Ey Erdoğan, Ey Bahçeli saldırı sizin eserinizdir

CHP Genel Başkanı'na "İllet, zillet" diye günlerce sizler saldırdınız.

"HDP ile iş birliği yapıyor, PKK'dan, Kandil'den talimat alıyor" dediniz.

FETÖ'cülerle iş birliği yapmakla suçladınız.

Millet İttifakına, "İllet, zillet" diye milleti ötekileştirdiniz.

24 Haziran öncesi de, 31 Mart yerel seçim öncesi de "nefret dili" ile saldırdınız.

Halkı kinlendirdiniz, nefret diliyle ikiye böldünüz.

Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na "Bay Kemal" diye aklınız sıra küçük düşürdünüz, hakaretler yağdırdınız.

Yandaş medyanız aracılığı ile her türlü hakareti, iftirayı yağdırılmasına göz yumdunuz.

RTÜK'teki AKP ve MHP işbirliği ile radyo ve televizyonlarda atılan iftiraları cezasız bıraktınız.

Yandaş gazetecileri yanınızda taşıyarak halkı ötekileştiren mesajları onlar vasıtası ile yayınlattınız.

İstanbul seçimini kaybetmeyi dahi hazmedemediniz.

Anasının ak sütü gibi helal şekilde kazanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu camide görmezden gelerek elini dahi sıkmadınız.

Milleti "kızgın demir" haline getirdiniz.

Size oy verenleri size oy veremeyenlere karşı düşman haline getirdiniz.

31 Mart yerel seçimini "Türkiye'nin beka meselesi" haline getirmenin toplumda AKP kaybederse, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi kazanırsa Türkiye'nin bekası tehlikeye girecekmiş gibi açıklamalar yaptınız.

Türkiye'nin ana muhalefet lideri, CHP genel başkanının 1,5 saat mahsur kalması sizlerin eseridir.

Keza 2 saat sonra zırhlı araç ile mahsur kaldığı evden çıkartılmasının ayıbı da utancı da sizindir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminiz de Ankara'nın Çubuk ilçesinin Akkuzu mahallesinde meydana gelen menfur saldırı ile çöktü.

Kılıçdaroğlu'na yapılan bu şerefsiz, alçak, kahpe saldırı gösterdi ki; ne Ankara Valisi ne Emniyet Müdürü, ne de Jandarma komutanı hiçbir önlem almamışlar ki derhal görevden alınmaları gerekir.

Değerli okurlarım, İçişleri Bakanı olan, soyadı Soylu adı Süleyman olan o zat ne yazık ki "CHP'lileri şehit cenazelerine almayın talimatı verdim" şeklinde demeç vermişti.

Bu saldırının sanığı çoktur ama bir numaralı sanığı kesinlikle Süleyman Soylu olmalı, derhal görevden alınmalıdır.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı Kılıçdaroğlu'nun mahsur kaldığı ve taşlanan evin önünde gördüğümde önce etrafındaki koruma ordusuna baktım. Çabası ve desteği de oldu ki görevini yapmıştır.

Değerli okurlarım,

Kemal Kılıçdaroğlu'na atılan yumruk Türkiye'ye atılmıştır.

Kemal Kılıçdaroğlu'na atılan yumruk demokrasiye atılmıştır.

3 Saat boyunca bekledim hem Cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de MHP genel başkanı Devlet Bahçeli saldırganları ve saldırıyı kınamadılar.

2 saat sonra ilk kınama, AKP sözcüsü Ömer Çelik'den Tweet mesajı ile geldi.

Bu ne kindir, bu ne umursamazlıktır, bu ne ayıptır.

Değerli okurlarım,

Düşünün ki, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Akkuzu mahallesine şehit sözleşmeli er Yener Kırıkçı'nın cenaze namazını kılmaya, evine mahallesine taziyede bulunmaya gitmiştir.

Tekmeli, yumruklu, taşlı, sopalı bu saldırı için, "Bunlar nasıl Müslüman? Bunlar nasıl insan?" diyorum.

Ayrıca, bunlar maşa, değerli okurlarım bilin ki bunlar birer maşa.

Bu saldırının arkasında olanlar, bunları bu kin ve nefret ile dolduruşa getirenler göreceksiniz asla ortaya çıkmayacak.

Birkaç kişi gözaltına alınacak, hatta ortalık yatışsın diye tutuklanacak ama bir süre sonra olay yatışınca serbest kalacaklar.

Bu olay da unutulup gidecek ama hiçbir zaman şunu unutmayın.

O Kemal Kılıçdaroğlu PKK tarafından suikasta maruz kalan bir siyasetçidir.

Ve o Kılıçdaroğlu miting alanlarında, "terör örgütleri PKK ve FETÖ" ile işbirliği yapmakla suçlanıyor.

Devleti yöneten Cumhurbaşkanı binlerce koruma ile gezerken, Bakanları hatta genel müdürleri öncü, artçı koruma önlemleri ile onlarca polis tarafından korunur iken CHP lideri maalesef korunamıyor.

Ana Muhalefet lideri ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yürekten geçmiş olsun diyorum.

Ama biliyorum ki bu kahpe, kalleş saldırı, Kılıçdaroğlu'nun göğsünde bir şeref madalyası olarak ömür boyu kalacaktır.

Demokrasi kahramanı Kemal Kılıçdaroğlu ile gurur duyuyor menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum.

****

Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan gerçek dışı habere cevabımızdır

Yeniçağ Gazetesi'nde 22.04.2019 tarihinde manşetten ve devamında 5. sayfada 'Ey Erdoğan Ey Bahçeli Saldırı Sizin Eserinizdir' başlığıyla yayınlanan yazıda; Müvekkilim T.C. Cumhurbaşkanı Sn. RECEP TAYYİP ERDOGAN'a yönelik olarak gerçeğe aykırı, birtakım asılsız iddialara yer verilmiştir. Sistematik olarak yayınlanan hayal ürünü, gerçek dışı yazılar ile Yeniçağ Gazetesi'nin ve yazarlarının Müvekkilimin şahsı üzerinden kasıtlı bir algı operasyonu yaptığı açık şekilde anlaşılmaktadır. Yeniçağ Gazetesi tarafından ortaya atılan iddia ve ithamların provokasyondan başka hiçbir niteliği bulunmamaktadır. Bu şekilde gazetenin ve eser sahibinin belirli kişi ve kurumları hedef alarak 'gazetecilik' kisvesi altında kamuoyunu kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı da anlaşılmaktadır. Müvekkilim Sn. Cumhurbaşkanı'nın siyasi konumu nedeniyle bu tür maksatlı haberlere konu edildiği, eser sahibi tarafından kaleme alınan ve sistematik olarak yayınlanan çeşitli yazılardan da anlaşılacağı üzere Müvekkilim üzerinden T.C. Hükümeti'nin doğrudan hedef alındığı, gazetenin yalan haberlerle siyasi bir çıkarım elde etmeye çalıştığı ortadadır.

Yeniçağ Gazetesi yazarları daha önce de Müvekkilimi hedef alarak asılsız iddia ve itham içeren birçok yazı kaleme almışlardır. Bu asılsız iddiaları nedeniyle tarafımızca hazırlanan tekzip metinlerini mahkeme kararlarına istinaden yayınlamak zorunda kalmış olsalar da kasıtlı ve aleyhe yayın anlayışını sürdürerek tekzibe konu işbu yazı ile de gerçek dışı iddia ve ithamlarında hukuka aykırı şekilde ısrar etmektedirler. Yeniçağ Gazetesi ve yazarları uzun süredir Müvekkilimi hedef alan yazılarla gerçeğe aykırı şekilde belirli bir amaca matuf iftira niteliğindeki iddialarını yayınlayarak hukuk dışı ve basın meslek ilkelerini açıkça ihlal anlamına gelen yayıncılık politikasını sürdürmektedir. Bu nedenle Yeniçağ Gazetesi'nin çamur at izi kalsın stratejisine uygun olarak, kin ve nefret söylemleriyle sürdürmekte olduğu yayın anlayışı basın ve ifade özgürlüğü korumasından yararlanamamalıdır.

Zira basın özgürlüğü korumasından yararlanmanın öncelikli kriteri en azından görünürgerçekliğe uygunluktur. Fakat Yeniçağ Gazetesi'nin hiçbir somut gerçekliğe dayanmayan asılsız ithamlarla Müvekkilim aleyhine yayın yapması her bakımdan hukuka aykırıdır. İfade ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak yayın yapan basın organları kamuoyunu, ortaya attıkları iddialarla yönlendirebilmekte ve bu anlamda hedef aldıkları kişilerin itibarlarına zarar verebilmektedirler. Gazete ile televizyonların propaganda ve algı yönetiminin en etkili enstrümanlarından olduğu gerçeği yadsınamaz. Bu anlamda propaganda ve kamuoyu üzerindeki algı yönetiminin Yeniçağ Gazetesi'nde sistematik olarak yayınlanan yazılar ile Müvekkilim Sn. Recep Tayyip Erdoğan aleyhine sürdürüldüğü görülmüştür.

Gazetecilik meslek ilkelerini çiğneyerek yayın yapan bu sözde gazete her ne kadar tarafımızca muhatap alınmak istenmese de kamuoyunun yalanlarla meşgul olmaması ve gerçeklerin kayda geçmesi adına bu tekzip metni hazırlanmıştır.

Müvekkilim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu karanlık odaklara karşı mücadelesini tüm kararlılığıyla sürdürecek, asılsız haber yapmayı kendine düstur edinmiş olan Yeniçağ Gazetesi ve yazarlarından hızlı ve etkin bir şekilde bu hukuk dışı eyleminin yargı önünde hesabı sorulacaktır.

Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.

T.C. Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan

Vekili Av. Ahmet Özel

Yazarın Diğer Yazıları