İktidarın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik her türlü engellemesini artık bilmeyen yok.
Belediye Meclisi'ndeki AKP çoğunluğunun engellerinin yanı sıra bir de yatırımlar için finansal kaynak engeli var.
Başkan Ekrem İmamoğlu yaklaşık 3 aylık bir çalışmayı dün Florya'daki İstanbul Planlama Ajansı'nda gazetelerin ekonomi yazarlarının bulunduğu bir toplantıda açıkladı.
İstanbul Belediyesi, yurtdışından 580 milyon dolarlık Euro Bond ihracı gerçekleştirdi.
İstanbul'da 4 büyük metro projesi için kullanılacak olan 580 milyon dolar için ödenecek olan faiz 6.3.
Bu rakam yüksek mi?
Elbette yüksek! Dünyada eksi faizlerin olduğu bir dönemde Türkiye'de bir belediye yüzde 6,3 dolar faizli tahvil ihracı yapıyor. Ancak Türk Hazine'sinin ve bankalarının yaptığı tahvil ihracı ile sendikasyon anlaşmalarına baktığımızda düşük olduğunu görüyoruz.
Türk bankalarının Sendikasyon kredi faizi yüzde 6,75 seviyelerinde.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu tahvil ihracının bir başka dikkat çeken yanı ise 33 yıl gibi uzun bir aradan sonra Türkiye'de bir ilk olması. 33 yıldır Türk belediyeleri yurtdışından tahvil ihracı ile kredi bulamıyorlardı.
Başkan İmamoğlu, bunun büyük bir başarı olduğunu söylüyor. Çünkü bütün dünya finans pazarı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başkan Ekrem İmamoğlu'na muhalefetini biliyor. Bu muhalefet aynı zamanda borcun temerrüt riskini de yükseltiyor. Bu risk ve Türkiye'nin risk primi CDS'lerin 400'lerde olmasına rağmen 6,3 faiz doğal karşılanıyor.
Keşke Türk ekonomisi dünya tarafından riskli görünmese de bu paranın bol olduğu dönemde İstanbul Belediyesi gibi tüm kuruluşlar yurtdışından kaynak bulup şehirlerde kullansa.
Ancak Türkiye ekonomik açıdan o kadar kötü yönetildi ki, risk primi neredeyse bedava verilen paraya yüzde 6 faiz bularak zar zor ulaşıyor.
Tüm bunlar Türkiye'nin şansızlığı.
Kamu bankaları
580 milyon dolar kredi Türkiye'den bulunamaz mıydı? Özellikle de kamu bankaları bu krediyi finanse edemezler miydi?
Bu can alıcı soruya Ekrem İmamoğlu, "Elbette biz de isterdik! Ancak aramızdaki iletişim sıfır" diyor.
Kamu bankaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne niçin kredi kullandırmıyor?
Son bir yılda adeta helikopter ile para saçan kamu bankaları İstanbul gibi büyük bir kentin trafik sorunun çözümü için kredi vermesi gerekmiyor mu?
Bu dönemde kamu banka yöneticisi olmak gerçekten çok zor. Çünkü yarın olası bir iktidar değişikliğinde devlet "neden?" diye sormaz mı?
İktidarlar seçimle gelir seçimle gider. Kamu bankaları devletin dahası milletin malı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne seçim öncesi açılmış ve bir kısmı kullandırılmış krediyi, bugün kapatmak hangi bankacılık kanunu ve mantığı ile açıklanır ki?
Ekrem İmamoğlu, yatırım için tüm engelleri aşmaya çalışıyor. 4 büyük metro projesi için yurtdışından tahvil ihracı ile 580 milyon dolar bulması bu nedenle büyük önem taşıyor. Burada tartışılması gereken yüzde 6,3 faiz değil, Türkiye'nin neden risk primi ve kamu bankalarının neden 20 milyonluk bir kenti cezalandırdığıdır.
Halkın parası ile kurulan bir banka, halkı cezalandıramaz.
