Gece Görüşü siyaset okuluna dönüştü. Hani bir laf vardır; "Takım oturdu". Kısa sürede ideal çizgiyi yakaladılar. Hande Fırat'ın moderatörlüğündeki ekiptekilerin farklı özellikleri var. Bir araya geldiklerinde zevkle izleniyorlar. Abdülkadir Selvi iktidar cephesinden özel haberler taşıyor. Başlangıçtaki haşin bakışlarından da kurtuldu. Bu hali daha iyi. Konuşmaları içinde en önemli cümlesi "BBP adayları, Ak Parti listesinde yer alacak" oldu. Kontenjan kaç kişilik? Bunun cevabı henüz yok. Onlar da zaten bir elin parmaklarına havaya uçarlar.
Nevzat Çiçek kendi ifadesiyle "hocalar bana ait" diyor. Bunlarla çektirdiği fotoğrafları görünce, haklılığına inanıyoruz. Çiçek, Güneydoğu'daki aşiretlerle, özellikle Urfa'dakilerle ilgili tespitlerinde iyiydi. Başta Bucak ve İzol olmak üzere, parti tercihini henüz yapmamışlar üzerinde durdu. Belli ki bu konu "pazarlık safhası"nda. Ona bir katkı da ben yapayım; "Hükümetin şansı daha fazla. Kepçeyi onlar kullanıyorlar".
Fatih Erbakan'ı Ak Parti'den seçtirme fikrini ise tutmadım. Bunun başarısız uygulamasını Ahmet Türkeş ile yaşamıştık.
Herkesin üstünde mutabık kaldığı konu ise "yerelde ittifaklar, milletvekilliğinden çok daha zor".
Bu takımın en sivri ismi İsmail Saymaz. İnandıklarını kıvırmadan söylüyor. "MHP'de kalan Ülkücüler arasında Erdoğan'a oy vermeyecek epey seçmen var" söylevine aynen katılıyoruz. Tam bu noktada tekrar mahalli seçimlere dönüldü. Abdülkadir Selvi "Yereller, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliğinin testi olacak" diye konuştu. Turgut Özal'ın 1989'da İstanbul ve Ankara'yı kaybının "sonun başlangıcı" olduğuna işaret etti.
Bazı tespitler
CNNTÜRK'teki yayında en önemli laflar Gürkan Hacır'dan çıktı. Ak Parti'nin Adana, Mersin, Antalya ve Ankara'yı ittifaka rağmen kaybedeceğini söyledi. Lafı MHP kurultayına getirdi. Devlet Bahçeli'nin delegelere, Erdoğan'ı tam üç kere -hem de ayağa kaldırıp- alkışlatmasını vurguladı. Ardından ekledi; "yakında ortak parti kurultayı yapabilirler". Araya Mustafa Sarıgül'ün Şişli Belediye Başkanlığı'na hazırlandığı eklendi.
CHP'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Yılmaz Büyükerşen'i -dün yazmıştım- favori olarak gördüğü belirtildi. Hacır, "İlhan Kesici"yi unutmayın, "Örgüt onu iyice benimsemeye başladı" demeyi ekledi. Aynen katılıyorum. Kesici, İkinci Tur'da seçilme şansı olan en önemli isim. Taş gibi. Dimdik. En önemli artılarından biri ekonomi bilgisi. Geçmişi tertemiz. Bütün bunlara mütedeyyin ve Atatürkçü'lüğü de ekleyebilirsiniz. Elinde böyle bir değer varken, Kılıçdaroğlu'nun başka isimleri telaffuz etmesini çözemiyorum. Eğer amacı erken açıklama yapmayıp, yıpranmayı önlemekse buna gerek yok. İlhan Kesici'nin nesine saldıracaklar? Yaşına gelince, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun yeni düzenlemesine göre "Henüz askerlik çağında"...
***
TRT arşivi
Orhan Ayhan'la, Turgut Atakol'un ikinci bölümünü yayınladı. Program belgesel olunca, gözler buna uygun görüntü ve fotoğraf arıyor. TRT'nin muhteşem arşivi bu kez tam anlamıyla devreye sokulmuştu. 1971 Akdeniz Oyunları'nın başarılı filmleri, olaya renk kattı. Sema Atakol Kasapoğlu, babasının ve annesinin görüntüleriyle mutlu oldu. Araştırmacı-yazar Oygur Yamak'ın başına gelen tebessüm ettirdi. Oyunların açılış töreninde en önde bayrak taşıyan bayanın karısı olduğunu fark etti. İki konuk da TRT'ye tekrar tekrar teşekkür ettiler. Aslında arşiv konusunu derleyip toparlayan Genel Müdür İbrahim Eren'dir. Yardımcılık döneminde bu işi kotarmıştı. Bunları herkesin hizmetine açık hale getirmişti. Orhan Ayhan bu önemli gerçeği söylemeyi unutmadı.
***
Popstar 2018
Osmantan Erkır'ın Kanal D'de yayınlanan yarışması umduğum gibi gidiyor. İnanın rating raporlarına aldırmıyorum. Selçuk Tekay Orkestrası ve en önemlisi Bülent Ersoy'un jüride olması önemli ölçüt. Türk Sanat Müziği'nin öne çıktığı her organizasyona sahip çıkmalıyız.
Popstar bu haliyle sürmeli. Arada Armağan Çağlayan'ın gereksiz girmeleri dışında her şey iyi gidiyor. Tabii bu benim değerlendirmem. Çağlayan'ın saçmalamasını Deniz Seki fevkalade başarılı şekilde kapattı.
İkinci haftanın birincisi Bursalı Arzu Coşkun oldu. Elenen ise bir öğretmendi; Mustafa Yıldırım. İlginç olan Nihal Kurtuluş isimli yarışmacıydı. Burnu başta tüm yüzü ve bacaklarıyla adeta Gülse Birsel!
TV-8 dökülüyor
Acun Ilıcalı'nın kanalı geçmişin başarılı programlarını da yamalı bohçaya çevirdi. Herkes gerilemenin farkında. En felaket durumda olan "Yetenek Sizsiniz Türkiye". Yarı finalleri bile keçiboynuzu tadı vermedi. Eskiler, daha eskiler ve ilklerle başlanıyor. Sonunda birkaç kıytırık yeniyle tamamlanıyor. Jüridekiler aynı durumda. "Kimler geldi kimler geçti"yi izliyoruz. Tavsiyem, evliliğin yaramadığı, tembelleştirdiği Esat Yontunç'un bir an önce yedeklenmesi.
