FETÖ/Adnan ya da müritlik!
Dindar "makul" insanlar FETÖ örgütünün elinde, masum insanlara bomba yağdıran birer "mankurt" haline nasıl dönüştü?
Bu kadar zeki, genç ve dinamik insan Hoca denilen bir adamın elinde itiraz etmeyen, aklını kullanmayan robot haline nasıl getirildi?
Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürme anlamına geldiğini söyleyen bir dinin mensubu nasıl insan kesen bir canlı bomba halini aldı?
Bu insanların aklını, inancını kim, hangi yol ve yöntemleri kullanarak yönlendirdi ya da yok etti?
Müridin imanı!
İnsanı eşyaya, ölüye, caniye ya da robota dönüştüren gelişmeleri mürit/şeyh ya da ideoloji /devrim vb. ilişkilerden ayrıştırarak anlamak mümkün değildir.
Öğreti şudur: Müritlere şeyhlerinin sıradan insan olmadığı, onların "Allah dostu, kutup, aktap, ehlullah, evliya, mehdi' gibi insanlık üstü vasıfları ve misyonları olduğuna inandırılır. İş o hale gelir ki şeyhler "Kutb-ı âlem, Kutb-ı cihân, Kutb-ı zaman, Kutb-ı evliyâ" gibi esrarengiz, mistik kavramlara indirgenir.
Ardından illüzyonlara bağlı olarak kerametler, mucizeler, olağanüstü uydurmalar ve yanılsamalar gelir. Bu durumda uydurma, uyutmayla ilgili bütün sınırlar yıkılır. Artık Allah'a kul olmasını beceremeyenler kula kullukta sınır tanımaz.
Öyle ki Psikiyatrist Prof. Dr. Sefa Saygılı, "Adnan Oktar kendisinin mehdi, Fetullah Gülen'in de yardımcısı olduğunu söylüyordu" diyor.
Hepsi zeki, dinamik, varlıklı ve akıl sahibi onlarca gence yönelik olarak yaptığı konuşmada Adnan Oktar şunları söylüyor: "Fetullah Hoca, ahir zamanda gelecek, mühim şahıslardan birisidir. İlla söyleyim mi? Fetullah Hoca Kahtani olabilir. Bir şey bilmesem söylemem. Mehdinin yardımcısıdır Kahtani... Seyiddir Fetullah Hoca... Fetullah Gülen çok mübarek bir insandır. Mehdiye geniş çaplı talebe hazırlayan bir insandır."
Bu uydurma sözlerin müşterisi her zaman vardır. Yalnız Türkiye'ye özgü de değildir.
Rusya'da Rasputin, ABD'de David Korech/Jim Jones, Japonya'da Asahara da benzer haleti ruhiye içindeydiler. Hepsi de "İsa'ydı, Mesih'di, Mehdiydi". Tamamının da yüksek hitabeti vardı, ikna ve telkin gücü kuvvetliydi, güçlü hipnotizma etkisi olan kişilerdi. Hepsi de arkalarına takılan kitleleri felakete sürüklemişlerdi.
Düşünür boşuna "Kullanılması bilinirse psikolojinin tersanelerinde dünyanın en kudretli toplarından daha etkili silahlar vardır" demiyor.
Pavlov için et neyse şeyh için de din odur!
Pavlov'un, "zil-et-salgı" üçlemesi ile köpekler üzerinde ürettiği şartlı reflekslerin benzerlerini kerameti kendinden menkul şeyhler müritlerinin zihni ve inancı üzerinden üretirler.
Pavlov et ile hayvanların şartlı reflekslerini harekete geçirir, şeyh ise aynı şeyi din ile yapar.
Pavlov'un köpekler üzerinde meydana getirdiği şartlı reflekslerin izdüşümü günümüz müritleri üzerinde "din-umutsuzluk-cennet" biçiminde gerçekleştirilmektedir.
Umutsuz, iradesiz ve güce tapan insanlar ideoloji-kin ve intikam şartlanmasıyla ölüm makinesine çevrilebilmektedir. Sonuçta onlar, çeşitli güç odakları tarafından, iradelerine el konulmuş bir tetikçi haline dönüşürler. Kimisi devrim ve insanlık adına kimisi de IŞİD'lilerin yaptığı gibi "şeriat, cihat, cennet" adına ölür ve öldürürler.
Ölmeye ve öldürmeye odaklanmış, iradesine el konulmuş tetikçi, insanlık değerlerini aşmış bir delidir. O, namludan çıkmış kurşundur. Onu ancak bir başka namludan çıkmış kurşun durdurabilir.
Tanımadığı insanları katleden terörist, davasını Tanrı sanan bir deli, kinini heves, intikamını zevk edinen bir budaladır. Başkalarını acılara gark etmek için eylem yapan bir katil ve gerçek bir zavallıdır!
Teröristlerin ya da müritlerin doğaya, dünyaya, insanlara ve değerlere yükledikleri anlamlar da kural dışıdır. Onlar özgürlüğü esaret, ölümü cennete kavuşma, savaşı barış, felaketi kurtuluş, olarak nitelerler.
Çocukları Şeytan'dan korumak yetmez, modern "Mehdi" taslaklarından da uzak tutmak gerekir.