdi.

***

Ben de fazla üstelemedim. Ancak “muhtemel bir saldırı durumunda dakikada 11 bin füze ve topu ateşleyebilecek kapasiteye sahip olduklarını” söyleyen İran Devrim Muhafızları’nın komutanlarından Tuğgeneral Mahmud Çaharbaği idi. Haberin kaynağı da Fars Ajansı’dır.
“İsrail’i haritadan sileriz” diyenlerden biri İran Savunma Bakanı Vahidi’dir. Kaynak yine Fars Ajansı’dır. .
İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi de Danimarka televizyonuna verdiği demeçte, “İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine saldırısı, bu rejimin bir hafta içinde yok olmasıyla sonuçlanır. İsrailliler böyle bir hatanın sonları olacağını çok iyi biliyor” demişti.
2010 yılında Katar ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında konuşan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da İran’a saldırmanın, İsrail’in dünya haritasından silinmesi anlamına geldiğini söylemişti.
Peki İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, bu konuşmaları bilmiyor mu?
Elbette biliyordur ama İsrail konusunda herhalde bir politika değişikliği içindeler..

Yazarın Diğer Yazıları