AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;
Normalleşir mi? Hayır.
Yumuşar mı? Hayır.
Cumhurbaşkanlığını bırakır mı? Hayır.
14 Mayıs 2028’de zamanında yapılacak seçimde aday olur mu? Olur.
Yandaş Seçim Kurulu (YSK) kabul eder mi? Eder.
Muhalefet dilekçe ile göstermelik siyaset yaparak YSK’ya itiraz eder mi? Eder.
Sonuç değişir mi? Değişmez.
Muhalefet Meclis’te 360 oyu aşması için destek verir mi? Verir.
Erken seçim olur mu? Olur.
Erdoğan 4. kez aday olur mu? Olur.
Demem o ki;
İster zamanında ister erken seçimde Erdoğan aday olur.
Çünkü Erdoğan kendisini koruma altında tutan o koltuğu asla bırakmak istemez.
Çözüm var mı? Var.
Türk Milletine;
-Erdoğan’ın 22 yıldır yaptığı tüm olumsuzlukları tek tek anlatmak.
-15 milyon emekliye maaşlarının 22 yılda nasıl çalındığını görsel ve işitsel olarak bıkıp usanmadan anlatmak.
-Emekçilere, esnafa, tüccara, çiftçiye, besiciye nasıl açlık ve yoksulluk içerisine düşürdüklerini anlatmak.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde en güçsüz durumda iken Türk Cumhuriyeti Devleti’nin ve MHP’nin Devlet’inin gücüne sığınarak ancak ikinci turda anayasal meşruiyeti olmadan seçilen Erdoğan’ın durumu ortada.
Ya iktidar, ya iktidar.
Ya Yüce Divan, ya Yüce Divan.
Başka hiçbir yolu yok Erdoğan’ın.
Gelelim milletin mışıl, mışıl yalan dolan ile aldatılmasına.
Yandaş medya ve TRT, pompalıyor millete iktidarın ve Erdoğan’ın sözlerini.
CHP’yi destekleyen birkaç televizyon kanalı dışında diğer muhalefet partileri seslerini nasıl duyuracaklar?
Bir yanda devletin tüm imkânlarına sırtını dayayan AKP ve Erdoğan.
Bir yanda sesi kısılan, baskı altına alınan özgür medya.
Bir yanda ekonomik kriz altında inim inim inletilen Türk milleti.
Bu durumda;
İster seçim ister erken seçim, hiç fark etmez.
Erdoğan aday, yine aday, yine aday…
Buna göre siyaset üretmeli, bugünden başlayarak ilk seçime kadar muhalefet.
