Gece Dövüşü!

Medyadaki değişim, bir türlü hız kesmiyor. Son "toplu satın alma"da dahi, yeni oynamaları fark ediyorsunuz. Spikerler, ankormanlar teker teker kapının önüne konmakta. Düşünün "iktidar borazanı" diye eleştirdiğimiz Erdoğan Aktaş dahi gönderildi. Demek ki, onun bile "hükümete sadakati" yeterli bulunmadı.

Yazılı medyadaki "zorunlu tasfiyeler" bir süre daha devam edecek gibi. İşin ekran yüzüne gelince içinde eleştiri olan diziler dahi yayından kaldırılıyor/kaldırılmakta. Haber kanallarında ise, -CNNTÜRK- vaziyet katliama dönüştü. Gözünün üstünde kaşın var denip işine son verilenler hızla artmakta. Tartışma programlarını yönetenler kadar, katılımcılar da nasibini almakta. Bunlardan birini baz alırsak, mesela Gece Görüşü'nü, durum daha net anlaşılacak.

Bence son yılların en başarılı habercilerinden İsmail Saymaz'ın pasifize edilmesi meslek başarısının da işe yaramadığının ispatıydı. Yerine oturtulan isme bakın; Prof. Dr. Mehmet Şahin. "Sarayın kapıkulu". Rengi belli, yolu belli. Kazara birisi iktidarı eleştirse hemen kafası koparılıyor.

Üstünlük mücadelesi

Gürkan Hacır, şimdiden yıpratma kazanına sokuldu. Saldıran, saldırana. En başta Abdülkadir Selvi. Hacır'a öyle bir hücum etti ki, emir aldığının ispatıydı. Hacır'ın her sözünü ve cümlesini kesti. Durumu saygısızlığa kadar götürdü. Bir yerde de "Elim, elinden üstün"ü oynadı. Selvi önce köşe kapıp, maaşı da katlayıp, transfer oldu. Şimdi grubu da halletti. Son görevi bazı pürüzleri devre dışı bırakmak.

Bunlar yapılırken, yönetici konumundaki Hande Fırat mütebessim pozisyonda izliyor. Nasılsa onun gelecek kaygısı yok. Ben bile onu "15 Temmuz kahramanı" ilan etmiştim. Çok rahat olduğunu oturuşundan anlıyoruz. Son giydiği mini eteği fena değildi.

Unutmadan Abdülkadir Selvi'ye bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bazı kelimeleri çok kötü telaffuz ediyor. Son olarak listeye "A-Bİ-DE"yi ekledi. Suriyeli mülteciler bile Selvi'den daha güzel hecelemeyi öğrendiler. Darılma gücenme yok. Daha fazla gecikmeden Türkçe derslerine başlamalı...

Sandık emniyeti

Seçim güvenliği konusunda itirazlar belirli sayıda sandık ve seçmen ile sınırlı kaldı. Muhalefetin bu konudaki çalışmaları beğenildi. Sadece Mehmet Şahin "tehdit henüz kalkmadı" diye konuştu. CHP'nin kurduğu devasa ekibe "Sandık Gücü" adının verildiği söylendi.

Bütün bunlara rağmen üç dönem önceki Beyoğlu seçimlerini unutmayalım. Hani sayılmayan 6 bin oy varken, 4 binden fazla fark yapan Mustafa Dolu'nun başına gelenler. CHP'li Dolu, tam kutlamaları kabul ederken, elektrikler kesildi. Işıklar geri geldiğinde sayım tamamlanmış, Dolu kaybetmişti! Demek ki bu olay kulaklarda küpe olarak kalmalı.

Yeni taktik

Gece Görüşü ekibi -talimat aldıkları kesin- 24 Haziran sonrası Cumhur Hükümeti'ni bile kurdu. MHP'ye verilecek bakanlık sayısını üçe çıkaranları izledik. Bunu ortaya atan ve pompalayanların başında yine Abdülkadir Selvi vardı. Erdoğan'ın adını bile kullandı. Amaç belli, taktik. MHP küskünlerine "İktidara geliyorsunuz. Nemalanın" şeklinde havuç politikası sundu. Hatta Sağlık Bakanlığı'nı şimdiden verdi. Özetle skor yükseltilmeye çalışılıyor. "Kaç kişi bu tezgaha gelir" orasını tahmin edemiyorum.

Konuşmalar arasında parlamento dışından bakanlara da değinildi. Ekonominin yönetimi Mehmet Şimşek'te bırakıldı. Gerekçeleri Batılı finans kuruluşlarının ona güvenmesi. Gerçek bu mu? İnsanın aklına Birinci Körfez Savaşı'nda ABD'lilerin Kürtçe tercümanı genç Mehmet geliyor. Bu delikanlı daha sonra Amerika'ya götürülüp okutuldu. Eğitilip, Dünya Bankası'nda önemli görevler verildi. Dedik ya, bazen insanın kafası karışıyor.

Gece Görüşü ekibinin isimlendirmeleri arasından hiçbir adın çıkmaması ilginç. Hatta akıllarına Rifat Hisarcıklıoğlu bile gelmedi. Hem başında bulunduğu teşkilat, hem Cumhurbaşkanı tarafından seviliyor.

***

Kürekçilerin talebi

TRT Spor, bu defa ihmal edilmiş bir camiayı kürekçileri ekrana taşıdı. Federasyon Başkanı İlhami İşseven ve vekili Remzi Tan, Orhan Ayhan'la programına katıldı. Çalışmalarını anlattılar. Sinop-Gerze'de dahi şube açtıklarını belirttiler.

Ömerli Baraj Gölü ve Sapanca'da uygun iki yer tespit ettiklerini söylediler. Bunlardan herhangi birine yapılacak tesisle tüm sorunlarının halledileceğini dile getirdiler. İstedikleri tahsisat da 30-50 milyon dolar kadar. Fikriniz olması için bu paranın herhangi bir futbol sahasının yarı maliyeti olduğunu yazayım.

Yazarın Diğer Yazıları