Halının altına süpürmek!..
Görmek istemediğiniz bir kiri pası ne yaparsınız hemen halının altına süpürürsünüz.
Bilirsiniz ki, halının altında kirli bir şeyler var ama onu görmediğiniz için içiniz rahattır. Ancak sürekli olarak bir şeyleri halının altına süpürmek bir süre sonra artık halının çürümesine ve ortalığın çöple kirlenmesine neden olur.
BDDK, bankalardaki ödenmeyen borçların takip süresini 90 günden 180 güne çıkartan kararını uzattı.
Bu ne anlama geliyor?
Bankadan gidip kredi alıyorsunuz, ya da kredi kartınızla alışveriş yapıyorsunuz ödemiyorsunuz. Normal şartlarda bankalar ilk ay ödemedikten sonra uyarı yollar, ikinci ay kapatır üçüncü ay ise yasal takibe atar. Yani avukatlar kapınıza dayanır borcunu ver diye.
Bu kural değişti. Kriz nedeniyle BDDK aldığı bir karar ile bu süreyi 3 aydan 6 aya çıkartmıştı.
Şimdi baktılar ki değişen bir şey yok. İnsanlar işsiz ve ödeme güçleri yok o halde sorunu halının altına süpürmeye devam edelim dediler.
Süpürdüler de.
Yani çözüm yerine topu bankaların kucağına attılar.
Bankaların bir sermayesi vardır. Bu sermayesi oranında para toplar para satarlar. Bu sistemin dönmesi için borç verdiği insanların bunu geri ödemesi lazım. Bankalar verdiği krediyi geri toplayamazsa ne olur?
İşte onu konuşmak bile tehlikeli.
AKP kendi beceriksizliği ile yarattığı büyük bir krizin faturasını bankalara çıkartmaya çalışıyor.
Bir bankanın CEO'suyla bir süre önce yaptığım bir görüşmede yapılandırmaların ne kadar anlamsız olduğunu kısacık cümle ile anlattı:
"Adam-şirket yüzde 12 ile aldığı borcu ödeyemiyor. Şimdi biz bu adamın borcunu mevcut yüzde 25 faizle yeniden yapılandırıyoruz. İyi de yüzde 12 ile ödeyemeyen yüzde 25 faizle nasıl ödesin ki!"
İşte konunun özeti bu aslında.
Bunu daha da bireyselleştirdiğiniz zaman şöyle bakabilirsiniz.
Bankaya 5 bin lira borcunuz var ve bunun faizi 500 lira. Toplam borcunuz 5.500 lira. Bunu ödeyemiyorsunuz banka size yeniden süre veriyor ve bu kez toplam borcunuz yeni faizle birlikte 7 bin 500 lira oluyor.
İyi de zaten paranız olsa borcunuzu 5 bin 500 lira iken öderdiniz.
Bir yapılandırmada daha da artacak o borç.
Şu anda bankalar bazı KOBİ borçlarını 3., hatta 5 kez bile yapılandırıyor.
Bu paranın 1 yıl ek sürenin sonunda ödenmeyeceğini bankalarda biliyor ama dedim ya mevcut yönetim, batık krediler görünmesin diye sadece halının altına süpürüyor.
Önümüzde yıl Türkiye'nin en büyük sorunu batık krediler olacaktır.
İktidarın bu sorunla acil olarak yüzleşmesi ve çözüm getirmesi gerekiyor.
Türkiye bu sorunla daha fazla yaşayamaz.
Öncelikle bu ötelemeler vatandaş da hiç ödenmeyecek algısı yaratıyor.
Devlet kendisine karşı borçları affedebilir ama bankalar bunu yapamaz. 1 kuruşu bile iptal etmesi mümkün değildir.
Yasa çıkartsanız bile Türkiye'de bankacılık sisteminin temellerini bombalarsınız.
Özet olarak BDDK'nın son kararı yani bankaların alacaklarını takibe atma süresini 90 günden 180 güne çıkartması ekonomik bir faciadır.