​​​​​​​Hazineyi trafik cezası ile mi kurtaracaklar?

Önceki ay 3 milyon kişiye elektronik e-haciz geldi.

Kendi hesaplarına olduğu gibi eşinin ve aile yakınlarının da hesaplarına bloke konuldu.

Gecen hafta da bu elektronik haciz devam etti ve 1,5 milyon kişiye haciz uygulaması yapıldı.

Devletin bu yöntemle ne kadar alacak tahsil ettiği bilinmiyor. Böyle bir istatistik yok.

Ancak bu haciz detayına baktığımızda büyük bir bölümünün trafik cezalarından kaynaklandığını görüyoruz. Çoğu eski cezalar. Araç sahiplerinin haberinin bile olmadığı cezalar.

Geliyoruz büyükşehirlere her yerde kamera.

İstanbul'da o kadar çok trafik denetleme kameraları var ki, neredeyse sokak aralarına bile konulacak.

Mesela sahile indiniz ve 1 dakika durup etrafa baktınız ya da birini indirdiniz. Bir süre sonra bakıyorsunuz ki yanlış park cezası geliyor.

Yine karayolları.

Radar ve hız kontrol kameralarının nerede ve ne zaman karşınıza çıkacağını bilemiyorsunuz.

İnsanın aklına ilk aşamada bunun can ve mal sağlığı için yerinde bir uygulama olduğunu düşünüyorsunuz.

Kesinlikle! 110 kilometre hız sınırı olan yolda 160 km hızla gitmek sadece aracı kullananları değil o yolda giden masum insanları da etkiliyor. Olası bir kazada diğer masum insanlar da ölüyor veya yaralanıyor.

İşte burada ancak diyoruz.

Çünkü kurallara uysanız 110 kilometre hız sınırı olan yollarda hep 90 kilometre hızla gitseniz bile yine ceza yiyebilirsiniz.

Gerekçe; meskûn mahal geçişleri. Yani burada 50 kilometreye düşürmelisiniz.

Tabii ki düşülmesi lazım.

Gel gelelim 100 kilometrelik bir yolda 70 tane meskûn mahal olduğunu için burada ceza yememeniz imkânsız.

Özellikle Ege ve Akdeniz'de. 90 kilometre ile gidiyorsunuz bakıyorsunuz ki 3-5 ev var 50 km hız sınırı. Duruyorsunuz bir daha… Bu bitmek bilmiyor.

İşte tuzaklar da burada başlıyor. Bir anda büyük cezalar yiyebiliyorsunuz. Çünkü devlet size buralarda tuzak kuruyor.

Birinden kurtulsanız birine yakalanıyorsunuz.

Trafik cezasının amacı caydırıcılıktır.

Oysa Türkiye'de iktidar bunu dolaylı bir gelir olarak görüyor. Kriz sebebiyle üretemeyen ve bu nedenle üreticiden vergi alamayan iktidar alkol, sigara, harçlar ve trafik cezalarıyla bütçeyi kurtarmaya çalışıyor.

Bu nedenle Türkiye'nin dört bir yanını trafik cezası için tuzaklarla donatıyor.

Sonra bunları da tahsil edemiyor.

Bu kez elektronik haciz ile neredeyse 7 sülalenin hesabına bloke koyuyor.

Her gün yeni bir vergi icad ederek günü kurtarmaya çalışan bir yönetim anlayışı.

Bu nereye kadar böyle gider sorusuna eminim yönetenlerde yanıt veremiyordur.

E-devletten cezalarınızı kontrol etmeyi unutmayın yoksa en lazım olduğu ana bankadaki paranızı ATM'lerden bile çekemezsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları