Erken seçim mi koalisyon mu? (I)
Seçim sonuçları, birden fazla koalisyon çıkarma opsiyonu yarattı. Buna rağmen Sayın Cumhurbaşkanı seçim sonrasında ilk günlerdeki görüşmelerinde ve sonraki konuşmalarında erken seçim yolunu yapmaya başladı. Üstelik erken seçim değil, “seçimin yenilenmesi” tabirini kullandı.
Cumhurbaşkanı erken seçimi koalisyonun kurulması için zorlayıcı bir unsur olarak mı kullanıyor, yoksa AKP’nin yeniden tek başına iktidar olacağını mı düşünüyor?
Her şeyden önce, koalisyon görüşmeleri başlamadan, koalisyonu zorlamak için erken seçimi bir tehdit unsuru olarak söylemek inandırıcı değildir.
İkincisi, Başbakan Davutoğlu dahil, AKP de erken seçim istemiyor. Mamafih, Başbakan bir canlı yayında erken seçim için oyunun içine girmenin “milletvekillerine saygısızlık olacağını” söylemişti.
Kaldı ki, erken seçim olsa bile, bu oyun ters tepecek ve Cumhurbaşkanı ve AKP umduğunu bulamayacaktır.
Yeni bir seçim, seçmenin 7 Haziran seçimlerindeki tereddütlerini ve sıkıntılarını gideremez.
1. Yeni seçim seçmenin endişelerini gideremiyor...
Seçim öncesi yapılan bir çok ankette halkın yüzde 70’i, başkanlık sistemini istemediğini açıklamıştı. Hatta halk, başkanlığı otokrasiye gidiş olarak algıladı ve yüzde 60 oranında karşı partilere oy verdi. Cumhurbaşkanının başkanlık tartışmalarına nokta koydu.
Özetle, otokrasiye gidiş algısı iç ve dışta endişe yarattı. Avrupa Birliği raporlarında yer aldı. Dış politikamızda siyasi gerilim yarattı. Yeni seçim olursa, seçmeni otokrasiye gitmeyeceğiz diye kim ve nasıl ikna edecektir?
Hangi yapı ve kim tarafından, hangi gerekçeyle yaratılırsa yaratılsın on yıllar boyunca yargının siyasi ve ideolojik anlamda kullanılması, halka dokundu. Toplumda yargı mağdurları yaratıldı. Yargının bağımsızlığı bu nedenle seçmen tercihini doğrudan etkiliyor? Bu mağdurlar AKP’nin yeniden tek başına iktidar olmasını istemiyor.
Bir zamanlar kılık-kıyafet mağduriyetinden prim topladığı halde, bugün Sayın Cumhurbaşkanının bilim adamını örnek vererek, içki ve sigara içenleri açıkça tehdit etmesi, bir milyon imam hatipli diyerek öğrencinin tercihlerini ideolojik anlamda yönlendirmek istemesi, halkın yaşamına müdahale etmesi, sosyal dengeleri bozdu, bu defa farklı mağdurlar yarattı. Yeni bir seçimin bu mağdurları artıracağı kesindir. O zaman seçmen neden yeni seçim istesin ve neden AKP’nin oyu artsın?
2. Yeni seçim ekonomide çöküntü yaratır...
İşçi ve işveren kesimini temsil eden kuruluşlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TİSK, Türk-İş, Hak-İş ve diğerleri, 8 sivil toplum örgütü Meclis’teki 4 partiden randevu alarak özetle, “Erken seçimin zaman kaybı olacağını söylediler... Koalisyon için partilerden uzlaşma istediler... Ayrıca erken seçimin ekonomik ve sosyal faturasının ağır olacağını” söylediler.
İktisadi ajanların beklentileri piyasayı etkiler. Seçimlerin yenilenmesi ekonomik gidişatta olumsuz beklenti yarattığına göre, seçim ekonomide büyük bir çöküntü yaratabilir.
Kaldı ki, Türkiye bugüne kadar yaşamadığı ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Bu ekonomik sorunları, küreselleşme sürecinde, Avrupa’da ve Orta Doğu’da bizim dışımızdaki gelişmeler yarattı ve fakat bize ateşe benzinle gittik. Bu şartlarda, “tamamıyla dış kaynak girişine, ithal ara malı hammaddeye bağımlı bir üretim yapısı” nın bu tür özel siyasi hesaplar ve yanlışlar sonucu tıkanma riski yüksektir.
3. Dünya yeni seçimin karşısında yer aldı...
Dünyada yalnız ekonomi küreselleşmedi... Siyaset de küreselleşti. Komşu Yunanistan’daki sorunlar bizi de onlar kadar ilgilendiriyor. Kaldı ki Avrupa Birliği sürecinde, bizdeki sorunlar Avrupalıları da birebir ilgilendiriyor.
Almanya’da, Die Welt, FAZ, SZ, Stern, Der Spiegel’de ve tamamında aynı şekilde “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi partilere baskı yaptığını ve onları erken seçimle tehdit ettiğini ” yazdı.
ABD’de haftalık haber dergisi “Newsweek” te “AKP derin devleti yok etmedi, yerine kendi derin devletini kurdu” şeklinde tepkisel bir yazı yayınlandı.
Sonuç olarak, siyasi konjonktür bir gecede değişir. Ancak bu değişim bugüne kadar hiçbir zaman uzun süre iktidarda kalmış bir parti lehine olmadı. Bugün muhalefet koalisyon şartlarını yumuşatmalı ve AKP de bazı şartlara razı olarak koalisyon yapmalıdır.
Kim kiminle nasıl bir koalisyon? Yarınki yazımda.