Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Göçmen meselesi ve sağduyu!

Bu ülke 1492'de İspanya'dan Yahudileri, 1830-48 Endüstri ve Sosyalist ihtilaller sırasında Avrupa ülkelerinden kaçan devrimcileri, Rusya'nın imha kararı aldığı Kafkasya Çerkezlerini ve Kırım ahalisini yüz binler halinde Türkiye kabul etmiştir. 19'uncu asırda Rusya İmparatorluğu'ndan göçen Eşkinaz Yahudilerine yine 1917 Bolşevik ihtilali sırasında Rusya'dan kaçan Beyaz Ruslara, 1940'lı yıllarda Hitler'in soykırımından ülkeye sığınan Alman Yahudilerine kucak açan Türkiye olmuştur!

1912-1913'te Rumeli'den sökülen ahali, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yüz binler halinde kendini gene tekrarladı. Girit'ten ve Adalar'dan gelenleri, Bosna'dan, Makedonya'dan, Bulgaristan'dan göçenleri Anadolu bağrına bastı.

Bu toprak dara ve zora düşen herkesi kabul etmiştir. Türkiye gerçek anlamda bir iltica ülkesidir. Bulundukları topraklardan sürülen, kovulan, örselenen, hırpalanan insanlar için Anadolu, tarih boyunca adeta bir ana rahmi olmuş onları kucaklayıp korumuştur.

"Demirbaş" ve "On Paralık Adam" kavramı!

8 Temmuz 1709 tarihinde ise Poltava'da Deli Petro'ya yenilen 12. Karl, namıdiğer Demirbaş Şarl, Osmanlı topraklarına sığınmıştır. Moldova'ya bağlı Bender şehrinde, 5 gün için gelen Karl 5 yıl bu topraklarda kalmıştır.

İsveç Kralının tüm masrafları Osmanlı Devleti tarafından karşılanmıştır. Dahası yapılan masrafların hangi kalemden karşılanacağı Osmanlı'da sorun olmuş sonuçta demirbaş kaleminden karşılanmasına karar verilmiştir. Kral Karl'ın adının Demirbaş Şarl'a dönüşmesi de böyle olmuştur.

Türkçe'deki "on paralık adam" kavramı da mültecilerle ilgili olarak ortaya çıkmıştır. Rusya'dan kaçan ahali Türkiye'ye gelirken Rus ordusu gemileri batırarak göçmenleri imha ettiği için 2. Abdülhamit, göçmenleri sağ/salim Türk limanlarına teslimi halinde adam başı "on para" verileceğini söylemiş. Böylece bu parayı alabilmek için mültecilere Ruslar ateş açmamış ve kendilerinin sağ/salim Türkiye'ye teslimi sağlanmıştır.

Türk milletinin tarihi müktesebatında bunlar vardır.

Elbette Türkiye aynı inancın, kültürün, coğrafyanın, tarihin uzantısı olan insanlara zor zamanlarda kucak açacaktır.

Ancak Suriye'den Türkiye'ye yönelik kitlesel mülteci konusu gelinen an itibarıyla çok farklı boyutlar kazanmıştır.

Nitekim Türkiye'ye gelen mültecilerin önemli bir kısmı can güvenliğini sağlama ve hayatını sürdürme zorunluluğunun da ötesinde bir tutum içine girmektedir. Mülteci olarak Türkiye'ye geliyor, sonra da Türkiye'yi geçiş üssü olara kullanıp kapağı Avrupa'ya atmak istiyorlar.

Türkiye izin verse ülkeye gelen göçmenlerin büyük bir çoğunluğu ölümü göze alarak Avrupa'nın yolunu tutacaktır.

Denize açılıp boğulan mülteci sayısının ciddi bir yekûn teşkil etmesi bunun kanıtıdır. Avrupa'ya yönelik mülteci akınını Batılı liderler bambaşka bir boyutta okumaktadır. Bundan bir süre önce sosyal medyada tartışmalı olmasına rağmen Merkel'in, "Bir gün çocuklarımıza, Suriyeli mültecilerin vatanlarından kaçarak, Mekke'nin daha yakın olmasına rağmen ölüm botları ile bizim vatanımıza ayak bastıklarını anlatacağız" ifadesinde bulunduğuna dair paylaşımlar yapılmıştı.

Türkiye canlarını kurtaran ülke olmasına karşın burada yakınanlar kapağı Almanya'ya attıklarında Merkel'i şefkat meleği ilan etmişlerdi.

Taksim'de Suriye bayrağı!

Suriyeli genç mülteciler Taksim'de ellerinde Suriye bayraklarıyla "Yaşasın Özgür Suriye! Suriye'ye özgürlük!" sloganları atıyorlar. Ülkesinin bağımsızlığı için yalnız slogan atabilenler bunu ülkelerinde değil İstanbul'da atıyorlar.

Ölüm korkusuyla ülkesini terk edenlerin sloganlarla ülkelerine karşı görevlerini yaptıklarını sanıyorlar. Türkiye topraklarını, Türk Milleti, uğrunda ölerek vatan yapmıştır. Bu ülke "toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" diyerek bağımsız kılınmıştır.

Suriyeliler bayraklarını Şam'da salladıklarında, sloganlarını da Halep'te attıklarında o genç mülteciler özgür bir vatana sahip olacaklardır.

Bu zevata Türkiye'de Türk Bayrağından başka bayrak sallanamayacağını yetkililer hatırlatması gerekir.

Türk milleti, misafirlerinden hassasiyetlerine riayet edilmesini bekliyor.

Yazarın Diğer Yazıları