Almanya'da muhalefetteki Sol Parti'nin Angela Merkel başbakanlığındaki Federal Hükümet'e yönelttiği "Ülkücüler" ile ilgili soru önergesine hükümetin verdiği yanıtlar MHP lideri Devlet Bahçeli'yi kızdıracak türden.
Bahçeli'nin, hükümette ve bürokraside MHP'lilerin görev alıp almacaklarına ilişkin soruya verdiği yanıtı anımsatayım:
- "MHP nasıl bir partidir, başkalarının eksiğini, gediğini tamamlamak için yama kurmaya hazır bir parti midir?
- Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhur İttifakı al-ver süreciyle kurulmamıştır. Cumhur İttifakı'nın ortak paydası mevki-makam hırsı değildir."
"Deutsche Welle Türkçe" haber sitesinden Elmas Topçu'nun haberine göre, "Sol Parti Meclis Grubu" adına milletvekili Ulla Jelpke, Merkel Hükümetine özetle şu soru önergesini verdi:
- "Azalan sempati değerleri göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan iktidarda kalmak için MHP ile ittifaka her koşulda hazır.
- Bunun için MHP'nin programında yer alan konuları da üstleniyor ve MHP üyelerine devletin kapılarını da açıyor.
- Alman hükümeti, Ankara ile yaptığı görüşmelerde masada Ülkücülerin de görünmeyen bir partner olarak sürekli oturduğunun bilincine varmalı.
- Bu nedenle Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın Ankara'ya ilişkin çekimser ve onursuz açıklamaları giderek daha da utanç verici bir hâl alıyor."
Merkel Hükümeti soru önergesine özetle şu yanıtı verdi:
- "Federal Hükümet, MHP'nin siyasi taleplerinin Türk hükümet üyeleri arasında karşılık bulduğunu ve bu taleplerin düzenli biçimde yasalara girdiğini gözlemlemektedir.
- İlaveten Federal Hükümet, son yıllarda MHP çevresinden kişilerin devlet yapılarındaki oranının da fark edilir biçimde arttığına dair bilgi sahibidir."
***
Jelpke önergesinde şu vurguya da yer verdi:
- "Erdoğan'ın barış sürecini sonlandırdığı 2015'ten beri müttefiki MHP'nin programındaki pek çok noktayı kendi hedefi haline getirdi. MHP kurultayından bir gün önce HDP'ye yönelik kapatma başvurusu yapılması da Erdoğan'ın MHP'nin desteğini uzun süre garantilemek için verdiği bir hediyedir."
***
Jelpke önergede Türkiye'de düzenlenen saldırıları da şöyle gündeme getirdi:
- "Ülkücü kökenli Selçuk Özdağ, Afşin Hatipoğlu, gazeteci Orhan Uğuroğlu ve onlar gibi isimlere düzenlenen saldırılar hakkında da Alman hükümetinin bilgisi var mıdır?
- Benzer saldırıların Almanya'da meydana gelme tehlikesi var mıdır?"
Merkel Hükümeti de cevabında, Almanya'da benzer saldırılar olabileceği yönünde ellerinde bilgi bulunmadığını vurgulayarak şu yanıtı verdi:
- "Etkinlik ve gösteriler sırasında yaşanan provokasyonlar ve Türk aşırı sağcıların sahip olduğu düşman tiplemelerinin çokluğu göz önünde bulundurulduğunda, dernek çatısı altında örgütlü olmayan kimi Ülkücü gruplar genel bir şiddet eğilimi taşıyor.
- Türkiye kökenli aşırı sağcıların karıştığı, Alman güvenlik birimlerince tespit edilen şiddet olayları düşüktür ve bunlar daha çok gösteri veya etkinlikler çerçevesinde meydana geliyor."
***
Değerli okurlarım,
Okuduğunuz gibi 15 Ocak 2021 tarihinde bana, Selçuk Özdağ'a ve Afşin Hatipoğlu'na yapılan saldırılar Almanya Federal Meclisi'nde dahi gündeme getirildi.
Canım Türkiye'm adına ne kadar üzüldüğümü kelimelerle anlatamam.
Bu menfur saldırıları yapanları da azmettirenleri de bir kez daha nefretle kınıyorum.
Onlar anlamazlar ama umarım Devlet Bahçeli ve MHP'liler gerekli tedbirleri alırlar.
***
Merkel Hükümeti'nin, "Son yıllarda MHP çevresinden kişilerin devlet yapılarındaki oranının da fark edilir biçimde arttığına dair bilgi sahibidir" şeklindeki ifadesine dikkat çekiyorum.
Bugüne kadar AKP hükümetinde ve bürokraside yer almayacağını açıklayan Devlet Bahçeli ve kadrosu Merkel'e karşı acaba nasıl tavır alacak?
***
AKP Kurultay'ı mı?
- Erdoğan ilk kez Rabia işareti yapmadı,
- Manifesto fos çıktı,
- Yeni Anayasa 2022 hedefine kondu,
- Ekonomik reform çağrısı, "Yastık altındaki döviz ve altınlarınızı çıkartın" diye oldu,
- Covid virüsü, "Mikrop" oldu...
