Hendeklerde Vurulduk ve Yakılacak Kitap
Corona karantinasının tek kazanımı ihmal ettiğimiz okumaya vakit ayırmak oluyor. Öyle kitaplar vardır ki dönüp yeniden okuduğumuzda yeni şeyler öğretir. Yeni duygular yaşatır. İşte o kitaplardan ikisini paylaşmaya gayret edeceğim.
Daha önce kısaca yazdığım için hakkını tam anlamı ile teslim edemediğim "Hendeklerde Vurulduk"u sabaha doğru yeniden okudum. Üsteğmen Bahattin Seçgin'in temiz alnından yeniden öptüm. "Savaş zamanında küçük rütbelere büyük işler düşer. Çünkü büyük rütbeli küçük yürekli adamlar savaş zamanında sıvışır." diyor Bahattin... Ünlü "Hendek Çatışmaları"nda vurulup "Gazi" olan Bahattin, şimdi eşi Astsubay Aysun'un olağanüstü fedakarlığı ile tekerlekli sandalyeye mahkumiyetinden rahatsız değil. Yaşadıklarını yeni nesillere aktarırken, "Askerlik mesleğini" seçmenlere de rehber olacak dersler veriyor. Türkiye'mizde en ucuz şey insan hayatı. İktidarın "Barış süreci" gafleti ile şehirlere, patlayıcılar yerleştirilmesine nasıl göz yumulduğunu ve bu yüzden, hendek operasyonlarında yüzlerce şehide sebebiyet verdiğine dikkat çekmiş. "Barış değil ihanet süreciydi" derken ağır maliyetin faturasını polis ve askerin canı ve kaybettikleri uzuvları ile ödenişini yaşanmış olaylardan örneklerle yazmış. En duygulandıran anektod ise Kore'deki Şehit Üsteğmen Mehmet Gönenç ile Yüksekova'daki Anıl Üsteğmenin benzerliği. Kore'de top atışı isteyerek düşmanı püskürten Mehmet Üsteğmenin cesaretini 50 yıl sonra Anıl Üsteğmen yaşamış. "Atayurt Yayınları" fikir dünyamıza güzel ışıklar saçıyor. Bahattin Seçgin'in "Hendeklerde Vurulduk" adlı kitabını okumayanların hayatlarında ciddi boşluk vardır. Bizden söylemesi...
Ve Yakılacak Kitap...
"Biz gerçekten karşılıksız sevdik" diyen Prof. Dr. Kenan Erzurumlu'nun sanıyorum altıncı kitabı... Ve bana göre yakın tarihimizde Türk Milliyetçilerinin yaşadıklarını gerçekleri ile yazmaktan imtina etmediği için en önemli eseri...
Kenan Hoca, 68 kuşağının ilk ülkücülerinden. Üstelik Tıp Fakültesi'nde öğrenci iken İstanbul'da yaşadığı o dönemin paradokslarını özeleştiri ile kaleme almaktan geri durmamış. Genel Cerrahi Uzmanı ve 19 Mayıs Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi olan Prof.Dr. Erzurumlu, aslında Amasyalı. Memleketi ve yıllardır ikamet ettiği Samsun'da onbinlerce hastası olmuş. Binlerce ameliyat gerçekleştirmiş, hayat kurtarmış hekim. "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır" özdeyişine en güzel örnek Kenan Hoca'dır... Bir taraftan sağlık ile uğraşırken diğer yandan memleket meseleleri ve gelecek nesiller için didinmeye devam ediyor.
CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, MÇP (Milliyetçi Çalışma Partisi) ve MHP çizgisinden asla taviz vermedi. Kendisine yapılan siyasi teklifleri elinin tersi ile itmese, milletvekili, bakan olabilirdi. Samsun Türk Ocağı Başkanlığı esnasında yetiştirdiği gençlerin sayısına ulaşmak mümkün değil. "Yakılacak kitap"da, Türk Ocağı Samsun Şube Başkanlığı esnasında FETÖ'ye verilen ödüle isyanını, o devrin yöneticileri ile tartışmalarını da yazmış. Milletvekili adaylıkları sırasında yaşadıkları riyakarlıkları, ihanetleri öylesine yalın halde yazmış ki, okuyanların önemli bölümü çevresinde tanık oldukları ya da yaşadıklarını hatırlayacaktır.
Neredeyse 30 yıldır Türk Milliyetçilerinin en önemli sorununun "Sosyolojik sorgulama" yapmayışı olduğunu yazdım. Öz eleştiri kültüründen mahrum olduklarına dikkat çektim. Merhum Alparslan Türkeş sonrası başlayan "Fetret Dönemi"ni de tarafsız göz ile yazan Kenan Erzurumlu'nun "Yakılacak Kitap"ı umarım başta 68 ve 78 kuşağı olmak üzere yeni nesillerinde ufkunu açarak, sosyolojik sorgulamanın yayılmasına örnek teşkil eder.
"Doğu Kütüphanesi"nden çıkan bu eseri yaygın dağıtımda bulmak zor. En iyisi karantina günlerinde internetten sipariş ederek alabilmek.
Laf aramızda "Yakılacak Kitap"ı birileri okuduğu zaman küplere binecek. Sinir krizleri geçirecektir.
Tıp doktoru Kenan Hoca'nın hastalar için tedavi yöntemi elbette vardır.
Eline yüreğine sağlık Hocam...