İmamoğlu'nu istemeyen "İstanbul baronu"
İstanbul'da mazbata, seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan hukuki olmayan bir karar ile alındı. İstanbul'u rant kapısı haline getiren ŞAKİ'ler feryat figan etti günlerce.
Neden?
Çünkü yıllardır tıkırında işleyen sömürü düzenleri bozulacaktı. En çok sesi çıkanlardan biri Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'dü. Bu feryatlarının nedenlerini yeni çıkan kitabım ŞAKİ'den örnekler vererek açıklayalım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesindeki iştiraklere ait ihalelerin bazılarını siz değerli okurlarım ile bu köşeden paylaşmıştım. Biri dışında açıklama gelmedi. Cevabı gelen ihale ile ilgili ikinci yazıyı yazdım ona cevap gelmedi. Halen bekliyorum.
Şimdi size İBB de olan başka işleri açıklayacağım…
Hepimiz elektrik faturalarının yüksekliğinden ve pahalılığından şikayet ediyoruz değil mi? Fatura günü birkaç gün geçince şak diye elektriğimizi kesiyorlar! Bir kaç gün daha geciktirince faiz üzerine faiz bindirip haciz ile kapımıza dayanıyorlar. İşte kapımıza dayanan firmalar, içerisinde çalıştıkları koca koca binalar için herhangi bir ücret ödemiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TEDAŞ, BEDAŞ, AYEDAŞ gibi elektrik firmalarına bizim paralarımız ile yapılan binaları ücretsiz olarak tahsis etmiş.
Peki ya sosyal yardım adı altında milyonlarca lira akıtılan para babalarına ne demeli?
Anlatayım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi sosyal yardım kapsamında tespit ettiği ailelere aylık 75-225 TL arasında bir bedel ile destek oluyor. Bu desteği de "İstanbulkart" aracılığı ile yapıyor. Aile karta yüklenen para kadar marketlerden alışveriş yapabiliyor.
İBB bünyesinde 2017 Sosyal Yardımlar kapsamında "İstanbulkart" kullanan aile sayısı 140 bin 179 kişidir.
Kulağa hoş geliyor tabii. Bu aileler Türk vatandaşı mı? Bilinmiyor.
2017 yılı için "Sosyal Yardım İstanbulkart" bütçesi 125 milyon TL olarak belirlenmiş ama 2017 yılı sonunda toplam tutarı 147 Milyon TL olarak gerçekleşmiş.
Olabilir. Belediye "ihtiyacı olana yardım etmiş ne var bunda" diyebilirsiniz. Haklısınız. Benim dikkat çekmek istediğim durum ise farklı.
İBB yetkilileri için "Sosyal Yardım İstanbulkart" ile yardım ettiği kişilerin alışveriş yapacağı marketleri belirlemiş. 9 market dışında başka markette geçmiyor. Marketler ile sözleşme yapılırken de ne İBB yararına bir madde eklenmiş ne de alışveriş yapana bir indirim uygulatılmış. Bu marketleri az çok tahmin edebiliyorsunuz değil mi?
Yani bahsedilen 9 farklı market zincirine sosyal yardım adı altında imtiyaz tanınıyor. Birincisi yardımların kimlere yapıldığı takip edilmiyor. İkincisi söz konusu bizlerin milyonlarca lirası böylelikle para babası market zincirleri sahiplerine akıtılıyor.
Hemen bir tane daha örnek vereyim.
"2017 yılı 363 hatlık personel taşıma hizmet alımı işi" (2016/399318 ihale numarası ile) ihale edildi. İhaleyi Adem Altunsoy, Mehmet Altunsoy ve Yılmaz Aytaş'ın sahibi olduğu Platform Turizm. Taş. Tem. Hiz. adlı şirket kazandı.
Firma sahibi Adem Altunsoy kimdir peki?
Albayraklar Holding Başkan Yardımcısı Nuri Albayrak'ın damadıdır kendisi. 3 Mayıs 2002'de Nuri Albayrak'ın kızı Elif Albayrak'la evlendi. Çiftin nikâh şahitliğini çiçeği burnunda bir parti olan AKP'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş yapmıştı.
Albayrak Holding'e bağlı Albayrak yayın grubu aynı zamanda Yeni Şafak gazetesinin ve TVNET'inde sahibidir.
İbrahim Karagül hangi gazetenin genel yayın yönetmeni?
Yeni Şafak!
2011 yılından itibaren Albayrak'ın damadı Adem Altunsoy İstanbul Belediyesi'nden tam 212 adet ihale aldı.
1 Ocak 2018 ve 31 Ocak 2019 tarihleri arasında almış olduğu ihale sayısı 16. Aldığı ihalelerin toplam bedeli ise sadece 1 yılda 302.7 milyon lira.
Çok dahası da var.
Albayrak Grubu, sadece İstanbul özelinde baktığınızda artık "İstanbul'un baronu" haline gelmiş durumda.
İstanbul'daki hemen her belediyeden ve İBB iştiraklerinden yüksek fiyatlı ihaleleri rakip tanımadan alıyor. Öyle ki EKAP kayıtlarına göre Albayrakların damadının İstanbul'da 2011'den bu yana toplam aldığı ihale bedeli 1 milyar 642 milyon 146 bin 665 lirayı bulmuş vaziyette.
İnanabiliyor musunuz!
Ekrem İmamoğlu gelseydi ne olacaktı?
Tek bir gruba giden bu ihaleler en düşük fiyatı veren bölgesel işletmelere aktarılacaktı. Böylelikle hem daha ucuz iş alımı yapılacak hem de ihaleler sonucunda oluşacak iş sahasından çok daha fazla yoksul İstanbullu yararlanacaktı.
İşte feryat figan Ekrem İmamoğlu'na ve seçimlere saldırmalarının nedeni bu.
İmamoğlu, halkın sırtına binenlere kapıyı gösterdiği için bin bir türlü iftira ve yalanla seçimi iptal ettirmek için uğraştılar.
Dertleri İstanbul'da yaşayan, İstanbul'un cefasını çeken millet değil, kendi sefalarının geleceğidir.
***********************************************************************************************************************************
ALBAYRAK'TAN CEVAP VE DÜZELTME
Türkiye'de Yeni Çağ Gazetesi'nin 11.05.2019 tarihli nüshasının 11. Sayfasında Murat Ağırel imzası ile "İmamoğlu'nu İstemeyen İstanbul Baronu" başlığı ile yayınlanan köşe yazısı ile müvekkillerimiz hakkında kamuoyuna gerçeğe ve hukuka aykırı asılsız bilgiler aktarılmıştır.
İşbu tekzibe konu köşe yazısıyla müvekkillerimizin salt kişisel - ticari saiklerle İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlık seçim sonuçlarına karşı çıktığı, demokrasi ile ortaya konulmuş bir neticeyi bu sebeple kabul etmediği ifade edilerek müvekkilimiz şirketlerin kamuoyu nezdinde yanlış tanınmasına bilinçli olarak neden olunmuştur.
Albayrak Grup Şirketleri faaliyetine inşaat sektöründe başladığı 1952 senesinden beri tekstil, sanayi, inşaat, taşımacılık ve medya gibi pek çok farklı sektörde iş dünyasında başarı ile yer almış ve ticari hayatın gereği olarak pek çok farklı ilde ihalelere katılmıştır. Tüm bu ihaleler yasal mevzuat çerçevesinde gerçekleşmektedir. Müvekkilimizin ticari hayattaki başarısı günlük siyasetten bağımsızdır.
Kamu İhale Kanunu çerçevesinde çıkılan ihalelerde belediye başkanının değişmesinin müvekkiller ve aynı grupta bulunduğu şirketlerin iş sürecine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Öte yandan Albayrak Grup Şirketleri, yurtdışında da Pakistan, Somali ve Gine'de katı atık toplama-taşıma işleri, otobüs işletmeciliği, liman işletmeciliği, inşaat gibi değişik alanlarda ülkeye döviz kazandıran birçok alanda faaliyet göstermektedir.
Yine Albayrak Grup Şirketleri bünyesinde 1997 senesinden objektif gazetecilik anlayışı ile faaliyette bulunan Yeni Şafak Gazetesi hakkında ima edilenler açıkça manevi hakların ihlalini doğurmakta ve kamuoyu nezdinde müvekkiller hakkında olumsuz bir intiba oluşmasına neden olmaktadır. Müvekkil şirket, salt basın özgürlüğü dâhilinde haberler yapmış; tüm Türkiye'deki seçimleri olduğu gibi İstanbul'da yapılan seçim ve sonuçlarını takip etmiş, kamuoyu nezdindeki bunlara yönelik intibaı dile getirmiş, İstanbul seçimlerindeki itiraz sürecini haberleştirerek kamuoyu ile paylaşmıştır.
Nitekim işbu itiraz süreci YSK tarafından yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi kararı ile neticelenmiş olup, işbu karar yargısal bir hükümdür.
İş bu hukuk dışı köşe yazısı içeriği, bir bütün olarak müvekkiller hakkında gerçeklikten uzak, yalan ve yanlış bilgiler aktarmakta olup, somut herhangi bir bilgiye dayanmamaktadır. Müvekkiller hakkında kamuoyu nezdinde kötü niyetli olarak yanlış bir izlenim oluşması hedeflenmektedir. İşbu talebe konu asılsız yayındaki gerçek dışı ve yanlış ifadelerin, basının haber verme veya eleştirme sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceği gibi ifade özgürlüğü kapsamında da kabul edilemeyeceği açıktır,
Yeni Şafak Gazetesi dahil Albayrak Şirketler Grubu bünyesindeki tüm şirketler kuruldukları tarihten bu yana hizmet verdiği tüm alanlarda faaliyetlerini yasal mevzuatlar çerçevesinde yerine getirmiş ve hef zaman hukukun, demokrasinin üstünlüğüne inanmıştır. Bu bağlamda, bu ve benzeri asılsız ve gerçeği yansıtmayan haberlere itibar edilmemesi gerektiğini kamuoyunun bilgisine saygıyla bildiririz.
Nuri Albayrak ve Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş .
Vekili Av. Ahmet Ali Banzaroğlu