İngiliz anahtarıyla Akşener'e saldırmak (2)
Eskiden vesayet, faiz lobisi ve darbeci maymuncuğu kullanılarak muhalifler şeytanlaştırılırdı.
Üç yıldır da FETÖ, muhalif hareketleri kirletmekte İngiliz anahtarı gibi kullanılmaktadır.
Henüz Akşener başkanlığındaki siyasi hareket hukuken partileşip tüzel kişilik kazanmamışken, adı belli olmamışken, kadroları ilan edilmemişken, programı açıklanmamışken yandaş takım yargısız infaz harekatını başlatmıştır.
Hareket aleyhine söylenmedik söz, atılmadık çamur, yapılmadık iftira bırakmamışlardır.
Genellemecilik, indirgemecilik, toptancılık!
Bütün bu iftiraların yetmediği yerde genelleme ve indirgemeler yapılarak buradan bir sonuca gidilmeye çalışılmaktadır.
Sayın Kekeç, "Bir siyasi hareket düşünün ki, Pensilvanya destekliyor...
Beyaz Türkler destekliyor, Beyaz Kürtler destekliyor.
Sağcılar, solcular, komünistler, faşistler, ateistler, liberaller, bir kısım dinciler destekliyor... Geziciler, çapulcular, Kemalistler, Maocular, Leninciler, Troçkistler.." vb.
Bu kadar garip bir tespitin hangi bilimsel gözlem, deney ve çalışmaya dayandığını ise açıklanmıyor!
Sayın Kekeç, bu denli abartı ve genellemeyle adeta aklın sınırlarını zorluyor.
Kekeç, ülke içinde ve dışında ne kadar marjinal, şaibeli, zararlı ve sabıkalı tür ve tip varsa onları alt alta yazıp bütün bunların yeni hareketi desteklediğini ve "bir siyasi hareketin bu kadar "farklı" ve "çeşitli" destekçisi olamaz diye düşünüyorum" diyor.
Adeta birbirinin can düşmanı olan grupların bu farklılık ve çeşitlik içinde aynı siyasi hareketi desteklemesinin söz konusu olamayacağını kendisi de yazıyor.
Sonra da yazdıkları bir gerçekmiş gibi kendi iddiasıyla algı yönetimi yapmaya kalkıyor!
Genellemecilik ve indirgemeceliğin zihne müptela olmuş belalar olduğunu Sevgili Kekeç'e hatırlatırım!
Bu kadar çok yanlıştan doğru sonuç çıkarmak!
II. Cumhuriyetçilerin, liberallerin ve bölücülerin yüzde yüz millî ve yerli bir hareketi desteklemesi akla ve mantığa aykırıdır.
Onların mevcut iktidarın 2010 yılında gerçekleştirdiği anayasa değişikliği sırasında "yetmez ama evet" diyenler olduğunu hatırlatırız!
Maocuların ise alenen AKP iktidarını Avrasyacılık ve Şanghay üzerinden desteklediğini ilan etmişken Sayın Kekeç'in aksini iddia etmesi büyük bir cesaret işidir.
Leninci ve Troçkist gibi etnografik malzeme haline gelmiş olanlardan bahsetmeye bile gerek yoktur.
Bu kadar çok yanlıştan doğru bir sonuç çıkarılamaz!
Varsayımlar üzerine fikir bina edilirse çöker!
Bir kaç soru da biz soralım?
Şimdi Sayın Kekeç'e biz de bazı soru ve hatırlatmalarda bulunalım.
"Yetmez ama evet" sloganı kimlere aittir?
"Mezardakileri kaldırıp "evet" oyu verdirin" talimatını kim vermiştir?
"Aynı menzilin yolcularıyız" sözünü kim, kimler için kullanmıştır?
"AKP'yi 10 yıldır ayakta tutan benim... Biz AKP'yi çıkartan gücüz." Kim demiş olabilir?
"Biz Tayyip (Erdoğan) Bey'in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz" teklifini kim yapmış olabilir?
FETÖ'cülüğün İslam dünyasında hâkim kılınması amacıyla "Ilımlı İslam" formatı altında başlatılan BOP'un eş başkanlığını kim yapmıştır?
Bu vb. olgulardan yola çıkılarak Türkiye'deki iktidarın bir mühendislik çalışmasının sonucu olduğu söylenebilir mi?
Konjonktürel FETÖ/PKK karşıtlığı!
Bir zamanlar birileri FETÖ'ye "Sizler arkanıza çeteleri alarak değil, mafyayı alarak değil, hukuk dışı örgütlenmeleri alarak değil, arkanıza milleti alarak bugünlere ulaştınız" diyenler,
"O gün hoca efendiye sahip çıkmasaydınız, evlerinizi gönüllerinizi açmasaydınız bu güzellikler yaşanmayacaktı" diyenler,
"Fetullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir... Değerli, bilge bir insandır. Her şeyi açık. Devletin denetimi gözetimi altında açık" diyenler FETÖ'cü değil.
Söylenmiş bir sözü çarpıtarak ya da bir fotoğrafa olmayacak anlam yükleyerek sineğin kanadından yağ çıkarır gibi birilerini FETÖ'yle ilişkilendirmek taammüden infaz yapmaktır!
Bu bağlamada Sayın Kekeç'i dışarıda tutarak yandaş kalemleri izana, idrake, vicdana, insafa ve gerçekçi olmaya davet ediyorum!