Hakkâri’den selâm olsun Trabzon’a..
Van-Hakkari
İstanbul’da sabah erkenden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP milletvekili Ali Kılıç ile havaalanında buluşup, küçük bir uçakla Van’a indik. Miting meydanına vardığımızda yarı yarıya boş olan meydan beş dakika içinde doldu.
Seçim otobüsünden Kürtçe “Çawa ni başe, sersevan, serçevan” (Nasılsınız, iyi misiniz, başım, gözüm üstüne) anonsları yapıldı.
Kılıçdaroğlu, “Bu bölgenin ekmeğini yedim, suyunu, çayını içtim. Erciş’te ilkokula başladım, çocukluğum Erciş’te geçti. Van’ı da biliyorum, Van denizini de biliyorum. ‘Göle nasıl deniz dersin’ sözünün takdirini size bırakıyorum” diye söze başladı.
Vanlı Bakan Hüseyin Çelik için “Ne oldu, yakınları ne oldu? Köşeyi döndü değil mi? Bu Bakan madem Van’da çok seviliyor, niye burada aday değil, niye başka yerde aday? Niye kaçıyor, niye korkuyor?” diye konuştu.
***
Kılıçdaroğlu, “Sözüm var, Doğu ve Güneydoğu’da tek bir fabrika özelleştirilmeyecek. Tamamı devletin olacak, tamamında insanlarımız çalışacak, işsizliği bitireceğiz. Doğu-Güneydoğuya teşvik vereceğiz, sıfır faizli kredi vereceğiz. Özel sektör gelmezse devlet gelip yatırım yapacak” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Faili meçhuller bir demokraside ayıp değil midir, günah değil midir? Bir annenin, bir babanın çocuğunun, ya da bir çocuğun babasının nasıl kurban gittiğini öğrenmek istemez mi? Faili meçhulleri araştırmak için 6 kez önerge verdik, 6 kez AKP tarafından reddedildi. Biz demokratız demesinler” diye konuştu.
Van’daki pankartlarda “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Anamızın dili onurumuzdur”, “Bıxer hatî Kılıçdaroğlu”, (Hoş geldin Kılıçdaroğlu) “Halkın umudu, Erciş’in gururu Kılıçdaroğlu” gibi mesajlar vardı.
***
Van’dan sonra dört kişilik bir helikopterle karlı dağların arasından uçarak Hakkâri’ye ulaştık.
Kılıçdaroğlu, Valilik, Adliye, ve Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti.
BDP’li Belediye Başkanı Dr. Fadıl Bedirhanoğlu, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinden memnuniyetini bildirdi.
Belediye binasına giderken, bütün dükkânlar açıktı. Kılıçdaroğlu, yürüyerek esnafla selamlaştı. Belediye binasından çıkarken, halkın meydandan buraya doğru akın ettiği görüldü. Güvenlik tedbirleri yoğundu ama Kılıçdaroğlu, “Vur vur inlesin, Erdoğan dinlesin” ve “Katil Erdoğan” diye slogan atan kitlenin içine karıştı. Meydandaki otobüsün yanına kadar halkın içinden yürüdü. Tabii ben de aynı kalabalığın içindeydim.
Kılıçdaroğlu, yüzde 10 barajını kaldıracaklarını anlattı, darbelerden ancak CHP’nin hesap sorabileceğini, iç hizmet kanunundaki maddenin değiştirilmesi için 6 defa önerge verdiklerini, ancak iktidarın yanaşmadığını söyledi.
***
Erdoğan’ı “Kürt sorunu yoktur” dediği için eleştiren Kılıçdaroğlu, halka üç defa “Kürt sorunu var mı?” diye sordu ve “var” cevabını aldı. Yerel Yönetimlere özerklik şartını kabul ettiklerini, köye dönüşleri gerçekleştireceklerini ve mağdur olanların zararlarının karşılanacağını, bunu programa aldıklarını, ana dil öğrenme hakkını hayata geçireceklerini söyledikten sonra, “İstanbul’da, ‘Selamınızı Hakkâri’ye götüreceğim’ dediğimde İstanbullular ‘Selam olsun Hakkâri’ye’ dedi. Şimdi hep birlikte sözümü tekrarlayın Hakkâri’den selam gönderelim” dedikten sonra halka şu sözleri tekrar ettirdi:
-Hakkâri’den İzmir’e, Diyarbakır’a, Samsun’a, Trabzon’a, Muğla’ya, Çorum’a selam olsun. Selam olsun dünyaya.. Hakkâri’den selam olsun.
Halkın bu sözleri coşkuyla tekrar ettiğine tanık oldum.
Helikoptere bindiğimizde Kılıçdaroğlu, “Başbakan olduğumda ilk gideceğim il Hakkâri olacak” sözünü tekrarladı.