İmamoğlu'nun dikkati çektiği çelişki!
Otuz bir Mart seçim süreci henüz bitmedi. YSK yapılan olağan üstü itirazları İstanbul için bir sonuca bağlanmadı. İktidar ve muhalefet her iki tarafta YSK'nın kendi iddiaları doğrultusunda karar vereceğini umuyor. Bu nedenle YSK'nın vereceği karara saygılı olunacağı ifade ediliyordu.
YSK'nın karar için çalışmalara başlayacağı zaman yaklaşınca taraflar YSK'ya yönelik -hadi baskı demeyelim- söylemlerini artırdılar.
İktidar uzun süredir YSK'nın vereceği karar "başgöz üstüne" derken gelinen aşamada AK Parti genel başkanının ağzından şöyle diyor: "İstanbul'da bir oyun var, bir şaibe var, yolsuzluk var, açık ortada. Gidelim millet, millî irade nasıl bir karar veriyorsa başımız gözümüz deriz kabulleniriz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ortada bir şaibe ve yolsuzluk var. Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve hem YSK'yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir" sözlerine CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın verdiği cevap şöyledir: "Ortada bir oyun da şaibe de yok ortada hazımsızlık var. YSK'yı zan altına almaya başladılar. YSK'yı baskı altına almayı bırakın... Bir hukuk cinayeti tasarlanmıştır. Sandıkta kazanılan seçimi masada çalmak için düğmeye basılmıştır."
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "YSK yürütmenin, sarayın, tasallut, baskı, basıncına teslim olmuştur. YSK'nın ilanı noktasında 30 günü aşkın süredir bitirilemiyorsa burada ipe un serme, çamura yatma, tam kanunsuzluk vardır." diyor.
YSK üyelerine de "İnsan içine çıkacak yüzünüz olsun, çocuklarınızın torunlarınızın yüzüne bakacak yüzün olsun. Kızılay'da sizi yürütmezler, yüzünüze tükürürler" diye seslendi.
İBB Başkanı İmamoğlu ise iktidarı kast ederek "Diyorlar ki bu millet İstanbul'da bize oy verdi belediye başkanlarımızı seçti. 'İstanbul'da meclis üyesi oyunu bize verdiler bu yüzden çoğunluğuz' diyorlar. Aynı sandığa atılan oyda, büyükşehir belediye başkanlığı oylamasında şaibe var diyorlar."
İktidara göre aynı zarfa konup aynı sandığa atılan oylardan İstanbul'daki ilçe belediye başkanlarına verilen oylarda şaibe yoktur. Yine aynı zarfa konup aynı sandığa atılan oylardan meclis üyelerine verilen oylarda da şaibe olduğuna yönelik AK Parti'nin itirazı yoktur. Ama onlarla birlikte aynı zarfa konulup aynı sandığa atılmış oylardan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için kullanılan oylarda şaibe vardır.
Ortada izahı müşkil bir durum vardır. AK Parti'nin aynı zarfa konan oylardan bir kısmının şaibeli diğer kısmının yasal kabul etmesi anlaşılır değildir.
Bir yandan YSK'nın vereceği karar başgöz üstüne derken diğer yandan "Seçimlerin yenilenmesi gerektiğini" söylemek başlı başına çelişkidir. Seçimlerin yenilenip yenilenmesine karar verecek mercii YSK olup kararını şöyle ya da böyle o verecektir. YSK'nın ne yapması gerektiğini söylemek ihsas-ı reydir. Bunun ne anlama geldiğini de ilgililer bilmektedir.
Öyle anlaşılıyor ki birileri seçimlerin yenilenmesi halinde durumun değişip değişmeyeceğine yönelik ince hesap yapmışlar.
AK Parti 7 Haziran 2015 Seçimleri'nde kaybettiği tek başına iktidarı seçimlerin yenilenmesiyle tekrar kazandığı tecrübesine sahiptir. AK Parti bu defa tarihin İstanbul Büyük Şehir Belediye seçimleri için tekrarlanacağını düşünmektedir. Ancak yanılmaktadırlar.
Burada yapılan bazı hesap hatalarına kısaca belirtelim:
- Bir defa yenilenecek olan seçim 2015'de olduğu gibi Türkiye genelinde milletvekili seçimleri değil İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimi olacaktır.
- Seçim İmamoğlu'yla Binali Yıldırım arasında geçecektir.
- İmamoğlu'na haksızlık yapıldığı ve mağdur edildiği duygusu içinde seçimlere gidilecektir.
- İstanbul seçimlerinde vatandaşlar yanlışlıkla ya da şaibeyle değil bilinçli oy kullanmışlardır.
- Seçimlerin yenilenmesi iktidarın ve YSK'nın beceriksizliği anlamına gelecektir.
- İmamoğlu'nun dikkat çektiği çelişkinin izahı yoktur.
Bu şartlarda seçimlerin yenilenmesinin umulanın aksine sonuçları olacaktır.