Ev telefonunun zararı

Ev Telefonunun zararları başlıklı yazım üzerine Türk Telekom bir açıklama yolladı. Bu açıklamayıa benimde eleştirilerim gelecek haftaki yazımda yer alacaktır.

İşte Türk Telekom açıklaması:
Oger Telecom ve Türk Telekom özelleştirmesi
Bilindiği üzere Oger Telecom, 1 Temmuz 2005 tarihinde Özelleştirme İdaresi tarafından kamuya açık ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilen açık artırma usulü özelleştirme ihalesinde en yüksek teklifi sunarak, Türk Telekom’un %55’ini 6.55 milyar dolara satın almıştır. Bu miktar, bugüne kadar Türkiye’de gerçekleşen en büyük miktardaki doğrudan yabancı yatırımı teşkil etmektedir.
Oger Telecom, başlangıçta ihale şartnamesinde bulunan taksitli ödeme seçeneğinden faydalanmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen, Türk Telekom yatırımına olan inancı ve taahhüdünü gösteren bir kararla bu seçeneği değerlendirmekten vazgeçmiştir. Oger Telecom, 28 Mart 2007 tarihinde, Türk Telekom için yaptığı ilk ödemelerden sonra geri kalan 4,31 milyar dolarlık tutarın tamamını faiziyle birlikte peşin olarak ödemiştir. Kasım 2005 tarihinde yüzde 55 hissenin devredilmesinden önce şirketin tüm nakdi çekilmiş ve bu, kanuni karşılıkların yeniden düzenlenmesini gerektirmiştir. Dolayısıyla temettüye ilişkin yaptığınız hesaplamalar doğru değildir.

Sabit ücret
Yazınızda yer alan “Türk Telekom’un sabit ücret karşılığında hiçbirşey vermediği” iddiası doğru değildir. Sabit ücret, evinizde ya da işyerinizde bulunan telefon hattının, 7 gün 24 saat sürekli kullanıma hazır tutulması için katlanılan maliyetin karşılığıdır. Sabit ücret, telefon hizmetinde erişim maliyeti, bir başka deyişle size tahsis edilen telefon hattının sürekli konuşulabilir durumda tutulması karşılığında aylık olarak alınan bir ücrettir. Bir ev ya da iş telefonunuz olması, istediğiniz an arama yapabileceğiniz gibi, 24 saat aranabilme hakkını da size sunar. Bu telefon hattının evinize ya da iş yerinize tahsis edilmesi, telefonun hiç arama yapmadan gelen aramaları cevaplandırması, sürekli sisteme enerji verilmesi, bakır hatların belirli periyotlarla düzenli olarak bakımdan geçirilmesi, altyapı ile ilgili kullanımdan bağımsız geçiş hakkı bedeli, altyapıya katılım bedeli gibi çeşitli masrafların yapılması, hattın işler ve çalışır halde kalmasını sağlayan altyapı bakım ve onarım çalışmaları, Türk Telekom tarafından sağlanmaktadır ve telefon görüşmelerinden bağımsız mahiyetteki bu hizmetlerin maliyetinin karşınabilmesi için de sabit ücret alınmaktadır.
19 milyon müşterisi ile dünyanın en büyük 13. ve Avrupa’nın en büyük 5. sabit hat operatörü konumunda olan Türk Telekom, dünyanın ve Avrupa’da önde gelen operatörleri ile benzer bir yapıya ve operasyona sahiptir. Sizin de doğru bir şekilde belirttiğiniz gibi dünyada müşterilerinden sabit ücret tahsis etmeyen hiçbir yerleşik operatör bulunmamaktadır.

Türk Telekom’un uyguladığı sabit ücretin toplam sabit hat yurtiçi gelirine oranı 2006 yılında yüzde 30, 2007 yılında ise yüzde 35’tir. Örneğin; bu oran Polonya’da yüzde 66, Slovenya’da yüzde 63, Macaristan’da yüzde 58, Çek Cumhuriyet’inde yüzde 57, Portekiz’de yüzde 54, İngiltere’de yüzde 52, Fransa’da yüzde 50, Hollanda’da yüzde 49, İspanya’da yüzde 48 ve Almanya’da yüzde 45, Estonya’da yüzde 42’dir. Bu örneklerden de görülebileceği gibi Türk Telekom’un uyguladığı sabit ücretin toplam sabit hat yurtiçi gelirine oranı hem Doğu Avrupa (yüzde 55) hem de Batı Avrupa (yüzde 48) ülkelerinin altındadır.

Mevcut tarifelerimize ek olarak, müşterilerin özel ihtiyaçlarına odaklı kullanıcı dostu ek tarife seçenekleri için tüm hazırlıklar ve çalışmalar tamamlanmış ve Telekomünikasyon Kurumu’nun onayına sunulmuştur. Türk Telekom’un bütün tarifeleri, Türk telekomünikasyon sektöründe düzenleyici kurum olan Telekomünikasyon Kurumu’nun onayına tâbidir.

Sektör ve rekabet
Türkiye telekomünikasyon sektöründe, Türk Telekom’un tekel durumu 31.12.2003 tarihinde sona ermiştir. Türk Telekom her zaman adil rekabeti savunmakta ve sektörü büyüterek rekabeti güçlendirmek için adımlar atmaktadır. Özelleştirmeden bu yana internette önemli hız artışları sağlanmış ve sektördeki tüm Internet Servis Sağlayıcıları’nın bu fiyatları müşterilerine yansıtabilmeleri için toptan satış fiyatlarında önemli miktarlarda indirimler yapılmıştır. Türk Telekom A ve B tipi lisanslar gibi alternatif operatörlere yönelik lisans anlaşmalarının yapılması ve Yerel Ağın Paylaşıma Açılması sürecinin gecikme yaşanmadan gerçekleştirilmesi için de destek olmuştur.

Rekabetin sadece fiyat kriteri ile değerlendirilemeyeceği ve sektördeki tüm oyuncuların Türk Telekom gibi altyapı yatırımları ve katma değerli hizmet geliştirmek için yatırım yapması gerektiği bilinen bir gerçektir. Konuyla ilgili olarak, Türk Telekom’un sadece 2007 yılında imzalanan ve taahhüt edilen yatırım sözleşme bedeli 1,7 milyar YTL’yi aşmış, ülkemizde pek çok insanımıza dolaylı yoldan istihdam olanağı sağlamış ve bu ülkeden kazandığını bu ülkede değerlendirmiş olup, 2008 yılında yeni yatırım projeleri için 1 milyar YTL’lik ek bir yatırım planlanmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları