Türkiye 1994 yılından bu yana 135 milyon adet cep telefonu ithal etti ve buna karşılık 27 milyar dolar ödedi.
Bu rakam geçen günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bile isyan ettirdi.
Başbakan haklı olarak neden yerli üretim yapılmadığını sordu.
Haklı da!
Bu telefonları biz üretsek 27 milyar dolar bize kalacaktı.
Aynı tartışma bugün otomobil sanayii
için de konuşuluyor.
Yerlisini yapalım.
Yapalım da yapmadan önce kafaları tamir yapalım.
Daha 10-15 yıl öncesine kadar yerli
otomobil üreticilerinin vatandaşa neler
çektirdiğini bir hatırlayınız.
Paspası, radyoyu, hatta koltuk yastığını bile aksesuar olarak bize ayrıca satan bir yerli otomobil sektörü..
İthal otomobiller olmasaydı bugün bu rekabet olmazdı.
Aynı sorun beyaz eşya sektöründe de yaşanıyor. Buzdolabının motoruna garanti vermeyen bir yerli üreticiyi unuttuk mu?
Şimdi aynı yerli üretici yabancı markalarla rekabet için garanti süresini 5 yıla çıkartıyor.
Bir süre önce Türkiye’nin en büyük beyaz eşya üreticisi şirketin üst yöneticisiyle yaptığım görüşmede üreticinin kafasının değişmediğini kendi gözlerimle gördüm ve duydum.
Üst düzey bu yönetici Alman Metro
Gros Market’in yöneticisine sitemlerini bildiriyordu.
Alman şirket tüketiciden gelen şikayet karşısında ürünleri hemen geri alıyor ya da değiştiriyordu. Almanlar bunu yaparken haklı olarak mevcut tüketici yasalarını gösteriyorlar. Ancak bizim yerli beyaz eşya üreticisi yöneticisi, “İyi de en azından biraz zorluk çıkartın, servisten iade kararı alın” diyordu.
İnanılmayacak bir cümle.
Yerli üretici, yabancı satıcıya yasaları uygulama zorluk çıkart diye sitem ediyor.
Oysa yasalar 15 gün içerisinde kayıtsız şartsız iade hakkı tanıyor.
Bizim yerli şirketler bunu pek uygulamıyor.
Artık buna alıştık; iade hakkımızı
kullanmıyoruz. Fakat bir de servislerde facia yaşanıyor.
Bazı yerli üretici servislerinde keyfi
uygulamalar yaşanıyor.
Bunlardan biri de General Mobile.
Savaş Atalay, “Yerli malı yurdun malı bunu herkes kullanmalı” diye kalkıp General Mobile’den dokunmatik telefon alıyor.
Savaş Atalay sadece yerli telefon almıyor, aynı zamanda boyunun ölçüsünü de alıyor.
Aldıktan bir süre sonra telefonun Çin
malı dokunmatik ekranı bozuluyor. Bakırköy’de servise götürüyor. Tamir ediliyor. Kısa süre sonra bir daha. Bir daha.
Tam 4 kez aynı arıza ve servis 4 kez aynı arızayı tamir ediyor.
Her seferinde telefon günlerce serviste kalıyor. Getir-getir götürle defalarca işini gücünü bırakıp tamir kuyruklarına giriyor.
Servise bilinçli bir tüketici olarak değişim yapılması yolundaki haklarını hatırlattığında, o yasaların sadece kağıt üzerinde var olduğu hatırlatılıyor.
Oysa yasalar aynı arızanın 3 kez
tekrarlanması halinde kayıtsız şartsız değişim yapılmasını emrediyor. General Mobile bunu uygulamıyor
General Mobile haklı (!..) Eskiden tüketici hakları mı vardı.
Ne hakkı? Bu hak babadan miras mı kaldı ki kullanasın.
General Mobile sana böyle bir hakkı vermiyor.
Çünkü o Amerika’da ofisi bulunan ve bu nedenle General Elektrik ile karıştırılan yerli bir üretici.
Ya da montajcı.
Sonra değerli devlet büyüklerimiz 27
milyarlık ithalata kızıyor neden yerlisi yok diyor.
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
En iyisi şeytanı hiç görmemek!
