Senelerdir yazmayı planlayıp bir türlü icraata koyamadığım "Vayy Be!.." için roman fantezim yine depreşti. Çok değerli ağabeyim Vedat Çınaroğlu''nun anlatımları ile "Vayy Be!"yi yazmış olsam bugünkü videolar böylesine tartışılır mı bilmem ama Brüksel''deki NATO zirvesini "Zafer" olarak nitelendiren "Bizim mahallenin yalakalarına" bir çift sözüm var.
Uluslararası ilişkilerde "Mütekabiliyet" denilen "Karşılıklı alış-veriş anlaşmaları" esastır. Ünlü (!) Büyükelçi, Kavakçı ailesinin ferdinin tercümanlığında 45 dakika süren "Şahsım ve Baydın" görüşmesinden çıkan sonuç nedir? Hangi konularda mutabakata varılmıştır? Toplantı öncesi "Monşer" adı verilen dışişleri görevlilerinin hazırladığı bir metin var mıdır? Konu başlıkları nelerdir? "Şahsım Hükümeti"ni bilmem ama ABD tarafının 14 maddelik dayatmalarının hemen hepsi kabul görmüş. "Montrö Antlaşması''nı" delip "Kara Delik" olarak nitelendirilen Karadeniz''e çıkılabilmesi için, yıllar önce söz verilen "Kanal İstanbul Projesi"nin bir an önce hayata geçirilmesinde mutabakat sağlanmış.
Coniler açıkça Ukrayna''nın askeri koruması ile Afganistan''ın jandarmalığını bize ihale etmişler.
Çok tartışılan S-400''ler için "İsterseniz İncirlik, dilerseniz Kıbrıs''a yerleştirelim siz kontrol edin" denmiş.
ABD bizim "Mavi Vatan"a çok bozuluyordu ya... "Doğu Akdeniz''de zıplamayın!.. Orta ve Üst Ege''de gaz maz yok" denirken, NATO''nun yeni üssü Dedeağaç''a itiraz hakkı elimizden alınmış.
Siz bakmayın "Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanlığı" nutuklarına... Orta Doğu''da sıklet merkezi çoktan değişti. Filistin-İsrail arasındaki arabuluculuk işinin Sisi''ye yani Mısır''a ihale edildiği de tebliğlerin arasında.
"Çok şükür gündeme gelmedi" denilen Ermeni iftiralarının bahsi açılmamış olsa da "F35 projesine karışmayacaksınız" denmiş bile...
Bu arada HalkBank ve mal varlığına dair sallanan sopa için "Ona göre..." dendiğine dair ciddi iddialar var...
Sizleri bilmem ama cidden midem bulandı. "Brüksel Zaferi" sonrasında "Şuşa"daki gösteride Rusya yok! Oysa Kafkasların kontrolü yeniden Moskova''ya geçti. Dışişlerinde tahterevalli politikası olmaz! "Avrasya jeopolitiğinden NATO''ya dönüş" çizgisini Rusya hoşgörü ile kabul etmeyeceğine göre, Temmuz''da beklenen Rus turistler de gelmeyecek gibi görünüyor.
Bizim gençlik yıllarımızdaki takip ettiğimiz Western türü çizgi romanlardaki ünlü repliği hatırlayan var mı? "Hay aksi!.. Kör şeytan!.." Tam da o anı yaşıyor gibiyiz. Kanalizasyonun patlaması üzerine "Medya mahallesi"ndeki rezalet boyutu giderek derinleşecek. Alçaklığın sınırından çukurun dibindeki tortular açığa çıkıyor. Meğerse rant sadece "Kupon arazi" ve "Ballı-garantili ihaleler" de değilmiş. "Şahsım hükümeti"nin devlet bankalarına ödettiği kredi ile "Medya patronu" olamadığımız için ne kadar içerlesek azdır. Ayakkabı kutularında saklanan dövizlerle "İmam Hatip Okulu yaptıracağını" iddia edenlere yenileri eklendi. Lakin "Çıt yok.." Bedava tatilde anladık da ya "Tehdit ve şantaj." Maydanoz, roka ister gibi 10 milyon Euro... "Hallederiz..." teminatı... Bilmem ne bakanlığında iş takibi, komisyon...
Başkent gazetecileri olarak yıllardır duyup, öğrendiklerimiz "Tripot-kamera" ile ifşa edilince "Temaşa" kelimenin tam anlamı ile "Evlere şenlik" hale dönüştü. Hazır lağım patlamış iken "Sözde gazeteci"lere dair bildiklerimizi ifşa ederek "Türkiye"nin bağırsaklarını temizlemesine" katkı yapma vakti gelmedi mi?
Zaman çoktan geçmiş istifalara, yeni itiraflara yol vermek için biz de heybemizdeki turpları çıkaralım mı?
