Her dönem bir "İP" buluyorlar..

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2007 yılında Erdoğan'a dedi ki;

- Allah'tan korkmaz adam, teröristbaşını asmadılar diye bize iftira atıyorsun.. Oğluna gemi alacak parayı buldun da, asacak "İP"mi bulamadın.. Al şu "İP"i de as..

Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan 2013'te Devlet Bahçeli'ye dedi ki;

-Edepsizlikle bir ittifakı kapatmaya çalışıyor.. Benim MHP'li kardeşlerim bu "İP"le (İşçi Partisi) yapılan ittifakı görmeli.. Bir avuç çapulcunun, İP- MHP ittifakını benim milletim de görmeli..

Daha dün dedi ki MHP Genel Başkanı;

- Bu "İP"in (Bu da İYİ Parti oluyor) başındaki zat, hezeyan içinde diyor ki, "Mitili İmralı'ya atmışlar"

Diyor ki borazan medya "İP" Genel Başkanı Meral Akşener..

Diyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan;

- "İP"miş şuymuş buymuş falan bunların milli, yerli diye bir derdi yok..

Dikkat ederseniz kimi zaman ellerinde kimi zaman dillerinde hep aynı söz var, "İP"..

Kiminin dilinde, kiminin elinde..

Ancak "İP"lerin hepsi başka manada..

Biri "Al da as" diye atılan "İP"..

Diğeri Perinçek'in İşçi Partisi'nin "İP"i..

Bugünlerde de İYİ Parti'nin adı "İP"

Dün birbirlerini "Edepsizlikle" suçlayıp, başka bir "İP"le, İşçi Partisi'yle ittifakla itham edenler, bugün dillerine doladıkları bir başka "İP", İYİ Parti'ye taarruzda ittifak ediyorlar..

Bu tatliş muhabbetin taraftarlarından biri de, dün ittifakta görünmenin bile "Edepsizlik" sayıldığı, o günün "İP"i, yani İşçi Partisi.. Bugünse, dünün "edepbizliğini" kendileri yapıyor ve o günün "İP"iyle de kolkola giriyor..

Kafanız karıştı, zihniniz bulandı değil mi?

Eee bu kadar "İP"ten söz edince, mevzunun dolanmaması mümkün değil..

Demem o ki, mevzu yaratmak için her dönem bir "İP" var ellerinde, dillerinde..

Yavaş yavaş "İP"e dolanıyorlar da, ben, "Siyaset mi yapıyorlar, 'İP' mi atlıyorlar' onu çözemiyorum..

SAYIN CUMHURBAŞKANI SİZ OY VERİR MİYDİNİZ?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında dedi ki;

- Ne yapmamızı istiyorsunuz? Duble yol yaptınız diye, ölene kadar sizi iktidarda mı tutalım?

17 yılda 2,3 trilyon dolar bütçe, 70 milyar dolar özelleştirme geliri, 450 milyar dolar dış borç kullandınız. Yol da mı yapmayacaktınız?

Bir saat sonra grup toplantısından cevap verdi Cumhurbaşkanı Erdoğan;

- Bir taraftan da şunu söyle be, 'Yüksek hızlı tren yaptık, yol yaptık diye mi millet size oy verecek?'

Cümlenin garipliğine bakmayın..

Türkçe meali şu, "Bizim yaptıklarımız için, millet size mi oy verecek?"

Meral Akşener'in sözünden çıkarılan sonuç da yanlış, verilen karşılıktaki vurgu da..

Zira Akşener hemen her konuşmasında şunu söylüyor;

- Bu ülkede taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun.. Evet yol yaptınız, köprü yaptınız, tünel yaptınız.. Yaptınız da, kardeşim, 1 liralık işi 5 liraya yaptınız..

Yani aslında her konuşmada, varsa bir hakkı teslim ediyor, ardından da milletin parasının hesabını soruyor..

Ve ekliyor;

Yol yapılmış, giden de para ödüyor, gitmeyen de..

Köprü yapılmış, geçen de para ödüyor, geçmeyen de..

Yol-köprü yapılmış, fabrikalar kapanıyor..

Yol-köprü yapılmış, çarşıda pazarda fiyatlar el yakıyor..

Yol-köprü yapılmış, işsizlik aldı başını gidiyor..

Yol-köprü yapılmış, gençler işsiz, gençler umutsuz..

Yol-köprü yapılmış, enflasyon ortada, döviz kurları ortada..

Yol-köprü yapılmış, Türkiye tarihinin en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya..

Dolayısıyla meraktayım;

Fabrikalar kapanırken..