Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Genç askerler niye tutuklu?

FETÖ'nün askeri okullara sızışı, yerleşmesi ve 2012'den itibaren büyük oranda ele geçirmesini Türkiye'de ilk bu satırların yazarı dile getirdi. Harb Okullarında askeri liselerden gelen öğrencilere mobing uygulandığını, 2004'den itibaren yıldırma, işkence ile cemaatten olmayanların ayrılmaya zorlandığını, atıldığını yazdığımda bu gün "FETÖSAVAR" kesilenler resmen benimle alay ettiler. Nitekim 15 Temmuz gecesi hainler 15-16 yaşındaki Kuleli Askeri Lisesi öğrencilerini, Hava Harb ve Kara Harb Okullu öğrencilerini sahaya sürdüler. Bu öğrencilerin hepsi atıldı. Harbiyeli bazı öğrenciler ise halen tutuklu. Her şeyden önce bu öğrencilerin büyük bölümünün örgüt kanalı ile okullara yerleştirildiğini belirtmek zorundayım. Ancak darbeye iştirakleri emir-komuta zinciri içinde rütbeli subaylar tarafından gerçekleştirildiğinden serbest bırakılmalarından yanayım.

Askeri Okullardaki yapılanmasını "İmamların Öcü" kitabımda yazmıştım. 17-25 Aralık'ta kandırılanlar uyandılar. Ancak her mevkiye yerleşenleri söküp, atamadılar. Buralarda görev yapan subayların büyük bölümü örgüt elemanıydı. Mobingler açığa çıkınca üsteğmen rütbesinde Takım komutanlarını değiştirmek için küçük çabalar oldu. Bunlardan biri Üsteğmen Yavuz Uğur. Ailesini tanıyorum. Adaşımı Harb Okulundan FETÖ'cü subaylar atmak için çok uğraşmış. Ders ve disiplin notlarını düşürmüşler. Son anda mezun olmuş ilk görev yeri Güneydoğu... Tamamlayınca Ankara'ya tayini çıkmış. Harb Okuluna Takım komutanı yapılmış. 15 temmuz günü İzmir-Urla-Menteş'te bulunan ATAT Kampında gece eğitimi verdiriyor. Arazide olduğu için televizyon seyretme şansı yok. Telsizle 24:00'de emir geliyor. Takımı toplayıp Alay içtima sahasına intikal ediyor. Alay Komutanı, Tabur ve Bölük Komutanlarına Harbiyelilerin derhal İzmir Adnan Menderes Havaalanına götürülmesini, uçakla Ankara'ya dönüleceği emrini veriyor. Araçlar hazırlanıyor 350 öğrenci tam techizatlı araçlara bindirilip yola çıkıldığında saat 02:00... Konvoyda çok sayıda araç var. Her birinde rütbeli personel sorumlu. Emniyet yetkilileri Ege Ordu Komutanı Abdullah Recep'i arıyor ve konvoy sorumlusu Yarbaya telefonu veriliyor. Orgeneral Recep, "Geri Dönün" emrini veriyor. Konvoy 02:30'da geri dönüp Menteş'teki Askeri tesislerde öğrenciler çadırda yatıyor. Ertesi gün soruşturma başlıyor. Bir kaç gün sonra rütbeliler gözaltına alınıyor. Tutuklamalar başlıyor. Yavuz Uğur ile aynı araç komutanlığı yapan subay-astsubaylardan bazıları tutuklanıyor bazıları serbest bırakılıyor. İzmir'de yargılama sürüyor. Kurunun yanında yaşlar yanmaya devam ediyor.

Bir diğer Üsteğmenler ise Mustafa Kemal Kütahya ve soyadını öğrenemediğim Emrah... Mustafa Kemal'in annesi İkbal Hanım duygu yüklü bir e-posta yollamış. Yüreğim cız etti. Aile Atatürk sevgisi ile oğullarının adını Mustafa Kemal koymuş. Kuleli'yi derece ile bitirip, Harb Okuluna gittiğinde FETÖ'cüler Mobing uyguluyor. 2010'da Ergenekon soruşturmasına dahil ediliyor. Sorgulanıyor. 2014'de Kovuşturmaya Yer Yok kararı alınıyor. Piyade Teğmen olarak gittiği Silopi'den Hasdal'a 2015'de dönüyor. 15 Temmuz gecesi Alay Komutanının emri ile Taksim'de terör olaylarına müdahale için 2 Üsteğmen, 2 Astsubay, 1 Uzman çavuş ve 55 er ile kışladan çıkıp göreve gidiyorlar. Ancak yol güzegahında halkın tepkisini görüyorlar. Bunun üzerine cep telefonu ile Alay Komutanını arıyor. "Ezin geçin" emrini alıyor. Ancak Mustafa Kemal durumu kavrıyor ve "Bu emri yerine getiremem" diyerek beraberindeki askerler ile beraber Beşiktaş'taki lojmanlara girip, nöbetçi amirine durumu bildiriyor. Cerideye durumu yazdırıyor. Saat 24:00'de kayıtlar ve görüntüler var. Merkez Komutanı ile görüşüyor. Polis ile irtibat kuruyor. Tek mermi atılmadan, kan dökülmeden teslim olunuyor. Erlerin ve diğer rütbelilerin ifadesinde "Üsteğmen Mustafa Kemal ile Emrah olmasaydı hepimiz ölebilirdik" diyorlar. Buna rağmen tutuklanıyorlar. Allah'tan erler serbest...

Dikkatinizi çekiyorum. Emir üzerine göreve çıkıp durumu anlayan genç Üsteğmen saat 24:00 de yani Tayyip Erdoğan televizyona çıkmadan darbeyi sezinleyip, darbeci komutanın emrini dinlemeyerek darbenin atlatılmasında önemli rol alıyor. Ama içeride... Atatürkçü aile perişan...

Asker emri sorgulamaz. Bu Üsteğmenler gibi yüzlerce asker emir-komuta içinde göreve gittikleri için "Darbeci" diye yargılanıyor. At izi it izine öyle karışmış ki ayıklayana aşk olsun... Bu arada Cezaevlerinde mektup yazmak yasak. Yazanların mektuplarına el konuyor. Ulaşanlar arasında derdini anlatmaya çalışanlar çok. Sincan'dan Erhan Çaha yazmış okudum. Ancak ne demek istediğini anlamadım.

Polatlı Davası devam ediyor. Darbeci Tuğgeneral Murat Aygün, emri Mehmet Partigöç'ten aldığını itiraf etti. Merkez medya dahil bu davada başkalarını hedef gösterenler bakalım utanacak mı? Yargılamayı etkileme suçundan dava edilecekler mi?

Yazarın Diğer Yazıları