Hakkari valiliğinde "Kurt" çıktı!..
Tarih; 30.11.2014...
O günkü, "Müjde! PKK Hakkari valisini resmen atadı" başlıklı yazım. Ve oradan kısa bir özet;
Terör bölgesinden Ankara'ya devlet koridorlarına gelen son raporları aktarıyorum;
"Terör örgütü PKK bağımsız devlet yolunda bir adım daha attı. Terör örgütü PKK'nın paralel devlet yapılanması KCK, terör bölgesi illerinde oluşturduğu mahalle temsilcilikleri, asayiş birimleri, askerlik şubeleri, mali birimler ve sözde mahkemelerden sonra illere resmi Vali atamaya da başladı. Hakkâri eski belediye başkanlarından 1966 doğumlu, lise mezunu Kazım Kurt, KCK tarafından Hakkâri Valisi olarak atandı. KCK ana davasında 3 yıl tutuklu bulunup Şubat 2013 tarihinde tahliye edilen Kazım Kurt, PKK/KCK'nın ilk Valisi olarak atandığı için çok gururlu olduğunu her yerde anlatıyor.
Kazım Kurt, ilk olarak halka artık sorunları ve ihtiyaçları için Türkiye Cumhuriyeti'nin valisine değil, kendilerine gelinmesini söylüyor. Halkın içinde olmaya çalıştıklarını, halkın kendilerine emanet olduğunu, bu bölgede artık Kürt halkının kendi kendisini idare edebileceğini gittiği her yerde dile getiriyor.
PKK/KCK'nın sırayla Diyarbakır, Şırnak ve Van başta olmak üzere tüm doğu illerine Vali ve Kaymakam atamalarına devam edecek.."
İstihbarat raporuna çok ilginç bir not da düşülmüş;
"Bu gelişmeler PKK içerisinde de koltuk çekişmelerine neden oldu."
Dahası var;
Bölgede "vergi" adı altında haraç toplayan PKK işi daha da ileri götürdü ve kaynaklarını çoğalttı. Terör örgütünün unsurları yollarda yaptıkları araç kontrolleri sırasında Motorlu Taşıt Vergisi tahsilatına da başladı. Araçlar durduruluyor "MTV vergisi" isteniyor. İtiraz etmeye kalkanlar ise "Ulan T.C.'ye yılda iki defa ödüyorsunuz sesiniz çıkmıyor da bize mi ödemeyeceksiniz" diye azarlanıp bir güzel tartaklanıyor.
Peki terör örgütü resmi Vali atamalarını yaparken bizim sözde Valiler ne yapıyor?
***
Yazının tümünü merak edenler, YENİÇAĞ arşivinden kolayca bulabilir...
Çözüm sürecinin neşesiyle kavruluyordu Türkiye o günlerde!.. Dolmabahçe mutabakatı için geri sayılıyordu. Tek başımıza, ihanet süreci karşısında mücadele ediyorduk. Çözüm sürecinin bileşenleri ve yandaşları hangi doğruyu yazsak karşımıza dikiliyordu. Pes etmemiştik, boyun eğmemiştik, biat etmemiştik.. Her türlü linç kampanyalarına maruz kalmıştım. PKK'nın atadığı sözde Hakkari Valisi bu yazım üzerine çeşitli medya kuruluşlarını arayıp aleyhimde yazılar da yazdırabilmişti!.. Hakaretler, iftiralar, tacizler gırla gidiyordu. Genelde ihaneti, özelde "Hakkari Gerçekleri"ni ısrarla yazmaya devam ettik. Mesaiye gelmeden önce ya karakola, ya savcılığı ya da mahkemeye çıkıyorduk. Sessiz sedasız!.. Yalnız başımıza!.. Doğru insanın tek sahibi vardır; o da yüce Rabbimdir inancıyla... Beraat ediyorduk... En son hakkımızda, devletin gizli bilgilerini temin etmek ve yaymak, ajanlık suçlamasıyla kamu davası bile açıldı. Ağır ceza hapsi bir tarafa bu suç iddiası bile idamdan daha ağırdı benim için.. Şükürler olsun!.. Geçtiğimiz Eylül ayında ilk duruşmada bu ağır iftiradan da beraat ettik. Ankara'da savcılar hakimler vardı... Gerisini de Allah'a havale ettik!..
***
Hakkari Valiliği tarafından yapılan basın duyurusunu önceki gece öğrendim. Bakın!.. Hakkari Valiliği 8 Kasım 2016 tarihinde resmi internet sitesinden kamuoyuna ne açıklama yapmış!.. Özetle;
"İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerimizce PKK/KCK terör örgütü faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında;
Kent Meclisi yapılanmasında faaliyet yürüttüğü tespit edilen şahıslara yönelik 12.10.2016 - 04.11.2016 tarihleri arasında yapılan operasyonlarda toplam 15(on beş) şahıs gözaltına alınmıştır. İçlerinde sözde KCK Valisi K.K. isimli şahsın da bulunduğu 9(dokuz) şahıs tutuklanmış, 4(dört) şahıs Adli Kontrol Uygulama Tedbiri kararı ile serbest bırakılmış, 2(iki) şahıs ise alınan ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştır.
PKK/KCK terör örgütüne finansal destek sağlanması faaliyeti yürüttüğü tespit edilen şahıslarla ilgili olarak 12.10.2016- 01.11.2016 tarihleri arasında yapılan operasyonlarda toplam 14(on dört) şahıs gözaltına alınmıştır. 1(bir) şahıs tutuklanmış, 9(dokuz) şahıs Adli Kontrol Uygulama Tedbiri Kararı ile serbest bırakılmış, 4(dört) şahıs ise serbest bırakılmıştır..."
Şahsıma, hakaret, iftira eden kimliksizlerin suratına bu belgeyi çarparak onları içinde bulundukları çukurla baş başa bırakıyorum!..
Bir kez daha haykırıyorum!..
Yüce Türk milleti ve devletinin bekasına, birliğine, dirliğine yönelik her türlü ihanet sürecini ve iş birlikçilerini faş etmekten bir milim bile geri adım atmayacağım. Sayfalara yazacağım. Bulamazsam; duvara, bulamazsam; atam Bilge Kağan'ın yaptığı gibi dağa taşa yazacağım. Son nefesime kadar!..
Bu yaslı günümüzde Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle, hasretle bir kez daha anarken;
Varlığım Türk varlığına, Turan'a armağan olsun...