Türk bankacılık ve sendikacılık sisteminin kanayan yarası BASİSEN konusunu işlemeye devam ediyoruz. Hem işçilerin haklarını hem de bankanın haklarını koruyan BASİSEN Başkanı Metin Tiryakioğlu ile ilgili internette sörf yapıldığında ilginç haberlere rastlanıyor.
Örneğin, oğlunun tekstil ile uğraşması. Kaderin bir cilvesi Erol Evcil ile ortak olması. 1994-1996 yılları arasında Erol Evcil’e 23 defa verilen ve batan milyonlarca dolarlık kredi.
İş Bankası’nın, Evcil sayesinde zeytinci olması!
Burak Tiryakioğlu’nu Evcil ile tanıştıran kim?
Eze Zeytincilik’e akıllara zarar kredileri açtıran İş Bankası Bursa Şubesi Müdürü... Hizmetin karşılığı teşekkür değildir. Hele Evcil’e verilen 150 milyon liralık krediden sonra hiç değildir.
Müdürün kardeşi, üçüncü ortak olarak girer EET adlı şirkete BASİSEN, banka çalışanlarının haklarını korumak bir yana; İş Bankası’nın iş takipçiliği yapan bir şirket görüntüsünde. Örnek mi; İş Bankası çalışanlarına yönelik olarak başlatılan konut projesi için toplanan yüklü miktarda paranın, projenin iptal edilmesinin ardından konut kooperatifi üyelerine yasal faiz işletilmeden iade edilmesi. Toplanan paraların bir yılı aşkın süre içindeki faiz getirisinin ne olduğu ise bilinmiyor.
İş Bankası’nın en büyük iştiraklerinden birisi Anadolu Sigorta.
743 acentesi var.
Poliçeleri yüzde 37 ile en büyük ortağı olan İş Bankası şubeleri aracılığıyla kesiyor. Diğer büyük ortağı Destek Reasürans da bir İş Bankası kuruluşu. Metin Tiryakioğlu’nun kızı ve damadı Anadolu Sigorta’nın köşe başlarını tutmuşlar.
Metin Tiryakioğlu’nun kızının Anadolu Sigorta’da üst düzey yönetici olduğu ifade ediliyor.
Damat Memet Taşyumruk ise Anadolu Sigorta’nın en büyük acentelerinden birisi.
İlginçtir ki Anadolu Sigorta’nın yaptığı önemli hasar ödemelerinde bu acente aracılığıyla kesilen poliçelerin payı büyük. Hakkını yemeyelim Metin Tiryakioğlu; konu özgürlükler, işçi hakları olduğunda açar ağzını, yumar gözünü. Bankacılık iş kolunda çalışanların grev hakkının bulunmamasının temel hak ve özgürlükler anlayışıyla uyuşmadığını ve uluslararası belgelere aykırı olduğunu öne sürüp, dünyada geri kalmış birkaç ülke dışında, demokrasiyle yönetilen hiçbir ülkede bankacılık sektöründe grev yasağı olmadığına işaret eder.
Hızını alamaz devam eder:
- Banka sektöründeki işçi sendikalarının, kendi sektörlerine, kendi çalışanlarına ve kendi halkına zarar verecek kadar ‘akıl tutulması’ içinde olduklarını kesinlikle düşünmüyorum, der. Lise mezunu olmasına rağmen, eğitim ve vasıf düzeyi son derece yüksek olan banka çalışanlarının da bu konularda son derece itidalli bir tutum içinde olduğuna dikkat çeker. Hani, ele verir talkımı, kendi yutar salkımı. Meydanı boş bulunca konuşur, iş eğitim ve vasıf düzeyi son derece yüksek olan banka çalışanlarının hakları olunca bir anda dut yemiş bülbüle döner.
Konu; Metin Tiryakioğlu olunca satırlar yetmiyor. Atatürk’ün bankasında bu tür olayların gerçekleşmesi, CHP’lilerin bu gelişmelere sessiz kalması, BASİSEN üyesi olan banka çalışanlarının her yıl Tiryakioğlu’nu başkan seçmesi... Akıllara zarar gelişmeler. Banka çalışanlarının mesai saatleri dışında, kendi arzuları dışında, bedel ödenmeden çalıştırılmalarına karşıyız. Neredeyse ayda iki üç defa bu konuda yazıyoruz.
Ancak, mesai ücretleri ödenmeden, cumartesi-pazar demeden köle gibi çalıştırılan banka çalışanlarının, konu BASİSEN ve Metin Tiryakioğlu’nda odaklanınca “Biz nerede yanlış yaptık” diye düşünmeleri gerekir.
