15 Temmuz alçaklığının faillerinden fetö için, "Ne istediler de vermedik?" diyen, dün dedi ki:
-fetö, milleti ile kavgalı, vatandaşına tepeden bakan, kendi insanını ötekileştiren çarpık sistemin neden olduğu bir hastalıktır.
Bu 'hastalığa' sebep olduğu için özür dileyen kimdi? Tayyip Erdoğan.. Bu da demektir ki, "Milleti ile kavgalı", "Vatandaşına tepeden bakan, ötekileştiren" de kendisi..
Ama yoook, mevzu başka.. Yine üstlerine alınmıyor beyler..
Gönderme yine 2002 yani Ak Parti öncesine..
Yine Cumhuriyet'in, AK Parti öncesi günlerine.. Bi nevi "Statükoya"..
**
Yani fetö'yü Ak Parti semirtmemiş.. Ak Parti beslememiş..
Ak Parti, fetö'nün devlete çöreklenmesinin önünü açmamış..
Ak Parti, yıllarca omuz omuza yürümemiş..
Ak Parti, fetö'nün kumpaslarına, "Ben bu davaların savcısıyım" diyerek, destek çıkmamış..
Sanırsın, fetö'ye bu kıyağı, sadece Ak Parti öncesinin hükûmetleri yapmış..
O hükûmetlerin payı ve katkısına dair söz hakkım saklı..
Ama, sanırsın, Ak Parti iktidarının işi gücü fetö'yle mücadele olmuş, hatta sadece onlar mücadele etmiş..
Dedi dedi.. Birazdan geleceğim.. Bunu da dedi..
**
Bakmayın böyle art arda sıraladığıma..
Aslında sözün bittiği yerdeyiz..
Fetö'ye "hamilik" ettiği için çıkıp, "Önce Allah, sonra Milletim beni affetsin" diyen biri, kendini bu yanlıştan, bu suçtan muaf tutuyor.. Bununla da kalmayıp, topu yine, statükoya, geçmişe atıyor..
Oysa her şey gözümüzün önünde olmadı mı.. Allah'ını seven iki laf etsin..
**
Yine dedi ki:
-Bu örgütün oluşturduğu tehdidin uzun yıllar farkına varılamaması, hepimizin üzerinde hassasiyetle düşünmesi gereken bir husustur. Nasıl oluyor da böyle karanlık bir örgüt, başındaki şarlatanın onca sapkınlığına rağmen, bu derece milletimizin inanç dünyasına etki edebilmiştir?
Allah Allah!
Şaşıranın, şaşırdığı işe bakın siz..
Büyükşehirleri parsel parsel satıp fetö zenginleri yaratan,
Yasaları çiğneyip, özelleştirme adı altında, madenleri bile peşkeş çekip, fetö'cüleri holdingleştiren,
Yargıyı, polisi, orduyu, dışişlerini fetö'ye teslim edenle, bugün şaşıran kişi aynı kişi..
Bütün bunların faili, dönüp şaşırıyorsa, ya hafızası resetlenmiştir ya da bizi ahmak yerine koyuyordur..
**
Yine dedi ki:
-fetö ihanet çetesinin devlet ve topluma sirayet edebilmesi, bu noktada bazı eksikliklerin olduğunu gösteriyor.
Oysa tam tersi.. Eksikliklerin olduğunu değil, fazlalık olduğunu gösteriyor.. Ve o fazlalık da, istedikleri her şeyi ayaklarının altına seren 16 yıllık iktidar..
**
Ve finalde bomba.. Dedi ki:
-Bizim zamanımıza kadar örgüte(fetö) yönelik doğru düzgün hiçbir operasyon düzenlenmemiştir. Biz de geç kaldık. Bu geç kalışın bedelini de ödedik.
Vay anam vay.. Dedim ya, aslında sözün bittiği yerdeyiz..
Gerçek tam tersi..
fetö'ye birçok siyasetçi göz kırptı.. Ama sizin kadar sahip çıkanı, sizin kadar iş birliği yapanı, sizin kadar suça ortak olanı, gelmedi..
Üstelik, bugün hâlâ gönderme yapıp, "Statüko" dediğiniz 'Devlet yapısı', yıllarca bunlarla mücadele ettiği için kötüydü gözünüzde..
Kankanıza göz açtırmadığı için Cumhuriyet'in kurumlarına saydırdınız..
Saydırdıkça oyunuzu artırdınız..
Şimdi çıkmış, bizden öncekiler yaptı, öyle mi?
Operasyonu da sadece siz yaptınız, öyle mi?
Pes.. Vallahi pes, billahi pes, tillahi pes..
***
Yaşa takılanlar, Erdoğan'a da takıldı...
'Emeklilikte Yaşa Takılanlar' sorununun ortadan kaldırılması için Meclis'teki üç parti de, CHP, İYİ Parti ve MHP teklif verdi..
Yaşa takılanlar mevzuu o kadar geniş bir kesimi kapsıyor ki.. Aileleriyle birlikte ciddi bir nüfus söz konusu..
Önce yaşa takıldılar, dün itibarıyla da Tayyip Erdoğan'a..
Oysa, seçim öncesi, bu konuda düzenleme yapılabileceği üflenip, Ak Parti'ye yakın medyada haber yaptırılıyordu..
EYT'liler de sosyal medyada, 'Yaşasın reyiz' diye slogan atıyordu..
Seçim bitti, mevzu kapandı..
**
Dedi ki Tayyip Erdoğan;
-48 yaşında emekli olan biri, ortalama 30 yıl emekli maaşı alacak demektir.. Bu yükün altına giremeyiz..
Sanırsın Azrail ile sözleşme yapılmış..
Hadi burayı geçtim;
Millete küfür eden iş adamının, tek kalemde 500 milyon liralık vergi borcunu silen Ak Parti iktidarı, emeklisine maaş bulamıyor..
Ya da 120 bin makam aracının her birine, her ay, bir emeklinin maaşından fazla para ödeyen bir iktidar, emeklisine maaş bulamıyor..
"Türkiye, hesapsız-kitapsız adımlardan çok çekti" dedi Tayyip Erdoğan..
Haklı.. Yalnızca çekti değil, çekmeye devam ediyor..
Ama emeklilikte yaşa takılanlar mevzusu, hesapsız kitapsız bir mevzu değil..
Bildiğin, vatandaş lehine bir hesabın ürünü..
Kendi zenginini yaratmak için, 1 milyar dolarlık köprüyü 5.5 milyar dolara mal ederken para bulabilen iktidar, yaşa takılanlar için bulamıyor..
Doğru, hesap-kitap yapmalı iktidarlar..
Ama hesabı kitabı, yandaş için değil vatandaş için yapmalı..
**
CHP, İYİ Parti ve MHP'nin bu konuda teklifleri var.. HDP de hangi partiden gelirse gelsin destekleyeceğini söyledi..
Farkında mısınız, muhalefetin milletvekili sayısı kanun için yeterli..
İşte size bir turnusol kağıdı daha..
Hesap-kitap yaparak fikrinden cayan bir parti olmazsa (!) bu kez Tayyip Erdoğan Meclis'e takılır..
Bakalım, reyiz mi, vatandaş mı tercih edilecek?
