Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sadi SOMUNCUOĞLU
Sadi SOMUNCUOĞLU

İkilimiz, teröristbaşı, demokrasi

Temel kavramlarda bile kafalar oldukça karışık. Buna siyasetçisi, yöneteni, yönetileni, milliyetçisi, İslamcısı, ulusalcısı, liberali, bilim adamı hepsi dahil.
Mesela; kavram olarak Türkiye bütünlüğüne yönelik saldırılarda en çok kullanılan “Demokrasi” bunlardan biri. Bakıyoruz “Bizim ikili” ile terörist başı Öcalan “demokrasi”den aynı şeyi anlıyor. Bu anlayışa göre “demokrasi”nin iki ayağı var: Biri; bölücülerin hedeflerine ulaşması için ne kadar yasal ve idari engel varsa bunların kaldırılması. İkincisi; Türk etnik grubunun (Bir millet olduğumuz, bu birliği etnik grupların teşkil ettiği ve kökeni ne olursa olsun herkesin çoğunluğa mensup olduğu inkar edilerek) diğer etnik gruplarla eşitliğinin sağlanması.
Böyle olunca da, devletin buna göre yeniden inşası gerekiyor. Başka bir ifade ile, bir millete ait bin yıllık egemenlik, iki ortaklı hale getirilecektir. Yani bölünme vatandan değil, milletten ve devletten başlayacaktır.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir “demokrasi” anlayışı ve ırk ortaklığına dayalı (Irak hariç) rejim yoktur. Çünkü bu kaosa sürüklenmek demektir. Ama uyanan nerede?
Erdoğan, “Türkiye model oldu” -
Başbakan Erdoğan Polis Okulu öğrencilerine şöyle hitap ediyor: “Türkiye güvenliğiyle demokrasisi arasında, Türkiye güvenliğiyle hukuk ve adaleti arasında tercih yapma dönemini çoktan geride bıraktı.
Türkiye her ikisini birden yaşatabilecek bir seviyeye, bir olgunluğa ulaştı. Adeta başarılı bir model ortaya koydu. Öyle ki bu model sadece bizim için geçerli olmaktan çıkarak benzer durumdaki ülkelere de hamdolsun örnek olur hale geldi. Küresel terörün en demokratik ülkelerde bile bu çerçevede tereddütlere yol açtığı bir dönemde, Türkiye’nin ortaya koyduğu başarı gerçekten takdire şayandır. Birçok gelişmiş ülke, terör olayları karşısında şaşkınlık yaşarken ve demokratik hukuk devleti normlarını esnetmek durumunda kalırken Türkiye evrensel değerlerden ve güvenlik gereklerinden sapmadan mücadelesini sürdürmektedir. Lütfen bu tabloya; şehit ve yaralı sayılarının artmasını, şehirlerimizi yakıp yıkan terör eylemlerini, terörün siyasi kanadının TBMM’de devlete ve millete alenen meydan okumasını, hükümetin başlattığı “PKK açılımı”nı, durdurulamayan ve daha azgınlaşan ihanet saldırıları karşısında Türk halkının sabrının sonuna gelmesini dahil etmeyiniz.
Zira “Dünyaya sunulan demokratik modelimiz” balon gibi sönüverir. “Terör olayları karşısında şaşkınlık yaşayan birçok gelişmiş ülke modelsiz” kalıverir. Bu model terörü önlemeye değil başarılı kılmaya yarayacağı için, gelişmiş ülkelerin “şaşkınlığı” bundan olacaktır.
***
PKK’ya yataklık yapan Barzani “Kürdistan Yönetimi Başkanı” sıfatıyla Türkiye’ye davet edilmiş. Erbil’de açılacak konsolosluk, ticari ilişkiler ve PKK’nın etkisizleştirilmesi görüşülecekmiş. Özetle; 1. Barzani yönetiminin meşrulaştırılması ve dünyaya açılması, 2. PKK terörünün etkisizleştirilmesi konuşulacaktır.
ABD planı gereğince birincisine tamam, ikincisi asla diyoruz. Hatta “PKK açılımı” hızlandırılacaktır. Bunun için önceki gelişmeler hatırlanmalıdır.
Mayıs 2009’da Bağdat’ta 3’lü mekanizma ile kabul edilen mutabakat şöyleydi: “PKK’nın lider kadrosunun yakalanması, kamplarının dağıtılması, lojistik desteğinin kesilmesi, Kuzey Irak’ta örtülü siyaset yapmasına izin verilmemesi ve istihbarat paylaşımı için bir iletişim ağı oluşturulacak. Türkiye’nin ’Kürt sorununda demokratik, siyasi açılım yapması.”
Peki bu anlaşmaya uyuldu mu? Asla. Dışişleri Bakanımız başta Bağdat’ı, Erbil’i yol yaptık da ne oldu? Pişkin pişkin gülen Barzani, Davutoğlu ile görüşmeden sonra şunları söylüyor; “Askeri operasyon düşüncesi terk edilmelidir. Biz, PKK’ya karşı askeri operasyonda yer almayız. Türkiye hükümetinin ‘açılımı’ bu bakımdan çok önemlidir. Zira, PKK da dahil, sorunun “demokratik-siyasi” çözümü için yol açılmıştır. Açılımı destekliyoruz ve bu konuda üzerimize düşeni yapacağız.”
ABD Dışişleri sözcüsü Kelly, “Türkiye’nin Kürt nüfusa daha fazla kültürel ve dilsel hak tanınması da dahil olmak üzere, bu yönde atılan bazı adımları memnuniyetle karşıladıklarını” hatırlatan Kelly, “Türk hükümetinin bu tür somut adımları atıyor olduğunu görmekten mutluyuz” diye konuştu.
Yolculuk nereye diye merak eden var mı?

Yazarın Diğer Yazıları