Havyar mı?.. Adalet mi?..
Vatan topraklarından, terör örgütü PKK'yı temizlemek için canları uğruna mücadele veren güvenlik güçlerimizin her zamankinden daha fazla moral ve motivasyona ihtiyaçları olduğunu sık sık dile getiriyoruz. Savaşı kazanmanın en temel şartı bu!.. Operasyonlarda, karar vericilerin uygulamalarından dolayı yaşanan aksaklıkları oldukça hassas davranarak, düzeltilmesi ve sorunlara çözüm bulunması gayesiyle kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. Kulak veren de oluyor, vermeyen de!...
Her gün şehit haberlerinin geldiği terör bölgesinden can sıkıcı haberlere yenileri ekleniyor.
Güvenlik güçlerinin arasına "nifak sokabilecek bir adaletsizlik" bugünlerde çokça konuşulmaya başlandı.
Bölgedeki güvenlik kaynaklarından bize ulaşan bilgilere göre; temizlik operasyonlarında bizzat yer alan ve canını ortaya koyan polis memurlarının çoğuna Emniyet Teşkilatı'nın bir ödül sistemi olan taltif verilmedi. "Çoğuna" diyorum, çünkü; iddialar, "bunun da ötesinde aynı işi yapan, hatta aynı ekipte beraber çatışma içine giren veya arama faaliyetlerine katılan ekip üyelerinin bir kısmı taltif ile ödüllendirilirken bir kısmına ise hiç verilmediği" yönünde. Bu konuda çarpıcı örnekler veren güvenlik kaynakları, zırhlı araçlar ile patlayıcı dolu sokaklarda devriye görevi yapan personele taltif verilmediğini, buna karşın çatışma alanına hiç girmeyen ve sadece masa başı evrak işi yapan personele ise en yüksek oranda taltif verildiğini kaydediyor... Sadece Yüksekova ilçesinde operasyonlarda aktif görev olan yaklaşık bin 200 personele taltif verilmediği de iddialar arasında.
R.Erdoğan'ın "havyar dahi isteseler verin" talimatına(!) rağmen böyle bir ayrımcılığın nereden ve nasıl kaynaklandığına da anlam vermek çok zor... Bölgeden konuştuğum kaynaklar, "şu an ülkemizdeki en tehlikeli yerlerde canı pahasına operasyon yapan Emniyet Teşkilatı personelinin morale ziyadesiyle ihtiyaç duyduğu bu günlerde taltif adaletsizliğine maruz kalmaları personelin motivasyonunu sıfıra indirdi" diyor.
Çatışmaların sürdüğü Yüksekova ilçesinde taltif ve benzeri konulardaki rahatsızlıklarını dile getiren personelin yetkililer tarafından "seni paralelci ilan ederiz" tehdidi ile karşılaştığı da can sıkıcı iddialar arasında... Konuyla ilgili bilgi veren kaynaklar şunları söylüyor;
"Taltif adaletsizliği ile tavan yapan problemlere karşı Yüksekova'ya destek olarak gelen personelin değiştirilmesi planlanıyor. Bu bağlamda taltif adaletsizliğine maruz kalan personelin ilk etapta ilçeden gönderilmesi planlanarak personel arasında artan huzursuzluğun ortaya çıkmadan giderilmesi hedefleniyor."
Böylesi bir durumdan Emniyet Genel Müdürlüğü'nün de rahatsız olduğunu kaydeden kaynaklar, çatışma hattındaki personele yapılabilecek en büyük kötülüğün taltif adaletsizliği olduğunu belirterek konunun Meclis gündemine gelmeden bir an evvel teşkilat içinde kapatılmaya çalışıldığını, tabir yerindeyse, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün isyanı bastırmaya çalıştığını" ifade ediyor.
Güvenlik kuvvetlerimizin moralini bozan bu durumu kimse para/pul konusuna çekmesin. Gelen bilgileri sağlamak adına bölgeden kiminle konuşsam "Bizim niyetimiz para değil. Biz burada vatan için, milletimiz için, devletimiz için çatışmaya giriyoruz gerekirse canımızı feda etmeye hazırız. Fakat adaletsizlik, ayrımcılık yapılması moralimizi bozuyor" diyor.
İnanın bana!.. Ulaştığım bu bilgileri hiç de içim elvermeyerek kaleme alıyorum. Karanlık, içi fesat çevrelerin bunları kirli emelleri için kullanacaklarını tahmin ede ede...
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bu can sıkıcı taltif uygulamasının neye ve hangi kriterlere göre yapıldığına dair net, gönülleri ferahlatacak bir açıklama yapmasını bekliyorum. Aynen yayınlayacağım.
Her gün şehit arkadaşlarının cenazelerini omuzlayan o kahramanların kimseden havyar beklediği yok!.. Para, 5 yıldızlı tatil köylerinde tatil de..
Yeter ki; işler doğru, düzgün, hakkaniyet ölçüsünde yürütülsün.
Ay yıldızlı al bayrak uğruna, jandarma, polis, bordo bereli, mavi bereli ayrımı yapmadan omuz omuza çarpışan kahramanlarımızın arasına bari böylesine bir ortamda siyasetçilerin "senin adamın-benim adamım" hastalığını sokmayın!..
Koltuklarınızı sağlama almak için yıllardır tatbik ettiğiniz ötekileştirmeyi bari bu kahramanlarımızın arasında denemeyin. Gölge etmeyin!..