Fiili İşsizlik Oranı: Yüzde 15.4
Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK), gerçek işsizliğin, TÜİK’in ilan ettiği gibi yüzde 9.2 değil, yüzde 17.2 olduğunu açıkladı. Bu açıklamayı İşverenler Sendikası’nın yapması anlamlıdır. Ancak TİSK, hesabı yanlış yapmış. 2012 yılı ‘Fiili İşsizlik Oranı’ yüzde 17.2 değil, yüzde 15.4’tür.
Aslında ben de zaman zaman “Fiili İşsizlik Oranı” olarak işsizliği bu köşede yazarım.
Birkaç ay önce Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, TÜİK’in işsizliği hesaplarken “ümidi kırıkları “ işsiz kapsamına alıp, işsizlik oranını yüksek göstermedikleri yönündeki tartışmalara anlam veremediğini belirterek, “Dünyada bunu yapan bir ülke yok. Uluslararası standartlar ve normları dışında bir iş söylemek çok doğru değil diye düşünüyorum” demişti.
Bugün, işsizlik oranının neden yüzde 9.2 değil de fiili işsizlik oranının yüzde 15.4 olduğuna açıklık getirmeye çalışacağım.
1) Bütün sorun, TÜİK’in “iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar” dediği insanların, işsiz mi değil mi, tartışmasından doğuyor. TÜİK, bunlar iş aramadığı için, işsiz saymıyor. Ancak aynı zamanda çalışmaya hazır demek de bu gibilerin fiilen işsiz olduğunu da belirtmiş oluyor. Gerçekte istihdam politikaları açısından, kaç kişiye iş bulunacağı açısından, fiili işsiz sayısı önemlidir. Bu anlamda TÜİK’in iki hesap yapması gerekir: Birisi kendi hesapladığı işsizlik oranı... Diğeri de “Fiili İşsizlik Oranı” olabilir.
2) Aslında TÜİK’in hesabı ile Avrupa Birliği’nin hesabı birbirine uyuyor. Ancak Avrupa Birliği’nde işsiz kalan, hemen iş bulma kurumlarına başvuruyor veya işsiz olduğunu ilan ediyor. Bu anlamda Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde iş arayıp da yıllarda iş bulamamış ve umudu kırıldığı için iş aramaktan vazgeçmiş olanların sayısı çok düşüktür. Türkiye’de ise iş bulma organizasyonları etkin çalışmıyor. Daha önemlisi, işsiz kalanlar aile dayanışması içinde geçiniyor. Bazıları yakınları ve tanıdıkları yoluyla el altından iş arıyor. Özet olarak; Türkiye ile Avrupa toplumlarının yapısı ve anlayışı farklıdır. İşsizlik hesabını Türkiye şartlarına göre yapmak gerekir.
3) TÜİK’in rakamlarına göre 2012 yılında umudu kırıldığı için veya başka bir nedenle iş aramayanların toplamı 1 milyon 994 bin kişidir.
Bu 1 milyon 994 bin kişiyi işsiz kabul etmediği için TÜİK, bunları işgücüne dahil etmiyor. Bu şartlarda 2012 yılında ilan edilen işgücü 27 milyon 339 bin kişidir. Gerçekte ise iş aramayan ve fakat çalışmaya hazır olanları da işgücüne dahil etmek gerekir. Bu şartlarda düzletilmiş işgücü 29 milyon 333 bine çıkacaktır.
4) TÜİK’in ilan ettiği işsiz sayısı 2 milyon 518 bindir. İş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı da 1 milyon 994 kişi olduğuna göre, fiili işsiz sayısı 4 milyon 512 bindir.
5) İşsizlik oranı işsiz sayısının işgücü sayısına oranlanması ile bulunuyor. Fiili işsiz sayısını (4 milyon 512 bin), düzeltilmiş işgücü sayısına (29 milyon 333 bin) oranlarsak, Fiili İşsizlik Oranı’nı yüzde 15.4 olarak buluruz.