İktidar ve Uluslararası Projeler!
Bilindiği gibi son Cumhurbaşkanlığı seçimi iktidarın adayı olan Tayyip Erdoğan ve CHP/MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu arasında geçmişti.
O dönem seçim sürecinde yandaş koro derhal harekete geçerek Ekmeleddin İhsanoğlu'nun itibarını infaz operasyonu gerçekleştirmişti. Bunu da Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "proje" olduğunu ileri sürerek yapmışlardı.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun önce "FETÖ'nün" sonra da uluslar arası sistemin projesi olduğu ifade edilmişti. Şu cümleler kalemini bilinciyle birlikte kiralamış takım tarafından kurulmuştu: "Benim, "Ekmeleddin İhsanoğlu'nun şahsı" ile hiçbir problemim yok... "Pot"lar kırması, "çam"lar devirmesi... yani ikinci bir çarkçıbaşı" olması, beni pek fazla ilgilendirmiyor!..Ben, onun "uluslararası bir proje" olması ve bu projede bir "piyon" olarak kullanılması, o projeye "taşeronluk" yapması ile ilgileniyorum..."
Dün CHP ile Ekmeleddin İhsanoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak çıkaran Bahçeli, bu seçimlerde AK Parti ile Binali Yıldırım'a İstanbul için destek olmuştur.
İmamoğlu "uluslararası proje" midir?
İktidarın karşısına kim aday oluyorsa, kim ki mevcut kudret elitlerini sarsıyorsa onu suçlamak için şablon hazır: 'Bu bir projedir' hem de "uluslar arası".
Muhalif adayları FETÖ'cü, bölücü, dörtlü çete vb. suçlamaların halkta karşılığı kalmadığı ortaya çıkınca her zaman yapıldığı gibi "uluslararası proje" iftirasını ortaya atıyorlar.
Şu sözler (adı lazım değil) yüzde yüz yandaş bir gazeteciye aittir: "Şahsen, Ekrem İmamoğlu'nun bir "proje" olduğunu düşünüyorum. Deniz Baykal'a kumpas kurup Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başına getirenler, bu projeyle Türkiye'nin kurucu partisini "Türkiye Ekseni"nden çıkarıp çokuluslu müdahale cephesine çekenler, ikinci adımı İmamoğlu üzerinden atmıştır."
Bu iddiaları ortaya atan gazeteci, herhalde her şeyi biliyor. O halde Ekrem İmamoğlu'nun "BOP Eşbaşkanlığı" yapıp yapmadığını da açıklasın?
Bunu açıklarsa Türk Milletine büyük bir hizmet yapmış olacaktır!
Lütfen bunu da açıklasın?
Bu bağlamda, Oslo'da başlayan, Habur'da zirveye vuran, Dolmabahçe'de muhatap bulan "çözüm süreci" bir Ekrem İmamoğlu projesi miydi?
Diğer yandan yazar Kılıçdaroğlu'nun proje olduğunu bilimsel (!) bir ön veri olarak kabul ediyor ve ardından da İmamoğlu'nun da böyle bir "proje" olduğu iddiasında bulunuyor.
Kılıçdaroğlu proje ise "uluslar arası güçler ya da üst akıl" aynı parti içinde ikinci bir proje adamına niçin ihtiyaç duysunlar?
Adamları tepedeyse tabanla niye uğraşsınlar ki?
Dahası İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre kazanmasaydı, yine ona uluslararası proje denilecek miydi?
Uluslar arası güçler yalnız İstanbul için mi proje yapmışlar?
Eğer İmamoğlu proje ise bu gazeteci, Mansur Yavaş, Zeydan Karalar, Tunç Soyer, Muhittin Böcek, Vahap Seçer'in konumlarını nasıl açıklayacak?
Aynı şahıs, "Seçimlere müdahale edilmiştir. Artık bu yadsınamaz bir gerçektir." diyor. Kendi iddiasını yadsınamaz gerçek olarak kendisi onaylıyor.
Türkiye'deki seçimlere kim müdahale etmiştir?
Eğer birileri seçimlere müdahale etmişse bu ülkeyi yöneten iktidarın elleri armut mu topluyordu?
Dahası bu gazeteci arkadaş acaba Cumhurbaşkanlığı seçiminde o zaman yasanın açık hükmüne karşın mühürsüz oyların geçerli sayılmasını seçimlere müdahale olarak görmüş müdür?
Aslında bu saçma sapan iddialar İstanbul'da ve diğer büyük kentlerde Büyük Şehir seçimlerini kaybetmenin sancılarıdır.
İmamoğlu'na yönelik olarak ön yargılı, desteksiz, gerekçesiz, delilsiz iddialar belirli bir amaca yönelik olarak ortaya atılıyor.
Onu da gazeteci yazısının sonunda şöyle ifade ediyor: "İstanbul'da seçimler mutlaka yeniden yapılmalı. Bu yapılamazsa, yapılmazsa bütün oylar mutlaka yeniden sayılmalı."
7 Haziran seçimlerinde AK Parti TBMM'de çoğunluğu kaybetmiş ve yenilenen seçimlerde tek başına iktidara gelmişti. Galiba alışkanlık yaptı.
Ama bu sonuçta yerel seçim!