Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Gerginlik artar savaş çıkmaz

Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi, Soğuk Savaş dönemi dahil, bugüne kadar gerçekleşmeyen bir olaydır. Türkiye'nin NATO üyesi olması konuyu ülkeden ülkeye olmaktan öte kolektif bir platforma taşımaktadır.

NATO ve ABD konuyu fazla üstlenmedi...

Türkiye hava sahasının ihlali karşısında, önceden ilan ettiği angajman kurallarına uygun olarak düşürdüğü uçakla ilgili, başta NATO olmak üzere BM ve diğer ülkelere bilgi vermesinden sonra NATO ve ABD'den gelen açıklamaların oldukça hayal kırıklığı yarattığını söylemek mümkündür.

NATO'nun Türkiye'ye itidal çağrısı yapmasının ve ABD'nin de konunun iki ülke arasında cereyan eden bir olay olduğunu beyan etmesinin anlamını çok iyi değerlendirmek gerekir.

NATO'nun içinde kalmanın, ancak ona fazla güvenmemenin, en doğru yaklaşım olduğu üzerinde her zaman durmuşumdur. Patriotlarla ilgili yıllardır yaşadığımız gelişmeler bunun canlı bir örneğidir. Orta irtifa füze savunma sistemimizle ilgili yıllardır yapılan çalışmalar sonuçlandırılamamıştır. Yaşanan bu taze olayın, karar alıcılar üzerinde uyandırıcı bir etki yaratması temennimizdir.

Rus uçağını düşürmemiz doğru muydu?

Suriye uçağının düşürülmesiyle başlayan süreçte, Türkiye angajman kurallarını sıkılaştırarak yeniden düzenlemiş ve bunu ilan etmiştir. Angajman kurallarına uyulmamasından dolayı, Türkiye'den açılan topçu ateşleri sonucunda 34 Suriye askeri ölmüş, müteakiben bir Suriye helikopteri, sonra bir Suriye savaş uçağı, bunu takiben de bir insansız hava aracı düşürülmüştür.

Rusya'nın Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'le mücadele adı altında ılımlı muhaliflere ve Türkmenlere karşı gerçekleştirdiği saldırılar sırasında, Rus uçakları sıklıkla hava sahamıza yaklaşmış, angajman kurallarını dikkate almamış, zaman zaman da hava sahamızı ihlal etmiştir. Bu konuda Rusya sürekli olarak uyarılmış, Türk ve Rus askeri yetkililer karşılıklı olarak bu konuyu müzakere etmiştir. Son zamanlarda angajman kurallarının ve hava sahası ihlallerinin yoğunlaşması, egemenlik haklarının sulandırılmaya çalışılması sonucunda Türkiye, bu konudaki hassasiyetini belirterek ilgili ülkeleri yeniden uyarmıştır.

Bu gelişmelere rağmen, kimliği belirsiz iki uçağın, angajman kurallarını aşarak, yoğun uyarılara da aldırmayarak, hava sahamızı ihlal etmesi müdahaleyi kaçınılmaz duruma getirmiştir. Burada Türkiye egemenlik haklarını ve prestijini korumuş, bunların sınanamayacağı hususundaki ciddiyetini göstermiştir.

Düşen uçağın Rusya'ya ait olduğu sonradan öğrenilmiştir. Uçağın Rusya'ya ait olduğunun müdahaleden önce bilinmesinin sonucu değiştirip değiştirmeyeceği bilinememekle beraber, yapılan açıklamalardan değişmeyeceği kanaatinin oluştuğunu da söylemek mümkündür.

Olaydan sonraki gelişmeler

Böyle bir olayın olmaması arzu edilmekle beraber, gerçekleştiği de bir vakıadır. Artık bundan sonra olanları değerlendirmek ve olacaklara karşı tedbir almak önemlidir.

Olaydan Rusya son derece etkilenmiş olmasına rağmen bunun bir savaşa yol açmayacağını da açıkça beyan etmiştir. Ancak bu konudan dolayı kendisini son derece ezik hissetmiş, kızgınlığını gidermek ve intikam almak amacıyla, bir noktada şuursuzca ve birbirini tutmayan açıklamalar yapmış, yerli yersiz uygulamalar içine girmiştir.

Turistlere Türkiye'ye gitmeyin çağrısı, Lazkiye'ye S-300/400 füzeleri göndermesi, Ermeni tasarısını meclise sevk etmesi, beyaz et ithalini durdurması, Türkiye'den gıda ithalinde denetimi sıkılaştırması, iş adamlarını rencide etmesi, Türkiye'den giden yardım TIR'larını vurması, sınırındaki hava operasyonlarını yoğunlaştırması, Türkmen bölgesindeki saldırıları artırması, Kızıldağ tepe bölgesinin Esad güçlerinin eline geçmesini sağlaması, Putin ve Medvedev'in sert ve suçlayıcı beyanlarına devam etmesi, Rusya'nın başvurduğu eylemlerdir. Buna benzer uygulamalara devam edeceği, PKK'yla ilişkiye girebileceği, PYD ile olan ilişkisini de güçlendirebileceği beklenmektedir.

İlişkilerin geleceği

Türkiye ile Rusya arasındaki gerilimin gerçek nedeni, iki ülkenin Suriye ile ilgili hedeflerinin farklı oluşu ve çatışmasıdır. Bu çatışma uçak olayıyla zirve yapmıştır. Her iki ülke liderlerinin olayı daha fazla tırmandırmadan ve her iki ülke ve bölgedeki masumlar daha fazla zarar görmeden, tansiyonu düşürecek tarzda davranış sergilemesi arzu edilmektedir.

Ancak durum yeniden yeterince sakinleşinceye kadar, özellikle Rusya tarafından, bir seri karşı eylemler yapılması ihtimali fazladır. Önemli olan bunların hayati önemde olmaması ve tamiri mümkün olamayan yöne doğru gitmemesidir. Durum, bir savaş çıkmayacağını, ancak gerginliğin bir müddet devam edeceğini göstermektedir.

Yazarın Diğer Yazıları