Hamas-İsrail arasındaki savaş ve SİHA’mızın düşürülmesi ne anlama geliyor? (2)

Nerede kalmıştık?

Evet, askerimizin başına çuval geçirme hadisesine devlet olarak yeterli tepki gösterilmemişti.

Devlet olarak ve de TSK’lerinin en tepesi tarafından yeterli tepkinin gösterilmemiş olması düşündürücüydü.

“Çuval geçirme olayı TSK’leri nezdinde Türk Milletin kafasına geçirilmiş çuvaldır. Türk Milletinin onuruyla oynamaktır.”

Bu böyle biline.

Çuval olayı ve bu olaya ilgililerin tepkisiz kalması ülkesini ve ordusunu sevenler tarafından asla unutulmamış ve unutulmayacaktır.

*

Çuval geçirme olayında Amerika’nın mesajı gayet netti;

“Burası artık Kürdistan, bu bölgeye burnunuzu sokmayın, defolun gidin”.

*

ABD şemsiyesi altında müteakip yıllarda “siyasi iradenin” de desteği ile FETÖ’cü hainler kullanılarak TSK’lerinin vatan, bayrak, Atatürk ve laik cumhuriyet sevdalısı kahraman komutan ve subaylarına Ergenekon, balyoz vs. kumpas ve iftira davalar açılır.

Suçsuz yüzlerce komutan ve subay yıllarını hapishanede demir parmaklıklar arkasında geçirir. Binlerce liyakatli, tecrübeli, konularında son derece uzman, bu vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna çok güç şartlar altında yıllarını feda etmiş komutan ve subaylar emekliye sevk edilerek veya emekliye zorlanarak tasfiye edilirler.

TSK dahil ülkenin bütün kurumlarının siyasi irade tarafından FETÖ’cü hainlere teslim edilmesi neticesinde gerçekleşen 15 Temmuz kalkışması ile de göz bebeğimiz olan ordumuza son darbe vurularak, itibarsızlaştırılarak ,sonrasında yapılan yapılandırmalarla güzide ordumuzun genleriyle oynanır.

Ordumuzun mevcudu düşürülür.

Askerlik süresi 6 aya indirilir.

Askeri teamüller ortadan kaldırılır.

*

4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye’de

Türk askerinin başına çuval geçirilmesi hadisesi ile başlayan,

Ergenekon, balyoz vs. kumpas davalarla liyakatli binlerce komutanın, subayın hapsedilmesi ve tasfiye edilmesiyle devam eden,

Ordudaki tasfiyeyi daha da hızlandırmak için 2012 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nca doğu ve güneydoğunun ücra köşelerdeki bir çok birliğe “ihtiyaç olmadığını düşündüğüm“ bir çok subay kadroları açılarak ve yüzlerce subayı buralara gönderip emekli olmaya zorlanmalarıyla sürdürülen,

Son olarak da 15 Temmuz hain kalkışmasıyla güzide ordumuza son yumruğun vurulmasının sağlanması olaylarını “ASLA TESADÜF DEĞİL”, bir planın neticesi olarak değerlendiriyorum.

*

TSK’nin zaafiyete uğratılmış olması ile BOP önündeki en büyük engel ABD ve İsrail için ortadan kalkmıştı.

“Ordumuza darbe vurulması sürecinde” de kurulması planlanan Kürdistan’ın Irak’ın kuzeyindeki ayağı tamamlanmıştı.

*

Sıra Suriye gelmiştir.

ABD’nin marifetiyle çıkarılan halk ayaklanmasıyla Mart 2011’de Suriye’de iç savaş çıkarılır.

Düne kadar bizi yönetenlerin “Kardeşimiz.” dediği Esad yine aynı kişiler tarafından bir anda düşman ilan edilir.

Suriye’de izlediğimiz yanlış dış politikanın da etkisiyle Suriye’nin toprak bütünlüğü ABD tarafından ortadan kaldırılır.

*

Suriye batağına saplanmamız sonucu yaklaşık 5 milyon Suriyeli sığınmacı da ülkemize gelir.

Bu sığınmacılarla Türkiye’nin demografik yapısının değiştirilmesi planlanmaktadır.

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Suriye’nin petrol yataklarının bulunduğu bölgeye BOP doğrultusunda PKK’nın kolu olan YPG’nin Amerika’nın desteği ile yerleşmesi sağlanır.

ABD askerlerinin YPG’li teröristlere vermekte olduğu askeri eğitim, silah, mühimmat, para ve çok büyük lojistik destekle birlikte, her gün bu bölgeden yağmalanarak çıkarılmakta olan petrol Amerikan bayraklı yüzlerce tankerle taşınmakta,

yapılan petrol ticaretiyle YPG’nin finansmanı sağlanmakta,

kurulması planlanan Kürdistan’ın Suriye ayağı tamamlanmaya çalışılmaktadır.

*

SİHA’larınızın düşürüldüğü bölgede 15-17 Ağustos 2023 tarihlerinde ABD’li askerlerin YPG’li teröristlerle ve zırhlı araçlar eşliğinde tatbikat yapmış olduğunu da burada hatırlatmakta yarar görüyorum.

Bu tatbikatta “hedef ülke elbette Türkiye” olacaktır.

*

Amerika’nın geçmişten beri ülkemize düşmanca bir tutum sergilediğini hatırlayarak Eylül 2021’e gidelim.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşan siyasi iradenin yetkilisi Amerika’dan;

“Ortak çıkarlara dayanan iki dost ve müttefik ülke." diye bahseder.

*

05 Ekim 2023 tarihinde SİHA’mızı düşürdüğünde Amerika’nın yaptığı yaptığı açıklamaya bir bakalım;

“Türkiye’nin SİHA’ları askerlerimize 500 metreye kadar yaklaşmıştı.”

ABD böyle bir ifade kullansa da bu asla gerçeği yansıtmamaktadır.

*

İsrail’in Gazze’de sivil halkın üzerine bombalar yağdırılarak binlerce masum sivili katletmesini görmeyen ABD devlet başkanı Biden’ın SİHA’mızı düşürmeleriyle ilgili yaptığı resmi açıklama ise;

“TSK’nın Suriye’nin kuzeyindeki faaliyetlerinin sivil halkın güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve bölgenin barış ve istikrarını bozduğu.” yönündeydi.

*

Amerika Türkiye’nin Suriye’deki PYD’li terörist hedeflere müdahalesini düşmanlık olarak görmektedir.

Kendi askerlerinin bulunduğu yerlerin SİHA’larımız tarafından kesinlikle vurulmayacağını bildiği halde SİHA’mızı vurmakla Amerika niyet ve maksadını açıkça göstermiştir.

Türkiye’ye vermek istediği mesaj;

“Ey Türkiye, sen Suriye’de benim düşmanımsın. Düşmanım olduğun için de SİHA’nızı düşürdüm. Bölgeden çık..”

şeklindedir.

Bölgemizin şekillendirilmeye çalışıldığı güzümüzde Türkiye, ABD’nin bu düşmanlığını, ABD devlet başkanının açıklamasını asla hafife almamalı, yaklaşmakta olan tehlikeyi görmelidir.

*

Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün teminatı olan, dosta güven, düşmana korku veren kahraman Türk ordumuzun 15 Temmuza kadarki süreçle zaafiyete uğratılmasında yani BOP’ni gerçekleştirmek adına Amerika’nın ekmeğine yağ sürmedeki üç saç ayak kimlerden oluşuyordu tekrar hatırlayınız?

Ayrıca BOP’nin eş başkanı kimdi?

Bunları nede çabuk unuttuk değil mi?

*

“Askerimize, ordumuza düşmanlık düşmana askerlik yapmaktır.”

Siyasal islamcıların dünyanın en şerefli ve merhametli olan Türk ordusuna, peygamber ocağına duymuş oldukları husumeti göremeyecek bir akıl tutulması yaşadık ve yaşıyoruz da.

BOP doğrultusunda bölgemizdeki savaşın bugün veya gelecekte hangi ülkelere sirayet edebileceğini anlamamak ahmaklıktır, laik cumhuriyete düşmanlıktır.

Yazarın Diğer Yazıları