Helikopter düştü mü düşürüldü mü?
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bin bir zorlukla, zahmetle yetişen en nadide evlatlarını önceki günkü elim helikopter kazasında kaybettik.
Helikopterdeki en üst rütbeli olan Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın hayatına bakıp, yaşamından kesitleri dinleyince; bilmediğimiz, duymadığımız, tanımadığımız nice kahramanların olduğu idrakine varıyoruz.
Aydın'ın 1992 yılında yazdığı şiir, Irak'a yapılan sınır ötesi operasyonlardaki üstün cesareti, 15 Temmuz'da FETÖ'cü hainleri püskürtmesi ve son olarak Şırnak'ta yaptıkları... Hepsi ayrı kahramanlık hikayesi...
Bir diğer şehit Jandarmanın ilk kadın komutanı Yarbay Songül Yakut... FETÖ'cülerin kumpasıyla çok sevdiği mesleğinden uzaklaştırılan, kimselerin arkasında durmamasına rağmen, inatla haklılığını ispat edip görevine dönen bir komutan... Tayini en son Şırnak'a çıkıyor... Sevdikleri, ailesi "gitme evladım yine sana kumpas kurmasınlar, uğraşma, gel yanımızda kal" demesine rağmen "Ben mesleğime, görevime, memleketime aşığım" diyerek gidiyor, sanki şehadetine koşuyor...
Tüm bunlar bu ülkenin ne fedakarlıklarla ayakta durduğunun en açık, en somut kanıtıdır. Yapay, çıkarcı, karaktersiz sahte kahramanlar yerine, tanıyamadığımız, sahiplenemediğimiz gerçek kahramanlarımızdır bu kadrolar.
Onların aziz hatıraları, tarifi imkânsız fedakarlıkları karşısında diyecek söz, yazacak satır kalmıyor.
TSK ve Türkiye dimdik ayaktaysa hâlâ, bu kahramanlıkların, bu memleket aşığı insanların sayesindedir.
Bu fedakarlıkları "Onun işi askerlik, karşılığında maaş alıyor" şeklinde açıklayamazsınız. Çünkü kelle koltukta, her an sevdiklerinizden ayrı düşebileceğiniz, sakat kalabileceğiniz, dahası ölebileceğiniz bir mesleği parayla-pulla ölçemezsiniz. Bu bir vatan sevgisidir, bu bir inanç meselesidir, bu büyük, çok büyük bir cesaret işidir. O yüzden 15 Temmuz'u bahane ederek TSK'ya yönelik eleştirilerde de ölçülü olunmalı. Bizler için canla, başla çalışan bu kadroları küstürmemeli, incitmemeliyiz.
***
Helikopterin düşme hadisesi ise son derece tartışmalı bir konu. Cougar tipi Alman-Fransız ortak yapımı helikopterlerden TSK'nın envanterinde bir hayli var. Genellikle personel nakli için kullanılıyor. Ancak bu helikopterde yaşanan kazalarda toplam 28 askerimizi şehit verdik, son derece yüksek bir rakam.
Şırnak'ta 13 şehit verdiğimiz kazayla ilgili yapılan ilk açıklamada "yüksek gerilim hatlarına takılarak düştü" denildi. 2 deneyimli pilotumuzun kullandığı ve son teknolojiyle donatılan bir helikopter, tellere takılıp düşüyor! Uçurtmadan bahsetmiyoruz, askeri helikopterden bahsediyoruz!
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazada, gerçeklerin üzeri yıllarca örtüldü. Hâlâ da tam olarak kazanın nasıl gerçekleştiği aydınlatılamadı. Aynı durum Şırnak'ta da yaşanmamalıdır. Bu olayın nasıl gerçekleştiği, varsa ihmalin, hatanın nereden kaynaklandığı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Çünkü helikopterdeki evlatlarımız sıradan insanlar değillerdir. Eğer gerçekten, TSK'nın en başarılı ve en seçkin kadroları elektrik tellerine takılarak düşen bir helikopterde hayatını kaybediyorsa gerekirse o helikopter TSK'nın envanterinden çıkarılmalıdır.
Öte yandan ABD'nin her türlü füzeyi hibe ettiği PKK-PYD'nin ilişkileri de iyi araştırılmalıdır. Helikopterin radar kayıtları, savunma alarmları ve üssüyle kurduğu son iletişim kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
***
Son bir parantezi de televizyonların yayın akışları için açmak istiyorum. Şehit haberinin geldiği an ve sonraki saatlerde eğlence tam gaz devam ediyordu.
Ana akım medya, eskiden olsa en azından saygıdan, yastan dolayı ekranın kenarına bir siyah kurdele koyar, yayın akışını değiştirirdi. Ancak bırakın kurdeleyi, eğlence programlarının birisi bitti ötekisi başladı.
Yas tutmayı unuttuğumuz gün, millet olmayı da unutmuşuz demektir!