Gıda soygunu
Et fiyatlarındaki soluksuz yükselişe vatandaşın tepkisi büyüyor.
Son 2 haftadır Yeniçağ'ın gündeme getirdiği bu fiyat artışı ile ilgili Tarım Bakanlığı'ndan tek bir izah gelmemesi daha da düşündürücü.
Fiyatların son yükselişinde gerekçe olarak da kar-kış gösteriliyor. Artık fiyat artışı için gösterecekleri neden neredeyse kalmadı. Akla gelmeyecek ve mantığın kabul etmeyeceği her şeyi söylediler ve bizde zorunlu olarak kabul ettik.
2015 yılı Türkiye'de gıda fiyatlarında manipülasyon yılıydı diyebiliriz.
Dünya gıda endeksine baktığımızda Türkiye hariç bütün ülkelerde 2015 yılında gıdaı fiyatları yüzde 20 oranında düştü. 2016 yılında bu düşüşün devam etmesi bekleniyor.Türkiye'de ise bunun tam tersi gıda ve alkolsüz içeceklerin fiyatı 2015 yılında yüzde 14 oranında arttı.
Son 5 yıla baktığımızda dünyada et ve süt ürünlernde fiyat artışı olmadığı gibi yüzde 5'in üzerinde bir düşüş var.
Yine Türkiye'de son 5 yıla baktığımızda felaketi görüyoruz. Türkiye'de gıda fiyatları son 5 yılda yüzde 100'ün üzerinde bir artış yaşanmış.
Bu artışların ürün bazında dönemsel olması ise oldukça ilginç.
Mesela bir dönem pirinç fiyatları ilginç bir şekilde yükselmeye başlıyor. Bu fiyat artışı 1 yıl sürüyor. Hemen arkasından kuru fasulyedeki manipülatif hareket başlıyor. Kuru fasulyeyi bulgur izliyor. Son olarak da patateste fiyat hareketi dikkat çekiyor.
Bildiğimiz patates geçen yıl öyle büyük vurgunlara neden oldu ki, dünyada eşi benzeri görülmemiş türden. Fiyatı 1 liradan 7 liraya kadar çıkan patateste kim ne yaptı halen açığa çıkmadı.
Yeni trend ise et fiyatlarında.
Market ve kredi kart etkisi
Gıda fiyatlarındaki manipülatif hareketin arkasında büyük market ve kredi kart pazarlamacısı bankalar mı bulunuyor?
Bu soru hep kafamı karıştırmıştır.
Bankalar belirli marketlerle son dönemde sık sık kampanyalar düzenliyor. 100 TL'lik alışverişe belirli ürünleri yüzde 30-40 daha ucuza veriliyor. Bankaların yaptığı marketlerin de severek katıldığı bu kampanyalardaki ürünleri bir süredir inceliyorum.
Genelde fiyatları son birkaç ay içerisinde ciddi oranda artan ürünler.
Mesela pirinç. Fiyatı 3 liradan 5 liraya çıkmış. Bir banka hemen kampanya düzenliyor ve o ürünün kendi kredi kartı ile alınması halinde fiyatı 4 liraya bazen de 3.5 liraya düşürülüyor. Bunu son dönemde bankalar kadar marketlerde tek başına yapmaya başladı.
Alışverişi tekel haline getiren büyük süpermarketler, bazı ürünleri raflarına bazı şartlarla koyuyor. Raf kirasından tutun da bugün aldığı ürünün parasını 6 ay sonra vermek gibi. Şirketler sırf ürünleri o büyük süper markette bulunsun diye mecbur kalıyor şartlara boyun eğmeye.
Ben gıda fiyatlarındaki artışın nedeninin yüzde 100 olmasa da en az yüzde 50'sinin tekel durumundaki süpermarketlerden kaynaklandığı düşünüyorum. Mahalle bakallını yok eden sistem aynı zamanda üreticiyi de süpermarketlere kul köle yapıyor.