Gelir ve servet dağılımı nasıl düzeltilir?
TÜİK verilerine bakarsak, son yıllarda millî gelirden yüksek pay alanların payının arttığını, Gini katsayısının büyüdüğünü görebiliriz. Yani gelir dağılımı bozuldu. İhalelere ve devlet teminatlarına bakarsak, servet dağılımının bozulmaması mümkün değil.
Gelir ve servet dağılımını yeniden düzeltmek giderek daha zor görünüyor. Bugünden başlarsak, yapmamız gereken önce hedef belirlemektir.
Kalkınma planı ve istikrar programı hazırlanmalıdır. Bu planda hedef; nüfus ve bölgeler arası gelir ve servet dağılımının düzletilmesi olmalıdır. Bu kapsamda; Kamu ihale kanunu değişmeli ve kamu ihalelerinde istisnalar kaldırılmalıdır.
Zaruri tüketim mallarında KDV oranları yüzde 1’e indirilmelidir.
Sendikalaşma teşvik edilmeli; İşçi ve memur, çalışanlar tek bir konfederasyon altında birleştirilmelidir. Sendikalar ve grev hakkı üstündeki siyasi vesayet kaldırılmalıdır.
Asgari ücret masasında işçilerin en az yüzde 60’ının temsil edilmesi sağlanmalıdır.
Asgari ücret; her yıl asgari medeni geçim seviyesi tespit edilip, aynı seviyede tutulmalıdır.
Çözüm süreci ile siyasi iktidar GAP’a önem vermeye başladı ve bitişi ile de rafa kaldırdı. 2009 yılı Oslo görüşmeleri olarak adlandırılan MİT-PKK görüşmeleri çözüm sürecinin başlangıcı kabul edilir. 2015 Haziran genel seçimlerde AKP’nin iktidarı kaybetmesi ise sonu olarak kabul edilir.
Bölge için verilen yatırım teşvikleri çalışmadı, çünkü terör ortamında özel sektör yatırım yapmaz. Uygulama; devletin piyasaya girmesi, özel sektörü ortak etmesi ve terör sonrasında özel sektöre devretmesi olmalıydı. GAP yatırımları tamamlanmalıdır.
Doğu’da “Sınır Bölgesi Üretim ve Ticaret Merkezleri” kurulmalıdır.
Sınır Bölgesi Üretim ve Ticaret Merkezleri mevcut sınır ticareti yerine kurulmalı ve ayrıca serbest bölgelere rakip değil tamamlayıcı yapıda olmalıdır.
Kurulacak bu alan prensip olarak aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır;
*Üretim, toptan ve perakende satış yapılacak,
*Yerleşikler dışındaki satışlar için gümrüksüz alan olacak,
*Yalnızca yerli firmalar faaliyet gösterecek,
*Üretimde ara malı ve ham madde olarak yerli girdi kullanacak. İçerden sağlanan ara malı ve ham maddeden KDV alınmayacak.
*Bu alanları anonim şirket çalıştıracak. (Şirket valilik, ticaret, sanayi ve ziraat odaları, esnaf ve sanatkâr birlikleri, tarafından kurulacak) Zararlı sayılan mallar dışında mal sınırlaması olmayacak.
*Bu alanlara, serbest bölgelere tanınan mali ve idari teşviklerin uygun olanları sağlanacaktır.
Son söz olarak; Cumhuriyetin 101. yılında Türkiye’nin bu krizleri yaşayan bir ülke olmaması gerekirdi. Gelir ve servet dağılımının bu kadar eşitsiz olmaması gerekirdi. 101. yılda bu gidişat ancak erken seçimle ve halkın kararıyla olur.