FED noktayı koydu
Aslında filmin sonu belliydi. Yine de Türkiye sürprize oynadı. Tabii ki kaybetti. Amerikan Merkez Bankası FED, Türkiye’yi sahte cennete çeviren bol keseden para dağıtma olayına nokta koydu.
FED artık tahvil alımına son verdi.
Bu, şu anlama geliyor: Artık Türkiye’ye Amerika’nın ucuz ve bol parası gelmeyecek.
Gelmeyince ne olacak?
Bu soruya şu şekilde yanıt verelim: Türkiye, borcu borçla kapatan bir taze ve ucuz para bulamazsa ne olur?
Sadece önümüzdeki yıl, kamunun ve özel sektörün 100 milyar doların üzerinde ödemesi var. Buna bankaların yurt dışından aldığı sendikasyon kredisini de ekleyince ortaya keyif kaçıran bir tablo çıkıyor.
Yurt dışındaki tüm uzmanlar, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan piyasalarla ilgili karamsar raporlar yazmaya başladılar. Herkes Türkiye’nin ciddi anlamda sıkışacağını söylüyor.
Bunu aslında hesap kitap bilen herkes yazıp çiziyor.
FED’in Çarşamba günü aldığı kararı bu yıl içinde gerçekleştireceğini iktisat bilenler, geçen yıl 15 Mart tarihinden itibaren satın almaya başlamışlardı. Borsada pozisyon kapatıp ucuz fiyattan dolar alıp Türkiye’ye veda ettiler.
O gün Türkiye’den çıkanlar, dolar kurunu ortalama 1.70 seviyesinden aldılar.
Dolar bugün 2.220 seviyelerinde.
Tüm bu bilgiler ışığında Türkiye’yi yılbaşına kadar ne bekliyor?
FAİZ:
Hükümetin Merkez Bankası üzerinde kurduğu baskıya rağmen faizler maalesef inmedi. Aylık faiz oranları son bir haftada sessiz bir yükseliş eğiliminde. Bankaların 1 aylık mevduata verdiği oran 8.75’ten 10’a kadar yükseldi. Bazı bankaların aylık 10.60’a kadar oran verdiği dikkat çekiyor. Yılbaşına doğru Türkiye’den para çıkışının biraz daha hızlanması ve sendikasyon ödemeleri nedeniyle oranların 11’e doğru resmi olmasa da yükselmesi bekleniyor.
DÖVİZ:
Avrupa halen karışık. Stres testinden 25 bankanın geçememesi euronun zayıf kalmasına neden oluyor. Bu nedenle doların biraz daha güçlü durma olasılığı yüksek görülüyor. Dövizin gerçek yönünü her zaman olduğu gibi yine yabancıların fon çıkışı veya girişi belirleyecektir. Şu an için ortalık sakin gibi görünse de yabancı fon yöneticileri Türkiye’ye karşı daha ürkek bir durumdalar. Bir de doların 2.200’nin altında alıcı bulması, fiyatın aşağı gelmesine engel oluyor.
BORSA:
Yabancı takas payı git gide azalıyor. Bankaların kârlılığının azalmasına rağmen bu sektörün hisselerinde her zaman hareket oluyor. Önümüzdeki günlerde borsa cephesinde aşağı ve yukarı yönlü sert hareketler yaşanabilir. Dövizde olduğu gibi yönü yine yabancılar ve yine banka hisseleri belirleyecektir.
ALTIN:
Altın, artık güvenli liman olmaktan çıktı. Amerika’nın Rusya’ya karşı yaptırımları petrol ve altın fiyatları üzerinde ciddi bir olumsuz etki de yarattı. Sanki gizli bir el, Rus ekonomisini daha da kötüleştirmek için altın ve petrol fiyatlarını aşağı çekiyor. Nitekim petrolde son yılların en ciddi düşüşü bu yıl görüldü. Yüzde 30’luk bir düşüşle varili 86 dolara geriledi. Bu sert düşüşe; Amerikan Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını kesmesiyle de altın eşlik etti. Altının, 1200 ile 1300 dolar arasında bir trend izlemesi bekleniyor.