Merkez Bankası perşembe günü yaptığı toplantıda faizleri beklentilerin de üzerinde indirdi.
19.75 olan faizler 3,25 puan birden düştü.
Hükümet faizleri düşürerek yeniden piyasayı canlandırmak istiyor.
Özellikle iktidara geldiği ilk günden bu yana önem verdiği inşaat sektörünü yeniden canlandırmak istiyor.
Bankaların elinde patlamış veya yüzdürülmeye çalışılan o kadar büyük krediler var ki, bunlar için de çözüm olacağını düşünüyor.
Tabii ki vatandaş için de faiz düşünce koşarak ev satın alacağını hesaplıyor.
Öncelikle Türkiye'de ekonomi liyakate dayalı bir yönetim şeklinde olmadığı için bu noktaya geldik bunu çok iyi anlamak lazım.
Türkiye'nin bu hale gelmesinin en büyük nedeni ekonominin üretime dayalı olması değil, tüketime dayalı olmasıdır.
Harca, paran yoksa kredi çek!
Harcadık ve kredi çektik. Sonuç? Onu ödeyecek bir gelirin yoksa ne yapacaksın?
Önceki gün yayınlanan bir veriye göre, bankaların yasal takibe aldığı konut kredisi oranı neredeyse yüzde 50 artmış. Bu kredilerin büyük bir bölümü daha düşük faizden alınmış. Öyle fahiş faiz yok ortada.
Adam işini kaybetmiş. Ne yapsın kredisini ödeyemiyor ve banka evine el koyuyor.
Bu konuda o kadar çok dram var ki!
Bir süredir kamu bankaları konut kredisi faizlerini 0.99'a çekti.
Çekti de ne oldu? Konut satışları patladı mı? İnsanlar bankaların önünde kuyruğa mı girdi?
Banka önüne gelen herkese para dağıtmıyor ki?
Kredi alabilmek için belirli kriterler olması lazım.
En önemlisi KKB denilen Kredi Kayıt Bürosu notunun çok iyi olması lazım. Bu not senin gelirin ve düzenli ödemelerinle belirleniyor. Bakıyorsun son 2 yılda neredeyse kredi notu bozulmayan yok. Aynı Türkiye'nin kredi notu gibi vatandaşın da notu düşmüş.
Banka doğal olarak reddediyor.
Çünkü senin bu krediyi ödeyebilecek ne düzenli bir gelirin ne de geçmiş bilgilerin var.
Bu nedenle kimse kredi faizleri düştü diye konut piyasasında canlanma beklemesin. Sadece konutta mı?
Elbette hayır!
Öncelikle bankaların elindeki batık olmasına rağmen yüzdürülen kredilerin temizlenmesi lazım. Bunlar nasıl temizlenecek?
Bankalar bu şirketlerin borcunu silecek mi?
Türkiye Bankalar Birliği geçen hafta açıkladı. Enerjide 47 milyar dolarlık bir kredi var ve bunun 10-12 milyar dolarlık kısmının yeniden yapılandırmaya ihtiyacı var.
12 milyar dolar! Bakar mısınız paranın büyüklüğüne. Bankalar bu 12 milyar dolarlık tahsil edemediği alacağını resmen takibe atmamak için çırpınıyor.
Faiz indirimi buna çare olacak mı?
Hayır! Bu şirketlerin sorunu, kaynağı yok. Zaten ödeyebilse ödeyecek. Sorun faizde değil borçta. Bu şirketler bankalara parayı ödeyeceğim dediğinde banka zaten faizin büyük bir bölümünü silecektir. Yeter ki anaparayı kurtarsın.
Bu nedenle kimse kalkıp da faiz indiriminden sonra piyasanın canlanmasını beklemesin.
Şu an yurtdışı piyasalardaki gelişmelerden dolayı dövizde önemli bir hareket yok. Bu bizim için şimdilik bir şans. Ama üretmeden tüketmeye devam ettiğimiz sürece bizi bu krizden kimse alıp kurtaramaz.
Bu sadece AKP iktidarının değil aynı zamanda kazandığımızdan çok harcayan bizim de sorunumuz.
