Hem de, devlet parasıyla!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meydanlara devletin parasıyla çıkıyorum. Bu benim yasal hakkım. Cumhurun başı olarak buraya çıkıyorum. Yüzde 52’nin oyunu alarak buraya çıktım” itirafında bulundu. Yani kimseden pervası yok.

Aynı Erdoğan, Davutoğlu’nun açıkladığı şeffaflık paketinde partilerin grup başkan vekilleri, genel merkez yöneticileri, il ve ilçe başkanları mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirince, “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız” diye tepki göstermiş ve bu tür kararlar alınmadan önce “Kendisi ile istişare yapılması” gerektiği ikazında bulunmuştu...

Bunun anlamı, “Biz bu işleri tabana yaydık, sesini çıkartma” demekti. Şimdi de “Devletin parası ile meydan meydan gezdiğini” gönül rahatlığı ile söylüyor ve yine aynı gönül rahatlığı ile “devletin parası” ile AKP’ye oy istiyor. Hayır, ben parti adı vermiyorum diyor amma her konuşmasında öve öve bitiremediği AKP, yerden yere vurduğu da muhalefet partilerinden başkası değil...

Hangi imkânlarla yapıyor bunu?

Kendileri söylediler ya, “Devlet imkânları” ile... Oysa aynı devlet partilere seçimler için kesenin ağzını açmış, AKP’ye yaklaşık 303 milyar, CHP’ye 157 milyar, MHP’ye de 78 milyar vermişti. Şimdi Erdoğan, AKP hanesine devletin kendisine verdiği imkânları da ekliyor. “Ben diyor, yüzde 52 oy aldım, yaparım!” Oysa o makam “tarafsız olma makamı” ve Erdoğan seçilirken tarafsız olması gerektiğini biliyordu, Hürriyet’ten Mehmet Yılmaz’ın da hatırlattığı gibi üstelik tarafsız olacağına dair yemin de etmişti.

AKP “çılgın proje” diye diye çıldırmış olmalı ki, seçim sebebiyle Efkan Ala İçişleri Bakanlığı’ndan istifa etmesine rağmen Valilik lojmanından taşınmayınca gazeteciler, “Niye taşınmadı” diye Bakanlığa sormuş. Bakanlık da, “Kamuoyunu ilgilendiren bir durum yok” yani “Size ne” demiş... Hem yaparız, hem hesap vermeyiz halleri... “Güç zehirlenmesi” tam da bu olsa gerek...

“Devlet imkânları” ile seçim çalışmaları yapan Erdoğan, 12 yıllık Başbakanlığı döneminde Cumhuriyet tarihinin toplam örtülü ödenek harcamasını geride bırakmış, eski para ile 4 katrilyon, yeni para ile 4 milyar lirayı tüketmişti. Örtülü ödenekler Başbakanlık için ihdas edilmişken, Erdoğan Cumhurbaşkanı olur olmaz bir gece yarısı çıkartılan torba yasaya ek madde konularak “Cumhurbaşkanlığı için de örtülü ödenek” verilmesi sağlanmış oldu. Erdoğan adeta, “örtülü ödeneksiz yapamam” diyordu.

İşte Erdoğan’ın seçim çalışması yaptığı ödenek, bu örtülü ödenek...

Emekliye, dula, yetime yılda 20 lira 30 lira zam eleştirilerini AKP’liler “Bütçe dengelerini bozamayız” diye püskürtürken, Erdoğan’ı örtülü ödeneğe boğarken sessiz kalıyor diyeceğiz amma, sessiz de kalmıyor, bunu alkışlarla yapıyorlar...

“Kupon arazilerde” olduğu gibi...

Ne diyelim?

Fakirin de Allah(c.c.)’ı var...

Yazarın Diğer Yazıları