Amerikan Başkanı'nın terör örgütlerini Türkiye'ye tercih etmesine, Türkiye'yi tekraren ambargoyla tehdit etmesine ve başından sonuna hakaret dolu malum mektubuna rağmen gündeme gelen "ABD gezisi"ne karşı geliştirdiğimiz "Gitmeyelim" tepkisi hiçbir işe yaramadı.
Ne gam… Yılar mıyız!
"Madem gidiyoruz, bari o onur kırıcı mektubu Trump'ın suratına fırlatalım, kapıyı da çarpıp çıkalım" yahut "Biz de İncirlik'i kapatalım"lar uçuşuyor şimdi de havada…
***
İyi, güzel, hoş da…
***
Venezuella Devlet Başkanı Maduro darbe girişimine uğradığında Trump'a kendi yöntemiyle(!) Twitter'dan "Halkın egemen olduğu, Başkanının seçimle iş başına geldiği Venezuela 'ya postmodern bir koloni valisi atama gayreti içinde olanlar bilmelidir ki, bir ülkenin nasıl yönetileceği ancak demokratik seçimlerle belirlenebilir. Demokrasilerde sandık esastır" Diye kafa tutan devletlülerimiz;
- Hükümetine karşı komplo kurduğu gerekçesiyle Amerikan Büyükelçisini sınır dışı eden,
- Ülkesindeki Amerikan operasyonlarını askıya alan,
- Amerikan Kalkınma Ajansı faaliyetlerini durduran, Bolivya Devlet Başkanı Evi Morales'in uğradığı Amerikan darbesinin bile -Görüşme öncesi Trump'ı bir de bu yüzden kızdırmamak için zahir!!!!- adını anabilmiş değil henüz!
O Morales ki;
- Düne kadar Hürkuş satmaktan söz ediyorduk…
- İsrail'i "terörist devlet" olarak tanımladığı için ve "Filistin davasına verdiği destek"ten dolayı nasıl teşekkür edeceğimizi şaşırıyorduk…
- Ülkemize yaptığı ziyaret sırasında, Ankara'dan dünyaya,"Sandık başında alınan sonuçların başkaları tarafından sorgulanmasını doğru bulmadığımızı… Eyalet valisi tayin eder gibi bir ülkelerin başına tayin yapmanın demokrasiyle bağdaşır hiçbir yönü olmadığını" haykırıyorduk omuz omuza…
***
Demem o ki;
Onca aşağılamayı sineye çekip bir de üzerine bu hâlâ kan ve barut kokan darbeyi hazmederek çıkılan bir geziye dair beklentimizi fazla mı yüksek tutuyoruz acaba!
ABD'ye diklendiği için alaşağı edilen bir liderin ve ülkesinin başına gelenlere ses çıkaramayan bir başka liderden ABD'ye diklenme beklemek kucağa pek gerçekçi gelmiyor da o bakımdan.
Bolivya darbesinin mesajı…
Özgeçmişinde "Ülkesinin doğalgaz ve/veya petrolünü millileştirdi", "Yabancıların elinde bulunan maden ve şirketleri devletleştirdi" türü cümlelerden en az biri bulunan her dünya lideri, bir gün "Amerikan darbesi"ni tadacaktır; ta ki, "dünya" aklını başına alıp da, kendisini "alemin efendisi" ilan eden bu "kağıttan kaplan"ı buruşturarak, layık olduğu tarih çöplüğüne atana kadar!
Bu şerhe, "rüyalar gerçek olsa" diye yaklaşanlar varsa matematik öğrenmelerini tavsiye ediyorum onlara; "dünya"nın "5"ten ne kadar büyük olup olmadığı konusu tartışılır ama 235, 1'den tartışmasız büyüktür!
235 ne mi?
ABD, dışındaki tanınan/tanınmayan ülke sayısı…
Hadi İsrail ile Kanada'yı da, ABD'nin ayrılmaz yörüngesinde sayalım; 233, 3'ten büyüktür!
Sayı olarak da büyüktür.
Kapladığı coğrafya olarak da büyüktür.
Nüfus olarak da büyüktür.
Sahip olduğu teknoloji olarak da büyüktür.
Yeraltı ve yerüstü kaynakları olarak da büyüktür.
Siyasi olarak da, askeri olarak da, tarihi olarak da, ekonomik olarak da, sosyolojik ve kültürel olarak da büyüktür.
Varsın kimi bunu "ütopya" diye itibarsızlaştırsın; ben yürekten inanıyorum, yeryüzünün tam bağımsızlaşması, ABD'ye karşı sergilenecek bir "sen tek biz hepimiz" çıkışına bakar!
İş ki, ABD'ye karşı gibi duranların aslında ABD'ye paylaşım ortaklığı bulunduğu ortaya çıkmasın günün sonunda; velhasıl ne geliyorsa, her şeyin maskelisinden geliyor aslında başımıza!
SORU-YORUM
Amerikan Temsilciler Meclisi'nin "Ermeni Soykırımı" kararını "yok hükmünde saydığımız" gibi, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Erivan'ı ziyaretinde sözde soykırım anıtına çelenk bırakmasını da "yok hükmünde" mi sayacağız? ABD'nin, Ermeni iddialarını bir sopaya dönüştürmesine boyun eğdiğimiz gibi, Rusya'nın Ermeni iddialarına hamilik yapmasına da razı mı olacağız? Niye? Ne uğruna?
GÜNÜN SÖZÜ
"Dünyada darbe olmayacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Çünkü, orada Amerikan Büyükelçiliği yok!"
Evo Morales
